kendisinin deşifre edilecek o kadar çok yönü var ki, özel hayatına sekte vurmamak için üç maymunu oynuyorum... tamam canım rahat ol yazmayacağım bir şey, görmedim, duymadım...
orda burda parasıyla caka satan yazar işte. hani bi de aralara ekliyor çaktırmadığını sanıyor "ya geçen işte benim cip bozuldu" bu ne ulan ellerim titriyor yzarken. neyse tamam sakinim geçti. **
4 haziran bursa biz daha ölmedik zirvesi iki için taa istanbullardan kalkıp gelmiş olan yazar. hoş sohbet ve güleryüzlü bir insandır. kendisiyle daha çok sohbet etme imkanı bulmak dileğiyle...
hani ne desem, nasıl söylesem nasıl anlatsam nerden başlasam bilemiyorum.
'hiçbir tesaduf tesadufi değildir'
yuzun ayrı guzel, huyu apayrı, sanki yıllardır hayatımda, sanki yıllardır tanıyorum... hayatın, ömrum boyu hep yanındayım..
not: ikizimi buldum resmen la, aynı yuruyoruz, aynı guluyoruz... anam allahım demek istiyorum.
acil acil acil edit : tatlım, arım balım peteğim tarzında bir entry hayal ediyordum aslında ama işler nasıl çığrından çıktı, ne olduysa o ayvalık tostuna o koca dondurmaya yediğimiz andan sonra oldu diye düşünüyorum. ne yazacağımıda unuttum zaten lan. ssç. mjks.
narsist, blogger ve de sindirim problemi çektiğinden şüphelendiğim yedinci nesil yazar. hani böyle devamlı regl döneminde gibi gezen hatunlar vardır ya... böyle en ufacık bir şeyi sana karşı kullanan hatunlar vardır ya...
bir çekememezlik, ufaktan marjinal havaları, belki araya serpiştirilmiş biraz feminizm filan, yavru kediler gibi ilgi çekmeye çalışmalar pati vurup kaçmalar vs... * yok canım, bu yazar yukarıda bahsettiklerimin tam tersi olduğu için yazıyor olsam da merak etmiyor değilim, yüzündeki sivilceler neyin belirtisi?
bütün gün ay ben güzel miyim, ay gerçekten çekici miyim sorularına boğan yazar, ulan tamam biz güzel müzel değiliz, cebinden çıkartırsın bizi tamam!...
bütün gün özel mesaja boğup, tehditler savuran, en çok beni sevmezsem kendimi taksim'de yakarım diyen yazar... neymiş efendim ona her gün cevap verecekmişim, en çok onu sevecekmişim... soru da şu: neremi neremi? bak tamam seni seviyorum, cevap da veriyorum: gözlerini, oranı, buranı... canım, demeni, gülüm demeni, ay her yerini...
bütün gün ' forlan' ı getireceğim, drogba' yı getireceğim deyip bunları eyleme dökmeyen ', bekli... pardon, yanlış başlığa gelmişim.
şaka bir yana, kendisi bursa tayfasından iyi bir yazardır.
buradan kendisine bazı şeylerin açıklamasını yapmam gereken yazar. bak birader, marketing olarak sana bir azdırıcı, büyütücü sattık evet ama sen bizi valla yanlış anladın. balkonda büyüttüğün çiçekler yok mu hani senin, heehh işte tam olarak onlar coşsun, büyüsün diye verdik biz sana o hapları, bi kendine gel n'olur, korkutma bizi!... sakin ol şampiyon, sakin!... *