adaleti kendi kendine uygulamaya çalışmaktır. Gelişmemektir.
adalet sistemi zaten bu herife gerekli cezayı vermelidir. o herif gerekirse devlet tarafından hadım edilmeli, gerekirse ölene kadar 3x3 bir hücrede çürümelidir. devletin bu konuda aciz kalması bu davranışı haklı göstermeyecektir. linç kültürü asla savunulacak, arkasında durulacak birşey değildir.
hukuk duygusuz olmalıdır. hukuk suç - ceza şeklinde işlemelidir. türkiye bir hukuk devletidir. orman değil.
hakimlerin verebileceği en yüksek cezalardan birini verdiği yani 21 yıl yemiş bir orospu çocuğunun gözünün oyulmasıdır. gönül, devlet yapsın assın bunları istiyor ama idamın olmadığı bir ülke burası. mahkeme verebileceğini vermiş ama yapılan suç o kadar insanlık dışı ki, o kadar orospu çocuğu olmayı gerektiriyor ki, adam nefes aldığı sürece isterse 500 yıl hapis yesin yine de yeterli bulmuyor insan. lime lime etme isteği doğuruyor insanda bu olay. hapishanede yatan insanların psikolojilerini, kafa yapılarını düşününce normal karşılayabiliyor insan bu yapılan şeyi. şu an adam yanınızda olsa ve gözünün içine baksanız eminim bir çoğunuz o adamların yapmak istediğini yapmak istersiniz. yaparsınız demiyorum herkeste onu yapacak psikoloji olmayabilir ama bir çoğumuz bunu yapmak isteriz. ben isterim mesela. şimdi bir süreliğine kendinizi o hapishanede yatan mahkumların yerine koyun. adamın yaptığı iğrençliğin farkında olup, sizinle aynı yatakta yatmasına, aynı tabaktan yemek yemesine nasıl göz yumarsınız?
hukuk devletlerinde cezayı devlet verir. verilecek ceza da kanunlarla konulur. ancak hiçbir hukuk devletinde böyle alçakça bir suça verilebilecek kadar adil bir ceza olmadığından, cezayı halk kendi kesmeye kalkar.
ayrıca bazı bebek bezi reklamlarında çocukların bornozunu açarak vücutlarını göstermeleri gibi, kabinlerde bez bağlayıp yerlerde yuvarlanmaları gibi hareketler çocuk tacizi vakalarını artırmaktadır, rtük de uyumaktadır. çocuk istismarına son verilmesinin yolu milletin gözlerini oymalarına izin vermek değil, daha en baştan çocuk tacizi sonucunu doğurabilecek olaylara engel olmaktır.
kaşık ustası kardeşimizin infazının ertelenmesi yada cumhurbaşkanı tarafından özel afla serbest bırakılması gereklidir.
toplumun vicdanını kaşığı ile rahatlatabilmiş bir şahısdır.
insanın içini soğutan bir olaydır.eee akacak kan damarda durmaz demişler.sen tecritte tek başına keyif yaparken sıkılıp, koğuşa geçmeyi iste. sonra mahkumlar seni tanısın.bir canilikten dolayı mutlu olacağımı hiç düşünmezdim ama hak ettiler... kimsenin yaptığı yanına kalmıyor. adalet size hak ettiğiniz cezayı veremese de halk size bunu seve seve takdim eder.
tecavüzün gerçek cezası mahkemede değil, cezaevlerinde verilmektedir. destekliyoruz. şiddet hiç bir şeyin çözümü olmasa da insanın '' testere '' olası geliyor. bunları alacaksın, kazığın üstüne oturtup kaldıracak, oturtup bırakacaksın. bu süre içerisinde de kazığı münasip tarafından çıkarması için 1 dakika verecek, çıkaramazsa da ağzına sokacaksın.
hakkında bikaç yorum daha yapmak istediğim haberdir.
