adam ın rolünü gerçek hayata uyarlaması gerekmiyor. ama o rol altında söyledikleri var. allah ı iyiliği ve kötü olan şeyleri anlatıyor. insan hiç mi feyz almaz. ulan bunları sen söylüyon sonuçta. az düşünür insan. bi feyz alır.
iyi de o kişi rol icabı melek gibi, alkol içmeyen birini canlandırabilir. normal hayatında içiyosa o onun sorunu. rolündeki gibi davranmaya mecbur değil ama keşke içmeseydi ne diyelim...
demek adam o kadar iyi oynuyormuş ki oyunculuk kavramını bilmeyen gerizekalı insanları kendine inandırmış dedirten durum.
ulan adam rol yapıyor ve siz bunu biliyorsunuz. ama dindar adamı oynadığı için olay değişiyor değil mi? dalga geçecek bir konu bulundu. artık kafanızdaki oyuncu nedir ne iş yapar tanımlarını sildiniz ve "vay vay baksana adam içki içiyor ya bu adam dindar değil miydi" yorumları yapıyorsunuz. hayat kadını rolü yapan bir oyuncuya nasıl dışarı çıktığında orospu denmiyor ve "ulan kadın çok iyi rol yapıyor, tam bir profesyonel" deniliyor ise bu da aynı durum neyin derdindesiniz.
'leyla ile mecnun' adlı dizinin ilerleyen bölümlerine konu olacak haberdir. merakla bekliyoruz bakalım ordaki dede ne yapacak. hani eski bölümlerinden birsin de, erdal bakkal, kapı kapı dolaşıp, kazıkladığı müşterilerinden helâllik istiyorduya...
insanımız kafasının hala yıllar öncesinde kaldığını gösterir. bizim insanımız hala ekranlardaki oyuncuların gerçekte de öyle insanlar olduğunu sanıyor..