öncelikle kesinlikle ortalama bir film değildir. hemen oscar adaylıkları ile başlayacak olursak eğer en iyi film, en iyi kadın oyuncu ve en iyi yönetmen dalındaki adaylığını kesinlikle sonuna kadar hak etmiştir. özellikle en iyi film ve kadın oyuncu dalında kazanma ihtimali de bir hayli yüksek. zira tarantino'ya karşı bu ön yargılı bakış ve daha iyi filmlerinde bile alamadığı bu ödülden sonra geriye benim için iki film kalıyor. biri amour biride bu. amour zaten en iyi yabancı film ödülünü alır ve bu ödüle gerek kalmaz umarım. işte o durumda bu ödülü alması gereken ilk film bu olur. life of pi'nin de şansı var ancak o film bence bu denli başarılı değil. lincoln alırsa zaten ben hepsinin ak. neyse kadın oyuncuya gelirsek bence en önemli rakip yine amour'dan emmanuelle riva ama bu alan sanki en iyi filmden daha garanti gibi geliyor bana.
neyse bu ödül kısmını geçecek olursak, filmin yönetmenin ilk yönetmenlik deneyimi. oyuncuları amatörmüş ancak hiçbiri sırıtmıyor. zaten hushpuppy bile şu filmi ulan dünya varmış be diyerek seyrettirir size. zira bu denli hayal gücü, bu denli çocuk saflığı ve olayların onun gözünden anlatılması zaten yeterince etkileyici.
birde filmin bütçesi: 1.8 milyon dolar(film için para gerek diyen yönetmenlerimize)
9 yaşındaki quvenzhané wallis'in onca oyuncu arasından sıyrılıp, en iyi kadın oyuncu dalında oscar adayı olmasıyla dikkatimi çeken ve ilk fırsatımda bir solukta izlediğim film. leon'un mathilda'sından beri gördüğüm en başarılı ufaklık; hushpuppy, umarım 28 Şubat gecesi elinde Oscarla haykırırken görürüz seni.
filmekimi 2012 de gösterilen türkçe ismi "düşler diyarı" olan film.
filmin yönetmeni Benh Zeitlin bu filmiyle 2012 sundance film festivalinde en iyi film ödülünü almıştır.
film küçük kız "cimcime"(wallis) nin bir deltada geçen çocukluğundan bir kesit sunuyr. çok zor sosyo ekonomik koşullar altında yaşayan cimcime'nin yaşamı her çocuk gibi düşlerle örülüdür...
ve büyüyle büyür çocuklar...