evet, bu guruh, bu vicdandan, insaftan, medeniyetten, yoksun zihniyet,
daha dün, "fatmagül'ün suçu ne" dizisindeki tecavüz olayını; "canım fatmagül'ün de orada ne işi vardı" diye yorumlarken,
bir gün kendi analarının ya da bacılarının da başına böyle bir şeyin gelebileceğini düşünmeden;
mağdur edeni değil, mağdur olanı suçlayarak güya adaletli cümleler kurduklarını düşünüyorlardı.
bugün de, aynı guruh ve tiyniyetsiz topluluk, "efendim bu yaşta hamile mi olunur, ne işi vardı kızın orada" gibi beyinsizce yorumlar yapıp, neredeyse vuranın jopunu ağızlarına alıp yalayacaklar.
O jop size girsin emi, utanın be!
yani dışarıda kendisine araba çarpan birine tutup da; "evinden çıkmasaydı canım!" mı diyeceğiz.
hırsızın girmiş olduğu eve, hırsızı değil de, "efendim ev sahibi de kapısını kitleseymiş"mi diyeceğiz.
Bre beyinsizler!
daha ne kadar koyun sürüsü olmaya devam edeceksiniz ha!
daha ne kadar kafanızı kuma gömüp, götünüze giren kazığın farkında olmadan karanlıkta kalacaksınız?
daha ne kadar, karaktersiz, kimliksiz kuru kalabalıklar halinde ezberlenmiş cümlelerin ardına saklanacaksınız.
zaten o bebeğini düşüren 19 yaşındaki kız ne üniversite öğrencisi ne de evli değil.ailesinin de çocuktan haberi yokmuş.ailesinden korktuğu için bebeği bu şekilde aldırmaya karar vermiş komunist.
yaşı, girdiği eylem, savunduğu olay, hiçbiri umrumda değil. tek düşündüğüm şu, madem 19 yaşında neden hamile diyemiyoruz, şunu diyelim, madem ki hamilesin, tatlı tatlı sikişirken güzeldi, acı acı hamileliğin sorumluluğu karnında o can varken eyleme gitmek miydi? başına gelebilecekleri az çok anlayacak yaştasın, (nede olsa çocuk doğuracak yaştasın anlayabilmen lazım) sen orada polisle yaşanacak bir arbedede çocuğuna zarar gelebileceğini düşünmedinmi hiç kendini akıllı zanneden geniş görüşlü insan. okadar geniş ki çocuğunu bile hiçe sayıyor, nekadar içten, nekadar özverili.. aman aman zeval gelmeye.
bugün ısrarla, "madem 19 yaşında neden hamile" diyerek meseleye -en gerzek soruyu sorarak- yaklaşan,
o kıt beyinleriyle büyük resmi göremeyen zihniyet, daha dün hüseyin üzmez yasasını tek gecede onaylamak için
kolları sıvayanlara destek verenlerdir.
yani şimdi evlenme yaşını hüseyin üzmez için 14 yaşına indirmeyi sorgulayamayan, abes görmeyen bu gerzekler,
şimdi, "madem 19 neden hamile" yi mi sorgluyorlar.
ya mavi marmara gemisine alınan subyanlara ne demeli?
ne işi var çocuğun o top tüfeğin içinde?
tabi onlar şehit olmaya gitmişlerdi dimi!
Beyinciğikleri bu kadar işliyor işte.
çünkü olaya vicdani yönden değil de, ezberlenmiş cümlelerin gölgesinden bakıyorlar.
--spoiler--
adalet bakanlığı'nda, evlenme yaşını 14'e indiren, tecavüzcüyle evlenme durumunda cezanın ortadan kalkmasını sağlayan ve tecavüzde şikayet yaşını 14'e indiren yasa değişiklikleri için hazırlık yapıldığı ortaya çıktı. bu düzenlemelerin yasalaşması halinde, aralarında vakit gazetesi yazarı hüseyin üzmez'in de bulunduğu, 15 yaşın altındaki çocuklara cinsel tacizde bulunmaktan yargılanan çok sayıda sanık "işledikleri suç şikayete bağlı hale getirileceği" için hapis cezasından kurtulabilecek.
--spoiler--
edit: entrysini silen yazarı öpüyoruz.
çakma solcuların, çakma solcu kızı korumak için uydurdukları palavra.
en başta fatmagül bile bunlardan daha akıllıdır.
-oralığı yakıp yıkamadığı için sinirden deliye dönen çakma solcularımız ilk defa cop ile tanışmamakta daha öncede kafaları benzer şekillerde kırılmaktadır.
