aslında yavşak değil de, duygu sahibi insandır. o melek yüzlü, ufacık elleri, ayakları olan varlığı görüp de, yüzünde tebessüm oluşmayan insan yavşaktır. *
dünyada hala masumiyetin devam ettiğini gören, hiçbirşeyden habersiz etrafa gülücükler saçan dünyanın en saf varlığını görmekten mutlu olan ve içine yaşama sevinci gelen, mutluluk gelen insandır. gülene değil gülenlere çirkeflik yapana kabahati bulmak lazım. ayrıca (bkz: polemik yaratmak için başlık açmak)
yazar burada sırıtma kelimesi ile iç huzurunun yüze yansımasını kast etmiş.
bebek yüzü en temiz en saf ve en şirin yüzüdür. en stresli insanı bile rahatlatır, huzur verir bebek yüzündeki yüzdeki ifade. bu rahatlamanın yüze yansıması genellikle gülümseme şeklinde olur. ama bu şekil bazen farklı olarak da algılanabilir. bu algı yazara sırıtma şeklinde tezahür etmiş demek ki.
"ben taşaklarımdan çıkan ateşle bütün dünyayı yakabilirim" zanneden bir ergenin bunalımıdır. bebeğe sırıtmak zorundasın bre insan evladı. Tıpkı çocuğu bir takım gerçeklerden koruduğun gibi, bebeği de asık suratlardan korumak zorundasın. bunun antropolojik kökenleri, biyolojik gelişim evreleri gibi hadiseleri var, ergenlerin henüz çıkamadığı o hayal aleminden farklı bir derinliği var.
bu başlığın aslı:
"insan, bebek görünce hemen sırıtandır."
bebeklerin şirinlik gücüne kendisini ister istemez kaptıran insandır. malum; öyle bir bakarlar ki insan'ın yüzüne gülmemek veyahut o'nun yaptığı şirinliklerden etkilenip karşılık vermemek güçtür. zira, gülmemek ve tepkisiz kalmak anormal ve itici bir hareket olur.