öncelikle adamın gözünün oyulmasına sevinenleri eleştirmeyin. eleştiri damarınız kabardıysa bebeğe tecavüz edip içini parçalayan adama 21 yıllık gibi komik bir hapis cezası veren adalet sistemini eleştirin. sonra gelin burda bik bik edin.
az bile dedirten olay. zannımca o pisliği jigsaw'a teslim etmek bile, kuş tüyü yastıkta yatırtmaktan farksızdır. malum jigsaw sadece insanlara işkence uyguluyor.
okuyunca istemeden de olsa üzüldüğüm haberdir. o adama (adam da değil ya..) temiz bir idam cezası çok yerinde olurdu aslında ama maphusta başkası tarafından gözü oyulunca "ulan acaba" diyor insan. abd'de olsa 120 yıl hapis ve idam cezası alacağına şüphem yok. türkiye'de de zehir enjekte edip acısız bir şekilde hayatına son verselerdi bu kadar üzülmezdim. elbette onun hatası değil ama sonuçta öyle bir bünye sokakta geziyor ve bunun engelenmesi lazım.
insanı çeliskide bırakan bir olaydır. kimsenin, bir hukuk devletinde suçlunun cezasının adalet organları harici kişiler veya kurumlar tarafından verilmesini savunacağını sanmıyorum ama işin içine duygular girince insanın kafası gerçekten karışıyor.ne kadar hak, hukuk,adalet diye diretiyorsak da aklımızın(en azından bendenizin) alamayacagı iğrençlikler karşısında objektifliğimizi kaybediyoruz. buradan, o adamın gözünün oyulmasını savundugum sonucu çıkmasın fakat toplumun okumuş diye tabir edilen kesiminden bile bu linç kültürünü destekleyen görüşler gelince insan düşünmeden edemiyor:acaba suçu ve cezayı sadece değer yargılarımızın sınırları içinde mi degerlendiriyoruz? genel geçer bir hukuk sistemine güvenimiz yok mu? bir yandan da çok basit ve klişe olsa da insanın aklına:"acaba bir yakınımın/tanıdıgımın başına gelseydi bu kadar mantıklı düşünceler ortaya koyabilir miydim?" fikri geliyor. bu örneği vermedeki amaç kimsenin damarına basıp olayı meşru bir duruma çekmek degil ama en insancıl geçinen kişi bile 21 yıl cezanın hakkaniyetli olduğuna inanıyor mu acaba? ha burada yapılacak şey adalet sistemini eleştirmek olabilir, ama mevcut sistemde yasaların verdiği cezayı yeterli görmediğim durumlara karşı nasıl tavir takınacağımı kestiremiyorum. özetle bu konuda aklım gerçekten karışık;mantksal olarak düşündügümde yargı harici herhangi bir kesimden ceza yaptırımının yanlış olduğu kanısına varıyorum ama bu gibi olaylarda mantığımı korumakta da zorlanıyorum.
her ne kadar içimizden 'günlerini gördü şerefsizler' desek de türkiye bir hukuk devletidir ve suçlunun cezasını türk mahkemeleri verir. herkes kendi adaletini sağlamaya çalışırsa ülke kaosa sürüklenir.
benim elime verseler gözünü oymakla kalmaz, daha beterini de yaparım diyenlerdenim, fakat ne olursa olsun yapılan yanlıştır. toplumdaki linç kültürü hepimizin damarlarında cereyan etmektedir. ne denir ne söylenebilir ki, böyle bir dünyada yaşamaktan mutluluk duyan ve insanlığından utanmayan, psikopata bağlamamış, kuşlar, böcekler, vapurlar falan diyen insanları anlamadım, anlayamayacağım. onların * anlamadıklarını bilsem bile.
sapkınlık ve vahşetin karışımı. bir bebeğe tecavüz eden insanın akıl hastanesine konulması, rehabilite edilmesi (ne kadar düzelebileceği soru işareti elbette) gerekirken 21 yıl sonra salınmak üzere geçici olarak toplumdan izole edilmesi ne kadar doğru ki. şimdi bu adamdan kurtulduk diyelim, yıllar sonra hapisten çıktığında tehlikede olan torunlarımız olmayacak mı. tek gözü kalmış bir canavar olarak çıkmayacak mı hapisten. gözünün oyulmuş olması onun sapkınlıklarını daha da bileylemeyecek mi? yanlış üstüne yapılan yanlışları alkışlamak yerine ileriyi düşünmeyi gerektiren durum.
bu mahluğa üzülenlerin potansiyel pedofil olduğunu düşündüğüm muhteşem olay. yapılanın yanlış olması için türkiye'nin bir hukuk devleti olması gereklidir ki t.c. bir hukuk devleti değildir. o yüzden kimse korumasın bu pisliği...
böyle olaylarda içimin cız ettiği fakat hem caninin ölmesine üzülmeyip, bir taraftan da adaleti insanın veremeyeceğini düşündüğüm eylem. Sonuçta ;
yanlış+yanlış= 2 yanlış eder.
