tam olarak zevkini yaklaşık 2-3 hafta sonra almaya başlıyorsunuz. zira iyice geliştiğinizde dev kulüpler peşinizden koşmaya başlıyor. sonra real madrid senin manu benim koşuşturuyorsunuz ortalarda. milli maçlardaki zevki anlatmıyorum bile. orası ayrı.
kanımca wf olmanın en büyük kolaylıgı sağladığı hadise. hem orta sahada oynayıp diğer defans oyuncuları santraforlarla uğraşırken aralardan sıyrılabilirsiniz. tecrübeyle sabit.
yekten ingilterede, italyada başlamiyim önce fransada, hollandada biraz pişeyim derseniz çıldırabileceğiniz oyun... dünyanın en berbat takımlarında oynar, gelişmek bir yana sinir hastası olursunuz.
gol sevincine yarattığınız oyuncu katılmadığında boynunuz bükülür kendinizi dışlanmış hissedersiniz. aynı zamanda hangi arkadaşınız sizi tebrik etmeye gelirse golden sonra bidahaki arakta ona pas atarsınız bu oyunda.*
valladolid formasıyla ligin ilk maçına yedek soyundum. rakip real madrid, kader diyelim. neyse maça geçelim. ilk yarı real'in bariz üstünlüğüyle 2-0 sona erdi. hocam devre arasında beni yanına çağırarak " bak maximus ilk yarı çok kötü oynadık. sana ikinci yarıda çok ihtiyacım olacak. gençliğinin verdiği hevesle şu stadtaki 100 bin kişi önünde topunu oyna ve maçı al. sana güveniyorum ve bu güvenimi boşa çıkarmayacağına inanıyorum "" dedi. bende hocamın beni gazlamasıyla birlikte ikinci yarıda takımımla birlikte sahaya çıktım. hoca 4.3.3 sisteminde sağ açık olarak bana görev verdi. derken ikinci yarı başladı. ayağıma gelen ilk topta goitom'a gol attırdım. barnebau'da adeta soğuk rüzgarlar esti. dakikalar 75'te kornerden gelen topa kafayla bi çaktım ve şansımın yardımıyla top filelerle buluştu. son 15 dakikada maç berabere bitsin diye adeta kıçımı yırttım. güç göstergesi sıfırlandı ve maç 2-2 bitti. maç sonu almış olduğum 7.0 notla maçın adamı seçildim. gururluydum. hocamın güvenini boşa çıkarmamış, takımımın bu önemli deplasmandan puanla ayrılmasına yardımcı olmuştum. hocamda maç sonu eliyle başımı okşayarak, ""aferin sana aslanım!!!! güvenimi boşa çıkarmadın"" dedi. derken bir haftayı geçirdik. rakip mallorca. hoca maç kadrosunu açıklıyor ve o anda şok geçiriyorum. hoca beni yedeğe çekmiş ve yüzüme bile bakmıyor. var bu işte bi ibnelik dedim ve yedek kulübesinden takım arkadaşlarımı izledim. çocuklar gerçekten iyi bir oyunla 2-0 maçı aldılar. o maçta oynama şansım olmadı. 3. ve 4. hafta yine oynayamadım. takım iyi gidiyor hoca beni siklemiyordu. 5. haftada oyuna son 5. dakika kala girdim. 6. haftada 15.dakika kala, 7. hafta yine giremedim ve bu böyle 10.haftaya kadar gitti. 10. hafta sonunda isyan bayrağını çeken maximus, master lig'de chelsea takımını alarak teknik direktörlük kariyerine start verdi. diyeceğim şu ki; bu oyunda ya hocalar çok ibne, yada benim hoca ibneydi.
insanı bağımlı yapan pes 2009 modu. bir saatte iki sezon bitirdim. yılların hemen geçip tecrübenin artması için pek fazla maç yapmadım. kariyer durumuma gelince üçüncü sezonun başı şu an. italya liginde başladım kariyere. 17 yaşında yağız bir delikanlı iken napolide başladım. ama teknik direktör denen kavat beni oynatmadığı için palermoya geçtim. o da ligden düştü. o yüzden chevoya geçtim. şu an mutluyum chevoda. burada biraz gelişip başka takımlara transfer olmayı düşünüyorum.
