kucağınıza verildiğinde nasıl tutucam ben bunu diye düşündüğünüz ama kollarınızda yatarken ve mırıl mırıl mırıldanırken mucize bu kesinlikle diye sayıkladığınız; hemen her bayanın hormonlarını yerle bir eden meleklerdir.
dünyanın en şirin ve en savunmasız canlısı. boncuk gözleriyle etrafa şaşkın ve masum bakışlar atar. minicik elleriyle parmağınızı sıkıca kavrar ve dünyada eşi benzeri olmayan güzellikte tebessüm saçar. işte o an tarifsiz bir mutluluk sarar insanın içini.
ayakları hiç kötü kokmayan canlı türüdür.. ter bezleri mi sonradan gelişiyo ne..bazen canım sıkılınca diyorum şöyle bi çocuk yapsak hanımla , yatağa girsek bebeği alsak aramıza koklasak koklasak uyusak.. ne dert ne tasa ne trafik ne ses..
istanbul ilçesi. değişik rivayetler vardır ismi konusunda; Fatih Sultan Mehmet'in bölgeyi koruması için gönderdiği bölükbaşının Bebek lakaplı olması; Padişahın semtteki bahçesinde gezerken yılan görüp korkan şehzadesine bebek demesi ve bundan sonra bahçesinin bebek bahçesi olmasından kaynaklı semtin ismi bebek olmuştur.
etiler'in aşağısında, arnavutköy'ün ilerisinde bulunan istanbul'un bir semti. meşhur badem ezmesi vardır. bebek esnafı, dükkanının ismini "bebek hedehödösü" koymayı pek bir sever, en vahşisi de bebek kasabı'dır.
Şirin mi şirin,sürekli sırıtan.Anne karnında 9 ay durup(o kadar duramayanda var[benim gibi]) sonra da fırlama olarak doğan varlıktır * _:) (bkz: Fırlama)
Bebek daha doğrusu çocuk sahibi olmak,sıradan gibi görünen ama sonsuzluğu çağrıştıran birşey. Dedelerimizin çocukları torunları olmasaydı isimleri hala anılıyor olur muydu? Yani şu hayatta ya Madam Curie Edison filan olacaksın yada çocuk sahibi olacaksın, ismin unutulmasın diye sonsuz ol diye...