Yeni doğan tüm bebeklerin gözü mavidir. Göz rengi daha sonradan değişse de bebekler ilk olarak mavi gözle doğarlar. Bunun nedeni melanindir. Melanin henüz tam stoklanmadığından gözler mavi görünür.
Bebekler uyumayı çok sever, yaşlılarınsa uykuyla arası pek yoktur. Yaşlanan insan , yaşam deneyimine fazlasıyla alışmıştır ve enerji haline geri dönüşten çekinmektedir. Fizikselleşmeye alıştığı için ruhsallaşma konusunda tedirgindir.
Bebekler ise tam tersine fizikselleşmekten tedirgindir.
Doğduğu anda bu yüzden ağlamaya başlar.
Uykuyu bu yüzden sever. Enerji varlığı olduğu sürece kendini sonsuz güvende yani yuvada hissetmektedir.
Anne karnında uzun süre bekletilmelerinin anlamıda budur.
Anne karnı yer çekimsiz bir ortamdır ve bebeğe yaşamın fiziksel baskılarını en az düzeyde hissettirir.
Yetişkin insanlar uykularında bu yüzden cenin şeklini alır..
insan denen varlığın tüm canlılar gibi en önemli yaşama gayelerinden biridir. onlar için üretir, onlar için çalışır, onları çok sever ve onlarsız bir hayat düşünemeyiz. bu yavrucaklar iyi ki varlar. Sağlıklı olmaları için dünyadaki her şeyden vazgeçilebilir. geçenlerde yavrucak ateşlendi 37'yi görünce telaşlandık ancak 37 ve üstü tehlikeliymiş ve ateşin ölçüldüğü yere göre de bebeklerde ateş aralığı değişiyormuş. kaynak: http://www.bebekler.org/bebeklerde-ates-araligi.html
Bugünün çocukları için yalnızca bir oyuncak olan bebeklerin eski uygarlıklarda ayrı bir yeri vardı. Dünyanın en eski oyuncakları olarak bilinen bu küçücük insan figürleri, aynı zamanda büyücülükte ve dinsel ayinlerde kullanılan gizemli ve kutsal varlıklardı. Dünyanın en eski bebekleri Burdur yakınında Hacılar Höyüğünden çıkarıldı. Kilden yapılmış bu küçük heykellerin yüzleri boyalıydı. Bebek biçimleri o günden bu yana çok büyük değişiklik geçirmedi. 2 000 yıl önce yapılmış tahta bebeklerin de kol ve bacakları hareket ediyordu. Büyücüler eski çağlarda, kime toprak, fildişi, balmumu, porselen, cam, tahta, kâğıt, kumaş, plastik
Büyücülük v.b. işlemlerin geçerliğini kaybettiği dönemlerde de, gerçek şudur ki bebekler, büyükler için bir koleksiyon eşyası olarak değerlerini korudular, küçükler için ise her zaman bir keyif kaynağı oldular.