because the world is round, it turns me on
because the world is round...
because the wind is high, it blows my mind
because the wind is high... love is old, love is new love is all, love is you
because the sky is blue, it makes me cry
because the sky is blue...
ingilizce derslerinde okuma parçasıyla ilgili hocanın sorduğu soruya verilen cevabın ardından öğrenciyi sıkıştırmak amacıyla sorulan "why?" sorusuna cevap olan cümlenin ilk kelimesi.
John Lennon'un Beethoven'un Ay isigi Sonati'nin * akorlarini tersten calarak olusturdugu akil almaz sarki. Her insanoglu olmeden once en az bir kere dinlemeli. *
Rahmetli ingilizce hocamı anmama sebep olan kelime. Her 'why not' diye soruşumda 'because I love you' der ve eşsiz gülümsemesini armağan ederdi. Humprey Bogartvari bir karizması vardı, gizliden gizliye kendisine aşıktım, hem de deliler gibi. Eğer bu dünyadan gitmiş olmasaydı yine kendime bile itiraf edemeyecektim.
evrende herşeyin adı verilmiş, bunun verilmemiş. hayır asla bir şarkı değil.. farklı bir şey.. bir dua, bir ilahi, başlangıç, son, evren.. uçarsınız en son noktaya, aniden yere düşersiniz rüyalardaki gibi.. düşüşler gerçekleşir jack london'ın dediği gibi..
eğer, hiç dinlemediyseniz hiç beklemeyin derim, hemen dinleyin bu başka şeyi.. (the beatles- because)
"bikoz" şeklinde telaffuz edilmesi gereken kelimedir. "bikaz" "bikuz" denildiğinde çığlık atıp kaçılası bir an da yaşanabiliyor. en güzeli 'cause olarak söylemek ve "kouz" şeklinde telaffuz etmektir.
eser sanki ortadan başlamıştır.. sanki saatlerdir kayıt yapılıyor ama kayıt tuşuna basmayı unutmuşlar.. birden başlar.. sanki 'moonlight sonata' bittiği yerden geri sarılmışcasına..
evrenin bir neden için yaratıldığını bir kez daha kanıtlayan dörtlü, stüdyoda son kez bu şarkıyı söylediler.. birbirlerine veda ettiler.. kıyamet günü arka fonda olacak, tekrar buluştuklarında kaldığı yerden devam edecek bu eser..
(the beatles)