Gözlerinin kafalarına orani daha büyük olan varliklara duyulan sempatidir. Mickey mouse yahut diğer çizgi film karakterlerine baktığınızda bundan faydalanıldığını görebilirsiniz.
her çocuk yeni bir dünyadır demiş barış abimiz. unutmamamız gereken şey, bugünün çocukları bizim geleceğimiz, sevgisiz yetiştirilen bir nesilden ne beklenebilir?
dünya üzerinde varolan en saf, en güzel filozoflardır çocuklar. sorgulamaktan korkmayan, annelerine koşulsuz şartsız güvenen ve henüz küçücük bir bebekken tanıyan, dünyanın en güzel kokusunu taşıyan varlıklar.
sizin çocukluğunuz hangi denizin kıyısına vurdu da bu denli masum varlıklara duyulan sevgiyi gereksiz buldunuz?
ben de hiç sevmem. bebekler de çocuklar da bana hiç tatlı gelmiyorlar. böyle çocuk sevenleri görünce bakıyorum allah allah ben niye sevemiyorum bana niye sevimli gelmiyor bunlar diye düşünüyorum.
bebek dediğimiz sevimli insan yavruları tabii ki sevilir ama çocukları sevmek için özel bir sebep yok. her istediği olsun isteyen, ağlayan, zırlayan, huzur bırakmayan insanlar işte.
Hiçbişeyi sevmeyin aq. insan masum doğar sonra etrafındaki ucubeler onu bozmaya çalışır. O ucubeler ruhunu düzeltsin ilk önce o masum çocukları yetiştirmesini bilsin yani başlığı açan kişi gibi.
belki de o gereksiz sevgi besleyen bebekler, uludağ sözlükte yazar olup saçma sapan entry'lerle milletin kafasını ütüler. bunlar işte hep bebeği sarsarak sevmek yüzünden oluyor. buradan bebeklerini havalara atıp da tutmayan anne babalara sesleniyorum. tutmayacağınız çocuğu havaya atmayın. kamu spotu.