Pes 2010'da bitirdiğim pes modudur. ilk olarak kendimi bir sağ açık ve santrafor yaptım *. sonra baktım diyor ki hadi koçum çık idman maçına, görsünler bilgizayar faresi kimmiş diye *. neyse sonra maça başladım, karşı takımda zaten adam gibi topçu yok, onun için çok zorlanmadım. 3-0 yendik, 2 gol ben attım forvette *. sonra 3 takımdan teklif alındı dedi. baktım: valladolid, osasuna, malaga. valladolid'e gittim. 17 numarayı verdiler. sonra 2-3 maç yedek başlayıp 2. yarı oyuna girerek mükemmel bir performans sergiledim. bi baktım hoca hadi kadrodaya diyor. valla bi sevindim varya, tabi ilk 11'de başlamak ayrı bir duygu. hemen maça geçtim ilk yarı ilk 11'de başladığım için önceki maçlar gibi olmadı tabi. neyse hacı ilk yarı 0-0 bitti. ikinci yarı kendimi buldum ama çok gol kaçırdım. neyse son 10-15 dakika falandı aniden topu önümde buldum. bekletmeden hızlı bi depar attım, kaleciyi de yatırıp golümü yazdım, işte o zaman dünyalar benim oldu. tribünlere koştum, çektim hareketi, geliyorum ulan dedim. 1-0 aldık maçı. neyse ligin ilk yarısına kadar iyi oynadım sonra transfer dönemi geldi, baktım fransa'dan psg istiyor beni, önce reddettim, ama sonra baktım bir daha teklif geldi, o zaman anladım ki beni çok istiyorlar, istediğiniz bilgizayar faresi olsun lan dedim, gittim fransa'ya. fransa'da ispanya'daki kadar zorlanmadım. ilk 11'de başladığım 14 maçta 8 gol attım. ilk sezonu psg'de geçtim. işte ne olduysa ilk sezondan sonra oldu. daha 18 yaşındayım baktım yeni özel yetenek aldınız diyor: 1-on-1 scoring. sonra maçlardan önce menüye baktım ki scoutlar beni izliyor. içimden tamam dedim, kesin iyi bi takımdan teklif gelecek. ilk sezon bu düşüncemde yanıldım fakat geçen sezonkinden daha çok gol attım, daha iyi oynadım. 19 yaşında bir baktım tottenham teklif getirdi. hiç düşünmeden kabul ettim. büyük kulüplerin yolunu burdan açabilirdim çünkü. ki öyle de oldu. tottenham'da 21 yaşına gelmiştim ki tekliflere baktım: real madrid - barcelona - chelsea - liverpool - milan. ulan kime gideceğimi şaşırdım ama bir barça hastası olduğum için barcelona yolunu tuttum. ve tekrar ispanya'ya döndüğümde valladolid'le oynadığımız maçta 5-0'lık galibiyette 2 golüm vardı. zaten barça gibi bir takımdayım, bol bol şans buldum ve kendimi çok geliştirdim. *. yıllarımı barça'da geçirdikten sonra da sırasıyla fiorentina, udinese * , liverpool, real madrid, chelsea, inter gibi avrupa devlerinde oynayarak kariyerimin zirvesine ulaştım. emekli olmadan önce ikinci kez valladolid'e dönerek onları da yükselttim. 31 yaşımda olmam rağmen avrupa devleri peşimi bırakmıyorlardı ve bende sonra bir dönüşle efsane futbolumu 32 yaşında inter'de noktaladım. milli takımı da hiç unutamam 32 yaşımda kaptan olarak çıktığım maçta hollanda'yı avrupa kupası finali'nde 3-0 yenmiştik ve böylece kupalarla dolu kariyerimi avrupa kupası şampiyonluğuyla bitirmişdim. ve emekli olduğum an... tribünler yıkılıyor olum benim eleman kendini alkışlıyor tribünlere selamı çakıyor, süper ya. menüye döndüm kariyerimi liste halinde 17 yaşından 32 yaşına kadar attığım gollerimi ve diğer performanslarımı yazdı. sonunda da tebrikler, oyunu bitirdiniz yazdı. ama ne olursa olsun süper bir mod, şiddetle tavsiye ederim. insan kendini profosyonel futbolcu gibi hisseddiyor lan. başlamadan önce iyi düşünün derim.
not: yukarıda anlattıklarımın hepsi ps2'de olmuş olaylardır.
kendinizi kaptırınca yoğun duygular yaşadığınız oyun. berabere giden maçın son dakikasında frikik kullanıp, topu 90'a asmak bunlardan biri. hele ilk defa frikik kullanmanıza izin verilmişse.
ayrıca ilk sezonumda orta direk bi takımda 6 gol atmama rağmen yılın 11'ine seçildim.