barcelona'ya transfer olmuşsanız 2 sezon sonra bitirmeniz gereken oyun . o aşamadan sonra ne barcelona size zevk verebilir ne de diğer takımlar . ama küçük takımları fifa takımlar sıralamasında 1 numara yapmak belki bir nebze rahatlatabilir bünyeyi . ama messi'nin paslarına alışmışsanız bir yerden sonra bencilliğiniz had safhaya ulaşır o dandik takımda .
kendi adıma master league'e asla değişmeyeceğim mod. oyunun bu mod'unu en iyi özetleyen cümle de -ki benim hayatımı da özetliyor- umut sarıkaya'dan geliyor.
--spoiler--
89. dakikada
oyuna giren bir oyuncu gibi
koşuyorum, çırpınıyorum
gör performansımı diye,
sev beni diye...
--spoiler--
top player da tabii ki - 21 yaşında chelsea ye transfer olduğum transfer olduğum sezonda 32 golle lig gol kralı 11 golle kupa gol kralı olduğum, ertesi sezon yine chelsea de kaldığım yine gol kralı olduğum akabinde türkiye yi dünya kupasında şampiyon yaparak dünya kupasında mvp ve gol kralı olduğum, ertesi sezon manchester united ta da 2 sezon kalıp, inter e transfer olduğum ve türlü başarılar elde ettiğim oyundur. avrupadaki en iyi oyuncu ve dünyadaki en iyi oyuncu gibi ödülleri kazandığımı da söylemeden geçemeyeceğim güzel bir pes 2009 modu. i am legend resmen yav *. 26 yaşında inter de devam ediyorum hayırlısı artık.
2 sezon boyunca atletico madrid i agüero ve maxi rodriguez in de katkılarıyla, avrupa ligi şampiyonu ve lig şampiyonu yapmama rağmen *, o kadar asist ve golümün göz ardı edilerek yönetim tarafından 3. yıl teklifini alamadığım mod. şimdi tribünlerde heyecanın olmadığı, alt biter maçlarının yoğunlukta olduğu, fransa liginde samassalı, ben arfalı, mandandalı marsilya'dayım.
23 yaşında valencia'da 35 maçta 36 gol atıp aynı zamanda şampiyonlar ligi gol ve asist kralı olmama rağmen hayallerimin takımı real madrid tarafından farkedilmediğim pes 2009 modu. bir sezon daha yüreğimde umutlarla amf olarak rakip defansı yarıp gol atmaya devam edeceğim.*
edit: maksimum puan olarak 8 tarafımca görülmüştür.
ingilizce bilmeyen bahtsızlar için zevkten çok, tam bir işkenceye dönüşen pes modu, lan neye bastığımı bilmiyorum aq, nickimizin doğrusuna oynuyoruz, benim çocuk 18 yaşında, ingilterenin bir takımı var ya hani, owen, viduka falan oynuyor, hah işte o takımda oynuyor şimdi abisi.
bir önceki takımda hep ilk 11 de sahaya çıktı, 2 gol attı, orda forvet oynuyordu, şimdi orta sahanın gerisinde oynatıyor şerefsiz hoca, daha bir kere antrenmana çıkamadım, nasıl çıkılıyor bilmiyorum, ööle rastgele oynuyorum, sezon sonunda da transfer teklifi gelirse hoşuma giden bir takıma geçiyorum, bakalım noolacak.
suan barcelonada top kosturmaktayim ve daha bir mac ilk 11 de ciktim. ondan önce altin ayakabi kazandim gecen sene deportivo la coruna da oynarkene. milli takim bildiyiniz gibi emre den firsat gelmiyor oynamaya varsa yoksa emre tümer. valla bu konuda kutlamak lazim konami yi ayni bizim milli takim belkide milli takimda 10 macta 4gol 7 asist yapmisimdir ama yinede yaranamiyorum.
