herkesin huzurunu kaçıran, hem de bi sürü yer kaplayan şerrefsizlerdir. Bi de bebek gaz çıkarıp zırlıyosa yandınız.
Edit: benim burada el kadar yavrulara laf ettiğim yok. Ama uludag sözlük varoşlar ve dramcılar klübü yine üstüne alınmış. zaten artılayanlar ne demek istediğimi çok iyi anlamışlardır.
iki tane potansiyel durum var. ilki çocuğun küçük ve yürüyemeyecek durumda olması ki bu durumda asıl orospu çocuğu kimdir belli zaten, bir bebeği kucakta gezdirmek ne kadar zor baba veya anne olunca anlarsınız. ikinci durum ise onu kastettiyse bir nebze hal verebileceğim bir durum, bebek arabasındaki cocugun küçük olmaması. Yani tahminin 3 4 yaşlarından sonra çocuklar rahatlıkla yürüyebiliyor bir sorunları yoksa, sorunları varsa ayrı tabi. Ama bazı insanlar goruyorum ki 5 yaşındaki çocuğu bile bebek arabasında gezdiriyor. Bırakın yürümeyi öğrensin biraz yorulduğu zaman oturup bir köşede dinlenin yani hem çocukları hem kendinizi hazıra alıştırmak neye yarıyor.
Not: entryden anladığım kadarıyla yazar ilk durumdan bahsetmiş.
o araba ile beş kişilik yer kaplamasını bir yana bırakalım herkese çarpması ve bir "kusura bakma" bile diyemeyen, sanki tüm insanlık o doğurduğu için ona katlanmak zorundaymış insanlara gereksiz rahatsızlık veren insandır. bir de mağduru oynama halleri vardır ki evlere şenlik.
bu entry'ni artılamıyorum veya eksilemiyorum. sen de kendince haklısın çünkü, rahatsız oluyor olabilirsin. ama eğer insanların maddi durumu yoksa taksiye verecek paraları yoksa mecbur otobüse binecekler. ne yapsınlar insanlar, yürüsünler mi? uçsunlar mı? yoksa ışınlansınlar mı? tamam kabul bak, valla ben de çok uyuz oluyorum. ama saygı da gösteriyorum. arada ince bir çizgi var, onu koruyabiliyorsan "insan" oluyorsun işte. bu arada kimseye şerefsiz, orospu çocuğu demeye hakkın yok. bu arada entry'min başındaki kararı değiştiriyorum, al sana eksi!
el kadar bebegiyle kar kis demeden tin tin uyuz sokak hayvanlari gibi sirf evinde dedikodu yapmadan duramadigi icin o misafirlik senin bu misafirlik benim diye kapi kapi gezen bunu yaparken de sirf gotunun keyfi icin baskalarina da rahatsiz eden tiplerdir.
yoksa zorunluluktan binenlere laf edilmemis. yine de kufur edilmese daha hos olurdu.
or.... ço.. demeyelim de binmemeleri önemlidir.
kardeşim iki valizle halk otobüse biniyorum beş dk sonra ankara seferim olacak tam ineceğim yol tıkanmış millet seferber oldu valizler elden ele taşınarak bebek arabalarının üstünden geçiyor bir yandan çoluğun çocuğun üstüne düşecek valiz diye korkuyorsun bir yandan 5 dk sonra kalkacak ankara otobüsünü düşünüyorsun.
kardeşim ben duyarlı şekilde valizleri köşeye üst üste koymuşum sende biraz anlayışlı ol demi, ne demeye bebek arabasıyla yolu tıkıyorsun ben millet rahatsız olmasın diye elimden geleni yaparken sizde biraz yardımcı olun...
gün geçmiyor ki çocuklu veya pusetli olarak dolaşan insanlara bir çemkirme,bir hoşgörüsüzlük görmeyelim.
(bkz: özgürlük) tanımını batı yıllar önce,ondan önce de atalarımız taa orta asya'da veya anadolu'da koymuş.inkar etseniz de islam dininde mevcut.elinden dilinden zarar gelmeyecek.başkalarının alanına özgürlüğüne veya doğaya zarar vermedikçe özgürsün;ancak bazen (bkz: olmasa da olur) tarzında insanlık,medeniyet ve empati adına ufak fedekarlıklar yapmak ruhumuzun temelidir bunu da yapmıyorsanız burada köpürme az ötede oyna.
o asansörlerin yanında veya üstünde yaşlı,engelli veyahut çocuklu ailelerin öncelikli olduğu yazıyor bu kanun değil ancak buna uymak insan olmanın gereğidir.
sen orayı doldurunca o da gider yürüyen merdiveni kullanır.
çok da büyütülecek bir vaka değil vak'a-i adiye durumu sanırım pembe götlülerin her türlü sorunu çözüldü sıra buna geldi.ha ben çocukluğum ezer geçerim yol vereceksin kibirinde ve bencilliğinde olan olursa öncelik verme kimse de garipsemez.
öğrencilerine hiç bir şey ögretemiyorsam iyi insan olmayı öğretmeye çalışıyorum
(bkz: iyi insan kimdir):çevreye, doğaya ve farklılıklara saygılı,empati yeteneği gelişmiş kişi.
gelelim bu nefreti oluşturduğu iddia edilen kesimin bunu körükleyen davranışlarına:
topluma çıktığım zaman çocuklar dahil ses seviyelerimizi, davranışlarımızı ortama uygun hale getirme çabası içinde olmalıyız,ne dedik duyarlı olmalıyız,hepimiz.
5yasindaki çocuk annesi ile 1-2 yaşındaki çocuk annesinden aynı sert veya otoriter davranışlari bekliyorsanız çok beklersiniz,bebekler bazen anlamsizca ağlar altı da kuru olsa,gazı da olmasa(ki kolik olabilir),o yüzden sonuç üzerinden yargılama değil kişilerin yani ebeveynlerin üzerinden bir yargıya varmanızı öneririm.örneğin:laftan anlayacak yaştaki çocuğuna hiç bir uyarıda bulunmayan veya ihtiyacını belli eden bebeğinin çırpınışlarını duymazdan gelen ebeveynler varsa bunları çocuklar üzerinden dolaylı uyarabilirsiniz,en azından bu daha insancıl ve nazik bir yöntem.
unutmayın sizler de anne baba olacaksınız çocuğunuz veya şartlarının eleştirip yerin dibine soktuğunuz insanlar konumunda bulunabilirsiniz.
not:burada cemkirilen durumlardan hiç birine maruz kalmamış tuzu kuru bir ebeveyn.bizimkiler dışarda uslu. (bkz: amir khan)'ın 3 idiot filminde şu replik aklıma geldi:“bir aslan bile kırbaç korkusuyla sandalyeye oturmayı öğreniyor. ama biz bu aslana ‘iyi eğitilmiş’ diyoruz, ‘iyi eğitim almış’ demiyoruz.”