2. sezonumda başka bi ligin yine orta ayarda bi takımına transfer olup, bir sezonda 9 gol atıp, 5 de asist yaptım. bu sefer de yılın 11'ine seçilmenin yanında, sezonun en iyi oyuncusu seçildim.
ulan konami, 18 yaşında geleceğin yıldız adayıyım diye umarım beni gaza getirmiyorsundur.
ilk yıllarında insana kafayı yedirtir. yapay zekanın aynı zamanda yarım zekalı olmasından dolayı istediğiniz topları alamazsınız eğer forvetseniz.
2 metre arkanızda olup pas vermesi gereken adam, topa allah ne verdiyse vurur ve pas atmaz. ya da 1 gol 1 asistle oynadığınız maçta teknik direktör sizi oyundan çıkarır ve anında 2 gol yersiniz. ama yine de el mahkum oynuyoruz, napalım.
(bkz: #11072379) newcastle unitedta 3 sezon forma giydim.takımım sırasıyla 7. 6. ve 2. oldu.gol krallığında ise son 2 sezonda 2. oldum.sonra dünya kupası asıl gruplarında ilk maçta güney afrikaya 1-0 yenildik.2.maçta suudi arabistanı 3-0 yendik.3.maçta ise çek cumhuriyetini 2-0 yenerek gruptan çıktık.3.tur maçında finlandayı 4-0 yendik.
çeyrek finalde arjantin ile 2-2 berabere kaldık ama penaltılarda elendik.kupayı brezilya alırken arjantinde final oynadı.dünya kupasında 4 gol attım.sonrasında newcastle unitedden ayrılıp chelsea'ya transfer oldum.
çok eğlenceli bir moddur, şu anda oynuyorum ve milan takımındayım. ama beni her mac 75-80 dk dan sonra cıkarıyor ve 1 gol yiyoruz, allahtan her mac 2-3 gol atıyorum durumu kurtarıyorım, aslında hedefim barca ama teklif gelmiyor, regularda oynuyorum her mac 2-3 gol atıyorum, profesyönele geçmeyi düşünüyorum, o değilde niye hep uzak serbest vuruşları hoca bana kullandırıyor, kullandır kritik yerdeki frikiği golü takayım 90 a, yok kullandırtmıyo orta sahadaki serbest vuruşları sürekli bana kullandırtıyor, bi ara penaltı kullandırttı bana vurdum direkten döndü bi daha vurdum kaleciden döndü pato tamamladı gol oldu. (vay beleşçi).
her oynayışta en az 1-2 komedi olayın yaşandığı mod.
1 yıllık birmingham macerasının ardından ssc napoli'deyiz*, takımdaki 1 buçuğuncu yılımda uefa, lig, lig kupası diyerek üçleme yapmışız, takım kaptanı olup 2 yıllık sözleşmeye kapak atmışım önde cavani-lavezzi, ortada diaby-mascara ile şl'ye metrobüsle geliyoruz mesajı veriyoruz. sonra transfer döneminin son günü, uzaklardan bir ışık görünüyor, böyle overall'ı 96 falan. lan kim bu toy delikanlı diye bir bakıyoruz, amına koyim kun aguero yu almışız. lan menajer değerlendirmesinde bölümde slot kalmamış 5 futbolcu forma için savaşıyor, bir de aguero gelmez mi ? lan herif geldiği gibi performans bölümünde ismini en tepeye yazdırdı, ilk maç tam 90 dakika oynadı. biz 5 kafadardan kimse de aga bu nedir diye sormadı. dedik hadi kun'dur aguero'dur maradona'nın damadıdır, herif ilk maç 35 metreden köşeye golü tıkmaz mı, sustuk tabi. bu arada formasyon hak getire, daha önce bahsettiğim gibi overall ı yüksek oyuncuları kesemiyorsunuz takımda, eğer adamın başka mevkide oynamaya yetisi varsa, hoca onu oraya kaydırıyor sizi bölgenizde oynatıyor; eğer tek bir bölgede oynuyor ve yıldızsa bu sefer sizi değişik değişik bölgelerde oynatıyor. lan wf başladık, ilk yıl hemen ters kanatta oynayabilme ve ss pozisyonu aldık ekstradan, herif bizi aguero, cavani ve lavezzi aynı anda oynayabilsın diye, diaby nın yanında dmr ye çekti. cavani ss pozisyonunda aguero'nun arkasında, lavezzi ise amc bölgesinde cavani'ni arkasında. asıl bomba geliyor, lan 3 lü defans oyununa döndük aguero dan sonra. böyle manchester city gibi olduk, mascara'yı da sayarsan 5 forvet falan oynayıp, 3 kişiyle defans yapıyoruz falan.