-kavga olacağını bile bile , üstelik hamileliğinin dinlenmesi gerektiği evresinde kavgaya koştuysa adı da "öğrenci" ise olmasın kardeşim öyle öğrenci. keşke karnındaki masum yavruyu öldürmeden kendisini öldürmenin bir yolunu bulabilseydi o insan müsveddesi.
masum bebeyi bile çakma solculuğuna kurban edecek kadar aciz insanlar bunlar.
bre çakma solcular!
daha ne kadar satılık kalacaksınız ?
ne zaman özgür iradeniz fikirleriniz olacak?
ne zaman insanları dinlemeyi , yasal iş yapmayı öğreneceksiniz ?
nesliniz tükeniyor , artık değil eskiden olduğu gibi 1000lerce cahili yanınıza çekip ortalığı yakıp yıkmak, 100 kişi bile zor buluyorsunuz. işinize gelmiyor eğitimli insanların artması. eğitimli insanların sayısı arttıkça pisliğinize kanacakların sayısı azalıyor. bu da haliyle rahatsız ediyor değil mi?
Beyni olmayandır. Hiç bir cevap bu ülkede bir polisin bir kadını fikir özgürlüğünden dolayı döve bilir anlamına gelmez, gelemez!
Kadın ister gayri meşru hamile olsun, ister katil olsun, ister suçlu olsun veya her hangi bir dine mensup oluşundan olsun.
Eğer bir devlet görevlisi bile kadın dövüyorsa o zaman yerin dibine batsın türkiye.
"hamile kadın olayın bilincinde olmalıdır" tarzı saçma sapan argümanlarla haklı çıkarılaz.
savaşa değil, eyleme gidiyorlar arkadaşım. gerçi senin eylemden anladığın taşlı sopalı meydan muharebesi tabi. sende haklısın yıllarca öyle gördün televizyonlarda, yandaş medyandan. ama bu onların yasal hakkı. ha izinsiz mi, o zaman tedbirini alırsın yolu kapatırsın, çembere alırısın ne bileyim. adamlar oraya ananı sikmek için toplanmamış ki, söyliyecekleri var, söyleyip gidecekler. düşman ordusu gibi gaz bombası atıp coplarla dalmak nedir? ne düşündüğümü bağıra bağıra söylemedikten, bana göre haksız bir durumu protesto etmedikten sonra sikmişim yaşamayı. gider otlarım.
kadın kaç aylık hamile hiç bir bilgim yok fakat karnı burnunda gitmediğine eminim. zaten öyle olsa sevgi pıtırcığı polislerimiz onu kayırırlardı. burda asıl olay şiddeti. devlet şiddeti. burda olay bir kadını karnında ki bebeği düşene kadar hırpalamaları. bunu yaparkende sözde kamu güvenliği için oluşturulmuş bir birimi kullanmaları. tabi burda suçu komple devlete atmakta büyük andavallık olur. polisi bu kadar cesaretlendiren biziz.
hani bi ülke var. "bir gece ansızın 82 atina" diye hakkında güzelim ülkücü forumlarında geyikler dönüyor. hatırlarsın, bir genci polis vurmuştuda olaylar nerdeyse iç savaşa gidiyordu. "amına koyim o da haketmiştir ya" diyecek kadar kafaları çalışmıyor mu bu elemanların? günümüz türk toplumunda ki bilinç, yunan toplumunda ki bilincle boy ölçüşemez. bilinçten kasıt "devlete hareket çekmek" olarak algılanmasın. gerektiğinde tepkisini koyan topluma ben bilinçli derim. yunanistanı karıştırıp laf kalabalığı yapmak istemezdim ama zamanında savaş meydanında yendiğimiz için hep onlardan üstün görürüz kendimizi. ama objektif bakarsanız göreceğiniz koca bi "nah" olacaktır.
polis korkusuda bonus. kıyıda köşede adam tartaklayan polise tepkini koyacaksın kardeşim. öyle "dur ben karışmıyım" yada "haklılardır" diye düşünmeyeceksin. zira bugün ona yarın sana. bu ülkede ekip otosuna "yavaş" dediği için öldürülen adamlar var. yarın seni kimliğin yok diye hastanelik etmeyeceklerinin garantisini kim verebilir?
hala gelmiş yok "hamile kızın orda neyşi var yaee" diyosun.
edit: yazar silmiş, selam ederim kendisine. aylardan sonra bana yazı yazdırdın.
kasıklarına aldığı darbe sonucu belkide bir daha bebeği olmayacak olan*, çocuğunu yitirirken polisin 'bu yaşta çocuk peydahladın ha ' şeklindeki tepkisiyle karşılaşmış, hamile olduğu için, belkide karnındaki çocuğunun geleceğini düşündüğünden orada olduğu için, yaşıtlarını, geleceğini, geleceğimizi sorguladığı için suçlu olan genç.
ece temelkuran ın yazısında boğazımın düğümlenmesine sebebiyet veren bölüm ise şöyle:
"Belki bebeğim olmaz benim" diyor. Gözleriyle bana soruyor, sanki "Olur" desem iyi gelecek. Birileri iyi bir şeyler söylesin istiyor. Yarın muayene olacakmış yeniden, söyleyeceklermiş bir problem var mı diye. "O masaya yatmak istemiyorum bir daha" diyor. "Çok kötü bir şey. Çok kötü oldum ben."
Sonra yine başkalarını düşünüyor: "Bir kadın daha vardı. Onun da kasıklarına vurmuşlar hep. Belki onun da çocuğu olmaz."