psp versiyonundaki td'yi her kim icad etmiş, her kim kodlamışsa ettiğim küfür hasebiyle bir nevi akraba olduğumuz, bahse konu td dışında mükemmel fakat evlilik, sevgililik, babalık vs. tüm ilişkileri zedeleyici, geçirilen muhteşem ve miskin zamanlar harici ferde, mala, davara herhangi bir faydası olmayan konami şahaseri.
a beynini dürttüğüm td'si; ulan aynı maçta 4 gol (biri rövaşata), 2 asist, 12 top çalma gibi insan üstü istatisklerle oynuyorum, daha neyine beni dakika 70 dedi mi oyundan alıyosun a dallama? deliricem ulan psp'yi yiyecem. bıraksan dünya futbol tarihine adımı kaşıkçı elmasıyla kazıyacam ulan. bu ne haset, bu ne kıskançlık be.
1-her kariyerde bir bokluk olusturup belli bir haftadan sonra kendi kendine kapanan pes 2009 icin game mode secenegi.
ve 2- editoru de vardır ki agır agır ilerleyen gucler bir anda tavan yaptırılabilir. duyumlara gore genc yasta sohret olan messi, cristiano ronaldo ve sergio aguero gibi isimler zamanında kullanmıslardır bu editoru.
sağ açık, wf olarak racing santander de başladım. boyu 1.78 de tuttum ki çevik, pırpır gibi koşan, arı gibi uçup kornerden gol arayan bir adam olsun. öyle de oldu. ancak başarı için sabır şart. stamina olayını halletmeden maksimium 60-75 dakika oynuyorsunuz. performansınızla ve td ile çoğu zaman alakası olmuyor oyundan çıkarılmanızın. oyun, sonraki maçlara yeterli kondisyonunuz kalsın, maksimum miktarda maç oynayasınız diye bar kırmızıya geldiği anca çıkarma komutunu giriyor ve zorla kenara alınıyorsunuz.
racing kariyerim; forvetler mohammed tchite ve nikola zigic allah razı olsun, gayet güzel gitti. ilk sezonda yaklaşık 10-12 şer gol atan bu 2 li, takımı 6. yaptılar ve avrupa kupasına gittik. ilk sezon sonu gelen teklifler lig 3. sü atletico madrid in cazip teklifi dışında aynı ligdeki zayıf takımlardan geliyordu. atletico ya gidip oyundaki aptal mantıktan yararlanmak istemeyip racing te kaldım. kupada tchite nin güzel performansı ve frikikçi kaptan ezequiel garay in sürpriz golleri ile finale kadar çıktık; ancak finalde chelsea ye kaybederek kupayı 2. tamamladık. real madrid ve özellikle fc barcelona, oyunda gözünüzü korkutmasın. atak futbolu oynadıkları için kanat oyuncusu olduğunuzda büyük boşluklar bulabiliyorsunuz. bu 2 takım da kupada önümüzdeki engellerdendi, sorun çıkarmadılar; ancak finalde drogba klasını konuşturdu; chelsea ye farklı mağlup olduk.
racing deki 2 sezon da lig kupasını kaldırdık, ancak üst sıraları da fazla zorlayamadık. 2. sezon sonunda 51 puan ve averajla aynı puandaki athletico madrid i geride bırakıp 2. kez avrupa kupalarına katılma şansı elde ettik. sezon bitimi transfleri beklerken milli takımdan çağrı geldi, portekiz in senin gibi gençler ihtiyacı var diye, kıramadım katıldım.
ronaldo ile aynı kanat oynuyoruz, bana şans gelmez derken, ilk grup eleme maçının 35. dakikasında ronaldo yu oyundan çıkarıp beni aldı teknik direktör. lan bu ne iş derken, oynadığımız takıma bakınca taşlar yerine oturdu. yeni zelanda... dk 35 durum 2-0.