komediye gel, yapımcılar avrupa'da o dönem oynayıp, başka takıma transfer olunca o yıl avrupa'da yeni takımı adına oynayamama olayını eklememişler. aguero ayağının tozuyla geldi, chelsea ile olan süper kupa'da oynayabildi. oynadı ama damat sikti belamızı penaltılarda. dur anlatacağım orayı, bir paraf gireyim. hala 75 te nefesim tükenmekte 86 stamina'yla, ben böyle sikko bir durum görmedim. kariyerin hiç bir noktasında stamina'ya verilen çubukları 4 ün altına düşürmedim, stamina ebesinin hörekesinden 86'ya geldi ama ben toplamda kazandığım 5 şampiyonluk ve kupa'nın hiçbirinde seramoniye katılamadım. hep sarı antrenman formasıyla çıktım amına koyim yancı gibi. bu arada kaptanlık bir işe yaramıyor diye düşünmeyin. bar kırmızıya düşse de, iyi maç çıkarıp gol veya asist yapmışsanız oyunda kalmaya devam ediyorsunuz. bir de frikikleri kullanma olasılığınız artıyor. onun dışında bir artısını göremedim.
aguero demiştik, damat demiştik, sikti belamızı süper kupa finalinde demiştik, maç boyunca tek bir olumlu hareketi olmayıp atılan 10 penaltıdan kaçan tek penaltının sahibi de kendisidir. yine de ben kendisinin gelmesinden mutluyum. formasyonu düzeltmek için yapmam gereken tek şey bol gol atıp aguero ya da bolca gol attırmak. bu sayede en azından cavani'nin ilk 11 e girmesini engelleyip eski sisteme dönmeyi sağlayabilirim. ayrıca cl ye gidiyoruz cavani ile olacak iş değil onlar, aguero eyi oldu eyi.
şut tuşuna basılı tutularak takım arkadaşlarının pres yapmaları sağlanabilen mod. bunsuz cidden çekilmiyor sizinkilerin topu almak için hamle yapmalarını beklemek. yine de kontra atak yenildiğinde dikkatli kullanılması gerekiyor bu özelliğin. takım arkadaşlarınızın kart görmesine sebep olabilirsiniz.
15 mart patch inden sonra bir kez daha başladım. martins'li, hleb'li birmingham a gittim. kadro kalitesi açısından rahat ancak zigic öküzüne pas vermeyin sakın. martins binbir türlü gol atabiliyor, hleb takımı çok iyi yönetip gol de atıyor.
patchlerden sanırım, hocanın maç sonu değerlendirmesine eklemeler yapılmış. ayrıca hayvan gibi zorlandım 1.5 sene boyunca kadroya girebilmek için 25 maç oynayabildim. bunun dışında daha milli takımdan(por) hazırlık maçı teklifi bile gelmedi.
birmingham dan uzak durun bana sorarsanız. bir, ingiltere ligi zor. iki, sik gibi hocası var. kupa finalinde ,60 da çıkartacağını biliyorum lavuğun, manchester karşısında kıvırcık ikizler sayesinde boşluk bulup 2 asist yaptım, düşündüğüm gibi 60 da çıktım. ardından yine tahmin ettiğim gibi golü yedik zlatan 2-1 yaptı, 90+2 de, kontradan da golü yediğimizde* ettiğim küfürleri bütün sokak duymuştur herhalde. martins 11 deydi ama vidic göz açtırmadı herife. 120 sonrası penatılara gitti allah'tan kıvırcıklar sağolsun bir tane kaçırdılar 5-4 aldık, ilahi adalet dedim. sezon sonu 1 puan farkla 9. olduk ve uefa ya normal yollardan gitme şansını kaybettik. ancak neyse ki japonlar derslerine çalışmış, kupa galibi olarak bize uefa şansı verdiler. tam dedim, 2 sezon oldu yavaş yavaş oynatmaya başladı hoca beni, uefa da var; transfer dönemi tak "takım sizi ihtyaç fazlası olarak görüyor" dedi menajer. onun da amına koyim ben. 2. sezon geçmiş tek transfer teklifi getirmedi. neyse, artık son 2 hafta takımsızım, teklif yok sıçtık derken oradan bir parıltı geldi. lavezzili, fabio quagliarellalı, marek hamsikli gök maviler 1 yıl için "gel bir deneyelim" dediler.
