her neyse konuya girelim.. bu olay çoğu insanın yaşadığı bir durumdur. doğumundan 2 yaşına kadar bebekler ağladığında buldukları ilk parmağı sıkıca tutar hacı bu ne ki yaa şeklinde ilgilendiğini belirten bakışlar atarak iyice kavrar.. buraya kadar sorun yok tamam ama eğer bebek parmağı çektiğinizde daha kuvvetle asılıp ağlamaya hazır moda geçiş yapıyorsa bahsettiğim durum gerçekleşecektir.
bu durumda yapılan şebekliklerin hiçbir anlamı yoktur. geçmiş olsundur, çocuğun vazgeçmesi veya uyuması beklenir.
yanılgıdır . bebelerin parmağa asılmak gibi bir hobileri yoktur . bebeler önüne ne gelirse asılır . yetişkin insan oğulları genelde parmak uzattıkları için öyleymiş gibi görükür .
önünde gelen ilk şeye asılma içgüdülerinden dolayı gerçekleşen durum. bakınız bill clinton deprem bölgesini ziyaret ettiğinde burnuna asılan bebeğe. önünde koca bir burun. neye asılacaktı ki.
bebekte doğuştan gelen bir yakalama refleksinin olduğunun göstergesidir. bebek anne karnındayken bile yakalama ve kavrama yeteneğine sahiptir. doğduktan sonra bu refleks amaçlı davranışlar haline dönüşür. çevresinde gördüğü her şeyi sıkıca tutar ve hatta emme refleksiyle birlikte ağzına götürerek ne olduğunu keşfetmeye çalışır. bulduğu her bir nesneyi tanımak ister ve ancak bu sayede dış dünyayı anlamaya çalışır.
bebekler doğduklarında dünya ile tek bağlantıları dokunma duyularıdır. bebek uzun bir süre annesini kendi vücudunun bir parçası olarak algılar. bu dönemlerde bebeği rahatlatan şeyler ona dokunulması ya da annesinin kokusunu duymasıdır. annesinin bir eşyası yanına konulduğunda o kokuyla rahatlayıp uyuyan bebekler vardır. bebeğin parmaklara asılması da onun tutunacak bir dal araması gibi algılanmalıdır. psikiyatristlerin söylediğine göre bebeklere dokunmak, sevmek, onlarla konuşmak, bebeğin gelişmesinde olumlu rol oynar. yuva çocuklarının bazılarında gelişim geriliği görülmesinin bir nedeni de bunlardan mahrum olmalarıdır.