duygusuzlukla itham edilir. Konuşamadığım, fikir paylaşamadığım bir şeyi niye seveyim sırf küçük elleri, ayakları var diye? Hamileyken ve doğum sonrası çektirdikleri çileden hiç bahsetmiyorum bile.
önceki yılların kadınları yani analarımız çocukların yüklerini alabiliyorlardı çalışmadıkları için. babanın ilgisizliğini %100 ilgi ile kapatabiliyorlardı.
ama günümüz kadınları çalıştığı için aynı ilgisizlikte erkekle karşılaştıklarında ben bebek doğursam linçim çıkacak diye düşünmekten mütevellit bebek ile arasında bağ kuramamaktadır. dolayısıyla da istememektedir.
çoğunluğu bebekleri sevmediğini söyleyerek marjinal takılmaya çalışan kızlardır.
gerçekten bebek sevmeyen kadınlar ise şu veya bu sebepten dolayı ilerde doğurmasın, çocuk dünyaya getirmesin lütfen. şu dünyada sevgisiz çocuk büyütmek kadar yapılan daha büyük bir hata yok.
bekar biriyse çocuk sahibi olduktan sonra fikri tamamen değişecek kadındır (şekil a ben). eğer bebeği olan bir kadınsa, büyük olasılıkla doğum sonu depresyona girmiştir, ki bu cidden dikkate alınması gereken bir konu.
çocukların yaramazlığı, iş ev arası uyumu sağlamak, yorgunluk sorumluluk bir yana, doğum sonu depresyonu diye bir illet var, çok bilinmese de bence dikkate alınması gereken bir durum. hele ki zamansız yada istenilmeyen bir gebelikse, zor bir doğum olmuşsa, doğum esnasında hastane vs hatası yüzünden bebek sıkıntılı doğmuşsa anneler bu travmayı atlatamıyor. bazısı bu psikolojiyi çabuk atlatıyor bazısında kalıcı oluyor, bebeğine zarar verme durumuna geliyorlar.. çocuğun anne su ver demesi bile bazı annelere cinnet geçirtmeye yetiyor, gözleri dönüyor gittikçe tahammülsüzleşiyor, hele birde çocuk yaramaz ise, dayak delisi bir nesil hali hazırda bekliyor.. durumlarını kabul etmeseler de kesinlikle yardım alması gerektiğini düşünüyorum, çocuğunu geçtim beni bile bazen bakışları tavırları ile korkutuyorlar.