patch ayrıca menajerlere fix çekmiş olabilir, mod, böyle daha zor ve gerçekçi olmuş gibi geldi.
en iyisi pes 2009 modudur.kariyerime deportivo'da başladım.burada iki yıl oynadıktan sonra.cheivo'ya transfer oldum burda da bir sene top koşturduktan sonra milli takıma çağrıldım.avrupa elemelerinde gruptan avaraj farkıyla çıkamayarak hayal kırıklığı yaşadık.chievo da berbat bir yıl geçirdikten sonra * newcastle united'a transfer oldum.burada ikinci yılım ve harika oynuyorum.ilk yılı toplam da 17,ligde ise 13 gol ile kapadım.takımın en değerli oyuncusu seçildim.şu an sezon arasındayız ve dünya kupasına katılmak için grupta ilk ikiye girmemiz gerekiyor.ilk maçı benim ve barnettanın attığı gollerle 1-1 tamamladık.umarım çıkarız.ben çıkıp çıkamadığımızı not şeklinde ileteceğim.*aynı zamanda newcastle unitedta blondel diye bi eleman var vurduğu frikiklerin %90'ı gol oluyor.*bide bu moda başlamadan önce lisansız takımların amblemlerini internetten indirip editten yapıştırırsanız tadından yenmez.
edit:çıktık lan çıktık dünya kupasındayız.güney afrika biletlerini alın.
pes 2009 itibariyle pes serisine eklenen bir moddur. bu modda sadece tek bir oyunucu kontrol ediliyor. futbolcumuzu maç yaptıkça geliştirebiliyoruz. kluplerden teklifler alıyoruz. yaşımız 30 küsüre gelincede emekli olabiliyoruz. örnek olarak, benim futbolcum şu anda 22 yaşında ve CHELSEA' DE OYNUYOR. AYNI ZAMANDA MiLLi TAKIMADA GiREBiLiYORSUNUZ.
sıkıcı oyun modudur. tabii bana göre. uzun yıllardır devam eden pes kariyerimde sadece 1-2 kez niyetlendim bunu oynamaya ama çoğu zaman sıkılıp kapattım. master league'e devam hacı.
28 yaşındayım. futbolumun en olgun, en verimli çağlarında olmam gerekiyordu, ama gençken harcadığım müthiş enerji, kastığım onca maç yüzünden artık vücudum aklımdakileri yapmama izin vermiyor.* 24-25 yaşlarında hızıma yetişebilen kimse yokken şimdi topu alıp süremiyor, fazla bekletmeden pas vermek zorunda kalıyorum. attığım şutlar bile eskisi kadar etkili değil. çaresizlik içindeyim. fiziğe dayalı futbol oynarken, şimdi alex, ronaldinho tarzı bir futbol oynamam gerekiyor. bu yüzden artık futbolu bırakmak istiyorum.*
not: genç arkadaşlara tavsiyem; bir takıma transfer olmadan önce, o takımın oyun planına bir göz atın. mesela ben, 3'lü forvet oynayan takımlarda çok verimli oynuyorum.* çift forvet oynayan takımlar ise kimyama uymuyor ve daha verimsiz oluyorum. bu yüzden, en iyi oynadığınız mevki nereyse takımınızı da ona göre seçin derim ben.
pes 2011'de getafe'de top koşturduğum, daha acemi olduğum için almeria ve racing santander gibi sikkofield takımlardan teklif yağan oyun modu.
teknik direktör de ne gol yalakasıymış be ya. ibne en fazla 70. dk da beni çıkarıyor. giren kim mi? manu del moral. pehh.
ibişler ayrıca iki isabetli şutta beni maçın adamı yapmayı da biliyorlar.
ayrıca 36 yaşında takımı * bırakma zorunluluğu varmış. oyun almanca amk öyle anladım belki değildir.