ondan sonraki maçlarda hoca, ronaldo yu kimi zaman forvette kimi zaman da benimle ters kanatta oynattı ama takımdan da kesmedi. yıldız oyuncuların yerlerini kolay kolay kesemiyoruz sonuç olarak. grup maçlarını brezilya maçının çoğu bölümünü 10 kişi oynanamamıza rağmen 9 puanla bitirdik ve çeyrek finale kaldık. çeyrek finalde biz fildişi ile oynarken öte yanda da türkiye iran ı 3-0 lık skorla farklı mağlup ediyordu. sonraki maç biz fransa ile, onlar da hollanda ile oynadı. artık 2 takım da yarı finaldeydi. birbirimizle karşılaşma şansımız ancak finaldeydi, ancak olmadı. yarı finalde ispanya türkiye yi 5-0 lık skorla dağıttı, biz de italya yı baskılı oyun sonunda 3-1 le geçerek finale çıktık. final oldukça zorlu geçti. ispanya erken bulduğu golle oyunu 1-0 önde götürürken, ben kondisyon düşüklüğü yüzünde yedeklerde bekliyordum. dakika 40 ı gösterdiğinde ceza saha dışında son adam tarafından düşürülen oyuncu sebebiyle 10 kişi kaldık. hoca 54 te beni quaresma nın yerine oyuna alıp, forvete de maniche yi sokarak oyunu 4-2-1-2 gibi riskli bir düzene sokarak risk aldı. forvette ronaldo nun etkisi oyunu dengelememizi sağlarken kendisinin frikikten bulduğu golle 65 te durumu berabereye getirdik. 70 te kanattan gelen güzel ortaya yine ronaldo vurdu ve durum 2-1 e geldi. ispanya son 20 dakika baskılı olmaya çalışsa da 10 kişi olmamız nedeniyle moral durumumuzun tavana vurması, oyundan kopmamamızı sağladı ve skoru korumayı başarıp kupayı kaldırdık.
kupaların ardından güçlü takımda oynamanın oyunu daha zevkli hale getirebileceğini görüp( 6 gol, 5 asist) atletico madridin teklifine bu sefer evet diyerek kun agüero gibi yıldıza deli gibi asistler yapıp işini yapacağından emin olduğum bir sezona doğru yelken açtım. şunu belirteyim, takım değişti diye team work puanım bende 60 a düşmedi. düşenler varmış, onlara binayen buna değineyim dedim. atletico ya vardığımda forlan, trezeguet, agüero gibi manyakların top koşturduğu bir kulübe katıldığımı farkettim. başlarda trezeguet ye kenarlardan çalıştım, hava toplarını kaçırmıyor olduğundan çok rahat maçlar geçirdik. ancak takımın performans olarak düşüşe geçtiği dönemlerde kendisi kızağa çekildi. ben de 1.72 lik agüero ya orta yapmanın manasız olacağını düşünüp ipleri elime aldım ve wf görünümlü amc gibi ortalarda dolaşıp q+w ile defans arkasına toplar bıraktım. sonuç muhteşemdi. agüero ilk yarının bittiği bu dönemde tam 14 e gole ulaştı ve 16 gollü david villa nın yakasına yapıştı adeta.
modla ilgili bilgi vermek gerekirse;
- transferler saçma. bir defa ne alaka 1 yıllık kontratlar, o dandik para birimi ?
- racing santader, ilk sezon bitiminde arda turan ı transfer ederek yerimi doldurmaya çalıştı. bir sezonda 12 asist ve 9 gol yetmedi herhalde paşalara.
- ilk 2 yıl staminayı 3 çubukta tutun, daha sonraları 1 e düşürerek vitesi boşa alın. 81-82 stamina ile artık daha rahatsınız. ancak full maçlar beklemeyin.
- oyundan çıkartılmanızın, alkışlatılmak veya kötü performans göstermekle hiç bir alakası yok bence. kart durumunuz da oyundan çıkartılmanıza sebep olmuyor. ne kadar oynayabileceğinizi belirleyen tek unsur stamina çubuğundaki değer.
- kanat oyuncularına aşina olanlar için konuşuyorum, dribling technique topun ayağınızda su gibi akmasını ve daha rahat çalım atmanızı sağlıyor. kicking technique ise çekilen şutun ve verilen pasların daha isabetli olmasını sağlıyor. power, pas ve şut hızı; balance ise vücut dengesini temsil ediyor. son olarak speed ise reaksiyon zamanlamasını, pas hızını, top kontrolünü etkiliyor.
