bebek bezi teoremi

entry4 galeri0
    4.
  1. 'bebek' terimi tıp literatüründe ilk 1 yıl için kullanılır. yani 1 yaşından büyük olanlar 'çocuk' olarak isimlendirilir.

    80ler dediğimiz de 80-89 arasını kapsar, dolayısıyla 84 doğumlu bi zaat-ı muhterem 89da çocuk kategorisine rahatlıkla girebilir. hataa a-a! 85 bitiminde bile girebiliyormuş!
    2 ...
  2. 3.
  3. 84 doğumlu birisinin kendisini seksenlerde çocuk sayması teoremi kadar gülünç.

    (bkz: sen o zamanlar bebektin)
    2 ...
  4. 2.
  5. farklı bir şey ama çağrıştı işte; durunamadım dolu bi bkzla entryi sayımı arttırdım:

    (bkz: bez bebek teoremi)
    1 ...
  6. 1.
  7. patenti bana aittir, vardır böyle bi teorem.

    ben 84 doğumlu (bkz: 80lerde çocuk olmak) başlığının kapladığı bir insan evladıyım. bizim bebek olduğumuz yıllarda renkli denilen televizyon yeşil tonlarında gösterir, kumanda denen alet bulunmaz, onun yerine çocuk '5e bas! 4e bas' şeklinde kumanda formatında kullanılır, çitoslardan çıkan tasolar itinayla biriktirilir, leblebi tozu ve bisküviler mahalle bakkalında açık satılır, mahalleden mütemadiyen baloncu geçer, tüm mahallerin çocukları peşine toplanır, pazar geceleri ' parlement sinema kuşağı ' ailecek izlenir, ' mavi ay'daki bruce willis'e aşık olunurdu.. daha uzatmak mümkün 80'lerde çocuk olmak geyiğini ama özeti böyle!

    ve bu yıllarda ' hazır bebek bezi' bulunmazdı! yoktu bu! yoktu! *
    annemin anlattığına göre pamuklu ucuz kumaş alınır, itinayla eşit parçalara bölünür, kat kat katlanır ve popomuza sarılırmış. üstünden de naylonumsu bir muşamba! (naylonla muşamba aynı şey mi lan?!) o bezler kirlendiği zaman (kibarca yazıyorum ama kirlediği dediğim bildiğin 'boklu bez' olma durumu) artık altımızı kim değiştiriyorsa yenisiyle değiştirilirmiş. lakin dedik ya tek kullanımlık bez olmadığından atılmazmış da o bezler. bir torbaya akşama kadar biriktirilir ve eve getirilirmiş. akşam anne kişisi(lan ne yapsam hakkını ödeyemem bu kadının!) onları önce suya bastırır akıtır, sonra da sıcak kaynar suyla yıkarmış! kreşten çıkış saatlerinde daireye götürürmüş babam beni mesai bitene kadar. biraz büyüyüp de az buçuk anlamaya başladığım zaman babamın iş arkadaşları devreye girmişler. 'bezlerini çalıcaaazz!!!', 'torbayı alalım bizim olsuuuun' formatında! ben de 'vermicem' diye ağlarmışım! mal! bilidğin mal. versene! ne işine yarıcak senin boklu bez! bez torbasını alıp kaçmalar, getirip dairede baba masasının altına saklamalar falan.. öyle bir psikoloji. biraz büyüyünce de aynı ekip 'annenin bileziklerini alıcazzz' formatında ağlatıyordu beni, onu hayal meyal hatırlıyorum.

    şimdi sürekli bu baskı altında yetişen bir çocuğun erişkinlik halinin nasıl olmasını bekliyorsun sevgili okuyucu! soruyorum sana! güvensizlik, eskiye bağlanıp kalma, eşyalara aşırı anlam yükleme! bunların hepsi o kumaş bezler yüzünden! başımıza ne geliyorsa hepsi bu yüzden!

    şimdiki nesil öyle mi?

    hazır bez çıktı, mertlik bozuldu. koyuyorlar bebeğin çantasına üç beş tek kullanımlık hazır bez. ooh, bir de lastiklisini mi istersin, cırt cırtlısını mı, külot gibi kolayca giydirilenini mi, çizgifilm kahramanlısını mı, askeri desenlisini mi istersin! nasıl istersen! artık bokunu çıkardılar arko krem kokulusunu yaptılar! bebek sıçıyor, bildiğin arko arko kokuyor ortalık, öle yavşak bir teknolojiyle büyüyor yeni nesil. bu bezlere sıçılınca ne oluyor? hooop diye çıkarılıyor aynen çöpe! popo da yine tek kullanımlık kolonyalı bebek mendilleriyle siliniyor, o mendil de çöpe! ooh, tertemiz arko kokulu popoyla gidiyor bebekler evlerine! bizim gibi boklu kumaş bez torbalarıyla değil! ve yeni nesil bu yüzden kolay vazgeçiyor alışkanlıklardan, eşyalardan, insanlardan. aha o boklu bezi atar gibi atıyorlar aşklarını, dostlarını. yerine yenisini geçirip devam ediyorlar mutlu ve arko kokulu!
    44 ...
© 2025 uludağ sözlük