1 defa 90 dk oynayabildim. psikolojimi siktiniz lan. sikince de orta sahadan gol attım. ilk fırsatta getafe'den ayrılacam. keşke bari'ye gideydim. tek forvetli taktik anlayışını sikeyim.
buralar daha çok dolacak çok.
edit: bari ye gittim. parma ya hattrick döşedim. 9.0 görüldü.
ışık hızında edit: r.santander, e.london ve psg'den sonra manchester city'deyim. ilk golümü manu'ya attım. 2-1 yenildik. ondan sonraki maçta 1 gol 1 asist 1 sarı kartla oynadım. ayrıca şampiyonlar liginde sevilla'yı * eledik ama adam beni şampiyonlar ligi maçlarında oynatmıyor.
ışık hızının hızında edit: manc'ye englischer pokal'i kazandırdım. *
bir de td'lerin ibneliği yok mu? kariyerin başında mevki olarak zmf, * omf, * ve ms * seçtim. bu adam gelip beni dmf * oynatmasın mı? lan zaten orta saha dedin mi 70'te yorulup çıkıyorum, bir de defansa yönelik mi oynayacam ben. sikerler.
edit 2: Rambla pa'qui, rambla pa'llá, esa es la rumba de Barcelona. yalnız guardiola ibnesi beni hs * oynatmazsa çok memnun olurum. yoksa soğuyacam oyundan. messi topsun olm. real madrid, inter, liverpool gibi takımların yanında bari, getafe gibi takımlardan da teklif geliyor. 24 yaşındayım ve barcelona'da 2.sezonum. yedek kulübesine gömdüğüm ibra'ya selam ederim. david villa da satıldı zaten. victor valdes ve seydou keita emekli oldular. xavi 39 yaşında.
edit 3: son 2 maçta 6 gol attım. geçen sezon lig, şampiyonlar ligi ve ülke kupası * nin gol kralı oldum. bir de frikikleri bana vermesi yok mu, valla sarılasım geliyor adama.
edit 4: juventus maçında 2 golle 9.5 görüldü.
edit 5: malaga maçında 3 gol 1 asistle 9.5 görüldü.
edit 6: milli takımdaki direktör her kimse ona saygılarımı iletiyorum. beni sol kanat oynattığı için. sonradan aklı başına geldi orta sahaya çekti. o değil de ligin son maçı real madrid'leydi. ben 2 sarıyla dışarı çıktıktan sonra bojan krkic real madrid'e 4 gol attı. maç 4-0 bitti. xavi ve g.milito emekli oldular. 27 yaşındayım. 10 senelik futbol hayatımın 6 senesini barça'da geçirdim.
ulan o değil de milan dan abate yi almıştık, kaydetmediğim için gitti. kalede peter schmeichel var. oyunda shirawtel diye geçiyor.
"pas vermiyorlar yea" demeden önce pas isteme butonunun olduğunun bilinmesi gereken mod. ha arapası zar zor veriyorlar ama onun dışında c ye 2 kere arka arkaya bastınız mı(pc) siz de oyuna yakınsanız topu her istediğinizde size veriyorlar 4-5 maçtan sonra.
pes oynayacak kimsem olmadığı ve tek başıma takım takıma maç yapmak sarmadığı için oynamaya başladığım ve fena halde sardığım pes 2011 bölümü.
kendi tipime benzer ikinci forvet mevkiinde bir oyuncu tasarladıktan bana gelen teklifleri değerlendirip fazla hücum oyuncusu olmaması nedeniyle, en fazla oynama ihtimalim olan de graafschap isimli hollanda takımına transfer oldum.
ilk maçlarda oyuna sonradan girdiğimde kaptan bana takım henüz oyun stilini bilmiyor, zamanla öğreneceklerdir dedi dedi. daha sonra maçlara sonradan girmeye başladım. sonradan oyuna girdiğim bir maçta 3 gol atmamla beraber maç sonrasında kaptan bana arkadaşların oyun stilini anladılar, artık sana istediğin pasları atacaklar dedi. sonra bütün maçlara ilk 11 de çıktım ve sürekli olarak gol atıp asistler yaptım. millil takım maç kadrolarına da katılmamla birlikte kaptan bana: artık takımın vazgeçilmez oyuncususun dedi. biz ben oynamazken ligin alt sıralarının takımıyken benle birlikte yükselişe geçtik ve ligi beşinci sırada tamamlayıp uefa kupasına kaldık, kaldı ki son maçı kazanabilseydik psv nin önünde şampiyonlar ligine bile katılabilirdik. aynı zamanda türk milli takımı avrupa şampiyonası eleme maçlarına çağrıldım. goller attım asistler yaptım. henüz 60.dakikadan öncesini göremedim ama semih şentürk ile çok iyi anlaşıyorum.ikinci sezonumda fırtına gibi eseceğim.