- bunlara çubuk verirken dikkat edilecek husus; ''aman ben kanat oyuncusuyum'' diyerek yıllar boyunca dribling technique üzerine, ''aman ben st yim'' diyerek yıllar boyu power ve kicking technique e abanmamak. unutmayın siz bir yıldız olmak için bu modu oynuyorsunuz, yıldız oyuncular çok yönlü adamlardır. örneğin kanat oyuncusuysanız; yeri geldiğinde sağdan içeri dalıp gol de arayacaksınız, yeri geldiğinde kalecinizin yanında direk dibini de kollayacaksınız. onun için gelişimizini maçlar sonunda takip etmeyi unutmayın ve bu dengeyi her zaman sağlayın. oyun deneyimi mevkiye göre değiştiğinden bunların dengesini burada anlatmak oldukça abes ve gereksiz olur; ancak balance bu 6 lı arasında en önemlisi. nerede oynarsanız oynayın, ikili mücadeleleri kaybetmemek için balance şart. buna verilecek önemin, zamanını siz ayarlayacak ve değerine siz karar vereceksiniz.
- en güzel kamera wide camera imiş. evet. bir de tek tuşla, topa odaklı-oyuncuya odaklı diye bir olay olsa süper olacak, ancak gerçekçilik adına böyle bir şey yok sanırım.
- maçın adamı olmak için asist ve gol sayısı önemli. eğer oyundan çıkarılırken hoca sizi tebrik ediyorsa bilin ki o maçın adamı seçilmişsiniz, tebrikler. maçın adamı 7 veya 7.5 alıyor; ancak onun altının ne ile değerlendirildiğine emin değilim. maksimum puan 7.5.
edit: 8.0, görüldü.
sonunda ps2 versiyonunu alt ettiğim oyun. 6 senelik vasat performanslarım(amc,ss) sonucunda udinese'de patlama yapıp 10 maçta 7 gol, 2 asist istatistiğini yakaladım. an itibariyle liverpool'a uçtum. orada da 7 gol 5 asistlik performansım sayesinde real madrid'e transfer oldum. ligin bitmesine 6 maç kaldı ve 15 gol 7 asist istatistiğini yakalamış bulunmaktayım. umarım seneye katalan ekibiyle çalışır, "messi abi çıkar topu" diye bağırırım.
şunu söyleyeyim, özelliklerini 80'leri aşmadıkça kahramancılık pek yapmayın. elinizden geldiğince düz pas yapın, arada bir kaleyi yoklayın. hatta arapas çıkarın. 8.0 rating'e ulaşmanız çok da zor olmaz bunları yaparsanız.
ofansif orta saha mevkiinde oynanılası pes 2009 modudur. eğlencelidir, takımdaki diğer oyunculardan nefret etmenize sebep olabilir. büyük bir takıma gidene kadar asistleriniz harcanacak, istediğiniz paslar gelmeyecektir. zaman düşmanı bir oyundur velhasıl...
ps2 versiyonuyla çıldırmama vesile olan pes 2009 modu. üç sezon newcastle'da başarıyla oynayıp son sezonunda premier league'de gol kralı olmuş, oynadığı yüz elli yedi maçta yüz kırk iki gol atmış, yirmi yaşında valencia'ya gitmiş orda şampiyonlar ligi yarı finali görmüş bir oyuncu nasıl olurda bu kadar az gelişir anlamak mümkün değil. sezon sonu oyuncumuzu istediğimiz abilitye kastıramamamız da ayrı bir garip. gerçi böyle oturduğumuz yerde ağlamanın bir mantığı yok bir iki e-mail atalım da konami'ye dikkate alırlarsa ne ala.
oyunun donması sorununun nedenini bulmuş bulunmaktayım. sorun kamera modunda, oyun modunda değil. o kadar pack verildi hepsi boş. herpsini yuklemiştim sorun düzelmedi. bir gün bu moddan kaynaklanan alışkanlığım olsun o kamerayı sevdiğimden olsun; normal master lig yaparken legend kamerasıyla oynamaya başladım ama bir süre sonra yine legenddeki sorunu yaşadım. yani neymiş sorun kameradaymış.