ingiltere'de Joy adlı bir mağazanın iç çamaşırlarıyla gelen ilk 25 kişiye bedava elbise vereceklerini duyurmasıyla beliren olaydır. sütyen ve donlarıyla mağazanın bulunduğu caddeyi dolduran kadınlar ise bunun plajdaki hallerinden farklı bir durum olmadığını belirttiler. insanın haline flaş halinde bir sürü düşünce geliyor elbette. Kadınlar alışverişi bu kadar nı çok seviyorlar? ingilizler bizden de mi aç? Kadınlar içlerindeki teşhir güdüsünü gidermek için soyunmak için bahane mi buldular? Yoksa mağazanın sahibi gerçek bir sapık falan mı? Sokağı dolduran yarı çıplak kadınlara polis "örtünün" diye uyarıda bulununca onlar da "gidin de David Beckham reklamını kaldırın" diye esprili bir şekilde tepki göstermişler. ingiliz polisinin hoşgörüsüzlüğünü makul karşılamak lazım. Zira bugün tarihli milliyet'te aynı haberin az altında yer alan bir haber daha var: Antalya'da müstehcen olduğu için şehrin işlek noktalarına yerleştirilen Venüs heykellerinden birini yakmışlar. Üstelik bu olay antalya'da oluyor.
ingiltere'deki mağaza olayının Türkiye olduğunu ve bir şekilde kadınlarımızın da buna iştirak ettiğini düşünecek olursak acaba kaç kişinin canı yanardı diye düşünmeden edemiyor insan. Ama ilk olarak yakılan mağaza olurdu sanırım. Öyle bir temennimiz yok elbette, ne böyle bir kampanya yapılsın ne de mağaza yakılsın ama aradaki farkı görmek açısından örnek teşkil ediyor en azından. Heykellere yakıp kamunun namusunu ve ahlağını koruduklarını, dini savunduklarını düşünen insanların ülkesi burası.
-abicim bu kızları sen nasıl tavlıyorsun ya...
-bak abicim cafede bir kızın yanına gidilir ben seni bir yerden tanıyor muyum denilir...
-sonra abi...
-işte sen 100 yıl lisesinden aslı değil misin denilir.
-peki abi 100 yıl lisesi her yerde var mı yani nasıl denk getirecen...
-eğer kızın vereceği varsa o lisede aslı olur o merak etme...
şeklinde bir hikayeyi aklıma getiren olay. eğer kadının soyunacağı var ise zaten kıyafet bahane...
