Hani derler ya, çok muhabbet tez ayrılık getirir diye...
Henüz gsm operatörlerinin çıldırmadığı dönemler. Bir sms 2 kontör;
Diyalogluk bir durum bile yok. haftada 1-2 kez gelen sms örnekleri;
-Seni seviyorum.*
-Çok özledim seni**
-ryamda grdm aşkm sni.sarlmş uyuyodk.öyl mtl uyndmki.ddm kşk ynmda olsydn.srlp uyusaydk rydaki gbi.**
O zamanların 10-20 sms hafızası olan telefonlarda, yeni mesaj alacak yer kalmayınca kara kara düşünürdü insan. Hangisini silsem, hangisine kıysam diye...
Telsim'in 100 kontör yükle 100 sms bedava promosyonu ile bu smsler sıcaklığını yitirmeseler bile, artık silmeye kıyılabilen mesaj sayısı haliyle artmaya başladı. sms diyalogları da hafiften kendini göstermeye başladı.
-Minik kuşummm, nasıl geçti bakiim günün?
+Napiim aşkım, derse gittim, geldim. Şimdi de kızlarla oturuyoruz. Senin nasıldı günün?
-Seni özledim, derse girdim, o sıra seni özlüyordum, sonra arkadaşlarla halı saha maça gittik, 3 gol attım, bil bakalım goller kimin için?
+Hmmm, du bi düşüneyim. biri annen için, biri baban için, biri de kardeşin için?
-i imh. 3'ü de senin için*.
+yerim seni kimin golcüsü*.
Ve sonra telsim bir level daha ileriye götürdü olayı. 100 kontör yükleyene 200 sms hediye edildi.
+Aşkımmmm, nasıl geçti bakiim günün?
-Seni özledim, derse girdim, o sıra seni özlüyordum, sonra arkadaşlarla halı saha maça gittik, 3 gol attım, bil bakalım goller kimin için?
+Hmmm, du bi düşüneyim. Benim için?
-i imh. biri Adriana Lima için, diğeri ekonometri sınıfındaki sarışın hatun için, öteki de bizim karşıya yeni taşınan kızlardan balık etki olan için.
+Hödük!
Avea'nın 3000 sms kampanyası ile ibnelik başladı... Telefondaki mesajlar artık "mesaj kutusunu boşalt" yöntemiyle siliniyordu.
-Nasıl geçti günün bebeğim?
+Sınav vardı hayatım. Çok sıkıcıydı. Sen naaptın?
-Evdeydim gün boyu. Tez'e baktım biraz.
Benzer kampanyalar gelişerek devam etti. Sonra taraflardan biri koptu...
+Günaydın aşkım.
+Hâlâ uyuyor musun sen ya?
+Kime diyorum?
+Ya uyansana!!
+Cevap versene hödük!
+Ya hadi aşkım ama ya!
-Günaydın.
+O kadar mesaj attım, bi kuru "günaydın" mı yani?
-Yoğunum biraz. Yazarım sonra.
+peki...
+aşkım
-efendim
+napıyon?
-uyumak üzereydim. Telefonun ışığını gördüm, bi bakayım dedim.
+Bana iyi uykular demeden mi uyuyacaktın?!??!
-Ya amaaan! Sanki iyi uykular deyince iyi mi uyuyacaksın...
+Ya nooluyo sana? Giderek öküzleşiyorsun sen.
-Uykum var şimdi. Sonra konuşuruz.
+iyi uykular o zaman sana.
Bol kavgalar, küsmeler, darılmalar...
+Günaydın sevgilim.
+Bak yine uyuyo ya!
+Dersin yok muydu senin bu sabah?
+Yoksa uyanıksın da cevap mı yazmıyorsun??
-Ben sıkıldım artık ya...
+Ne? Nasıl yani ya?
-Bilmiyorum... Ayrılmak istiyorum ben...
Eh be gsm operatörleri... Kaç mutlu çifti ayırdınız...
gerçekten yerinde bir tespittir, şu smsler yokken, konuşma süreleri yokken insanlar nasıl yapıyormuş. abimden biliyorum da 4 yıl diyarbakırda okurken yengem manisada idi. cep telefonu yoktu o zaman daha abimde. mektuplaşırlardı, haftada bir de abim ankesörden yengemi arardı. o aşk tam 4 yıl sürdü. okulu bitti abimin öğretmen oldu, tam evleneceklerken iki ailenin arası bozuldu, kız tarafı nişanı attı, ardından da yengemi başkasına nişanladılar, ama yine de vazgeçmedi ikisi de. şimdi ise 8 yıl oldu abim ve yengem evleneli, 7 yaşına girmek üzere olan bir kerata var.
şimdi kendime bakıyorum da tam ergen olduğum 16 yaşında telefon sahibi oldum ne heveslerle, şu zamana kadar ömrümde en ayrı yere sahip olan insanla en büyük tartışmalar hep bu telefon ve de mesajlar yüzünden çıktı, mesajlarda yazılmıyan cicili hitaplar, kullanılan ünlemler başa dert oldu, konuşulan sürenin 20 dakikadan az olması memleket meselesi halini aldı, keşke diyorum bazen barış mançoyu izlemiş, kara şimşek'i az buz hatırlayan biri olarak keşke 80'lerin sonu değil de abim gibi tam 80 lerin başında doğmuş olsaydım.
teknolojik gelişimin insanlara konuşmayı unutturduğu gerçeğinin kanıtıdır. Mesaj bedava olmasada bitecektir aşk. Mimiklerle, ses tonu ve hislerle karşılıklı konuşarak kendini ifade edemeyeceğin bir ortamda aşkın devam etmeside oluşan durum gibi sanallıktan ileriye gidemez.
mesajın özelliğini, beklentisinin mutluluğunu ortadan kaldıran bedava sms ile biten aşkların, aynı zamanda bedava sms ile başlaması da oldukça ironiktir.
genellikle öğrenci tipi aşklardır. Bittiğinde cepte kalan telefon giderleri, otobüs bileti harcamaları, hediye masrafları gibi ekonomik artıları, biten ilişkinin teselli ikramiyesi olacaktır.