ayrıca kimse pas vermiyor diyenlerin öncelikle oynadıkları takımda yeterli güveni sağlamaları ve ne kadar kilit oyuncu olduklarını onlara göstermeleri gerekmektedir.
eğer milli hastalığımız olan "bilgisayar oyunlarında türkiye'yi seçmek" virüsünü bünyede barındırıyorsanız, milli maç zamanlarında kabus olabilen pes modu:
ilk sezonumda racing santander'den gelen teklifi kabul etmiş ve oynamaya başlamıştım. iki üç maç derken ilk 11deki yerimizi garanti altına aldık. munitis luis garcia kardeşlerimle takımı sırtladık dolu dizgin gittik ilk sezon. ligde 4. olduk şampiyonlar ligine kaldık. asist lideri oldum xavi puştunun önünde. ertesi sezon 13. hafta barcelona baba teklifi koydu önüme. şartlara ağırdı. %10 luk oynama garantisi cüzi bir para. ama tabiki kabul ettim ve rüştü rençber'den sonra barçada forma giyen türk oldum. kadro çok fenaydı. rooney, totti ikilisi transfer edilmişti. sağ bekte dabo kalede de cianluyici buffon vardı. yüzyılın kadrosunun iki eksiği vardı. ilki cristiano ronaldo, diğeri yoooklan idi. ikincisini aldılar. ikinci sezonun devre arasında transfer oldum ve hayvani bir performans sergiledim. her maç asist yapıp 7- 7,5 ortalama ile oynuyordum. nitekim 4 maç sonra kaptan puyol yanıma gelerek 'harika performans sergiliyorsun, rakamlar da bunu gösteriyor. menajer senden övgüyle söz ediyor, sezon sonuna kadar devam ettir bu formunu' demesi beni iyiden iyiye gaza getirdi. şampiyonlar liginde yarı finale kaldığımız sıralarda diz yan sağ iç kaslarımda yırtık oluşmasından dolayı performansım bir hayli düştü, ailevi problemler de üzerine eklenince andreas iniesta'dan kesiği yedik. takım şampiyonlar liginde yarı finalde çırpınırken ben yedek kulübesinde hocaya bakışlar atıp beni ısınmaya göndersin diye bekleyedurdum. ama 20 dakka şans verdi her seferinde. finale kaldık. fakat ben hala ilk 11 deki yerimi garantileyememiştim. eski günleri özler bir halde idmanlara devam ediyordum. guardiola beni aşağılarcasına antrenman maçlarında oynatıp gözüne girmemi istiyordu. şampiyonlar ligi finalinden 3 gün önce bir antrenman maçımız vardı ve yine ben görevliydim. hal böyle olunca finalde oynatılmayacağım garantiydi. fakat final kadrosunu soyunma odasında okurken gözyaşlarımı tutamadım. oos mevkiinde ismimi altın harflerle yazmış topların bende buluşmasını istiyordu. rakip ingiliz devi manchester united idi. jovetiçle öne geçmelerine rağmen sonradan bulduğumuz iki golle kupaya uzanmıştık. finalde yaptığım bir asistle şampiyonlar ligindeki asist sayımı 5e çıkarmıştım fakat 6 asistli tomas rosicky'nin gerisinde kalmıştım. 19 yaşında o kupayı kaldırmak büyük şerefti. sonra ligi de aldık. ligde ikinci kez asist kralı olurken bunun yanında ligin en değerli oyuncusu oldum. sonra ne mi oldu ? tatil bitti memleketten ayrıldık. *
milan ile oynuyoruz. udnese'nin forvetiyim. 4 gol atıyor, 2 de asist yapıyorum, 9 top çalmam var, 1 de çizgiden top çıkarıyorum, pas istatistiğim 25/24...
menajerin notu 7,5.
bu menajerden 9, 10 gibi notları almak için ne yapmak lazım bilmiyorum.
ben bu monitörü yerim lan sözlük, hatta kasayı da yerim, kabloları da ısırırım. bu nasıl iştir, anlayamadım gitti.