marş, beste, söz konusunda tartışılmaz beşiktaş taraftarıdır. fenerbahçe fener gol gol gol, şampiyonluk geliyor'dan başka bir şey bilmez. bu yönden yaratıcı değildir. küfür konusunda beşiktaş taraftarı eksi puan alır. takımının orijinal ürününü alan taraftar en çok fenerbahçelidir. takımına destek olur.
birisi stadı için devleti karşısına alır, diğeri açmayı bilmediği için pankartını tutuşturup stadını ateşe verir( bkz. 2- 2). Bu hakkıda kendinde görür çünkü müşteridir para verip gelmiştir. Biri maç boyu susmaz diğeri ıslıktan başka tezahüratı olmadığından pozisyona göre oturup kalkar.
edit: anlaşılan gerçekleri okumak renklilerin zoruna gitmiş. O halde eksilemeye devam.
birisinin başkanı liseli yıldırım demirören, ötekinin başkanı ne olduğu belli olmayan şikeci aziz yıldırım. bizlerde ortalıkta şöyle muhteşem taraftarız böyle muhteşem taraftarız diye dolaşıyoruz. başkanınıza bir bakın lan önce bir.
beşiktaş jk taraftarı anarşiktir daha doğrusu holiganlığın anarşistlik olduğunu sanır; fenerbahçe sk taraftarı ise olur olmadık zamanlarda şampiyonluk kutlayan eğlenceli bir kitledir. alışkanlık yapmış tabi.
bana göre fenerbahçe taraftarının kazanacağı karşılaştırma,
- sene 2008, fenerbahçe galatasaray maçına gittim kadıköyde, çok eğlendik, tehlikeliydi ve bize baskıyı çok iyi kurdular, taraftar grubu olarak bahsediyorum, stada polis eşliğinde girmemize rağmen benim kafama isabet eden çakma zippo çakmakla 2 dikiş atıldı, eğlenceliydi ve bir o kadar da stresliydi.
- sene 2009, beşiktaş galatasaray maçında, o çok bağıran ve cehennem hitap edilen inönüde, ben eminim bizim sesimizin daha çok çıktığı zamanlar oldu ve hiçbirimiz stres yaşamadık.
yani sonuç olarak insanlık anlamında beşiktaş taraftarı, holiganlık anlamında fenerbahçe taraftarıdır.
- beşiktaş taraftarının vizyonu geniştir, tüm taraftar topluluklarını cumhuriyet yürüyüşüne çağıran beşiktaş tribün lideridir.
-fenerbahçe taraftarı ise takımının uğruna hiçbirşeyi görmez, şişli-mecidiyeköy depremden yıkılsa bir tanesi gelip yardım etmez ama stadlarında yarattıkları baskı asla unutulmaz. son iki yıldır fener deplasmanlarını kaçırmam, orası gladiatör taraftarların buluştuğu yer, bu sene yine geliyorum bekle beni saracoğlu...
fener taraftarı çarşının her yaptığını yapar. Dale yaptık çaldılar, çarşı kendini feshetti geri döndü geçen yıl 3- 4 grup kendini feshedip döndü, tezahürat desen gırla, en sonunda beşiktaş diye bağdat caddesini inlettiler( yanlış anons skandalında) bu yılda stat turnikesi bozuldu kapıyı kırıp girdiler stat bastık dediler. Sırada forma renklerini siyah-beyaz yapma planları varmış.
stad içinde dışında beşiktaşlı taraftardır. Fenerli dışarda taraftar statta seyircidir. Ama stat atmosferini kıyaslayanın aklından şüphe duyarım ki beşiktaş taraftarının statta yarattığı atmosfer dünyadaki hiçbir takımla kıyaslanamaz. Bir de yıllardır kadıköydeki maçları radyodan dinleyenler maçı inönüde sanıyor. Neden? Hoparlörden duyulan beşiktaş tezahüratlarından dolayı.
biri yıkar diğeri yapar. biri yazar diğeri çalar. biri içinde türk amblemi olan armayı yakar diğeri her golde bayrağı öper. biri destekler diğeri köstekler. (bkz: farkımız budur)
Çok uzun bir yazı olacak ama bu 2 taraftar grubu arasındaki farkı cidden, gerçekten, tüm çıplaklığıyla anlayabilmek için lütfen okuyun!
fair play ruhunda deplasmana dokunma diyoduk biz ergenler hıh modundaki beşiktaşlıların hatırlaması için twitter'daki tt üstüne şöyle bir dokunup aslında ne yazdıklarını görmeleri lazım olan durum.
ulan gelsinler burunlarını kıralım, gelsinler analarını .... sazanlar bilmem neler falan diye yazan size mi güveneceğiz?
4 temmuz sabahı yargısız infazın kralını yapıp (trabzonspor'un alınteriyle kazandığı şampiyonluğu kutlarız deyip), 3 gün sonra teknik direktörü ve asbaşkanı tutuklanınca çarkedip biz yargısız infaza karşıyız bla bla deyip, unifeb'den tarihinin ayarını yiyen size mi güveneceğiz?
çarşı'yı feshettik deyip tv lere çıkıp sonra ertesi maç ortaya çıkan siz medyatik danalara mı güveneceğiz?
aklanın da gelin diyerek bizim bile suçsuz olduklarına canı gönülden inandığımız teknik direktörünüzü, asbaşkanınızı bile satan siz brütüs'ün torunlarına mı güveneceğiz?
sonra 3 maç sonra israil takımıyla maç yaparken aziz yıldırım'a küfredip döneklik yaparak teknik direktörü asbaşkanı alkışlayan siz yalakalara mi güveneceğiz?
fenerbahçe nefretinden pkk bayrağı sallayan yunan takımıyla tribünde yan yana bağıran siz hainlere mi güveneceğiz?
kupayı iade ediyoruz deyip, kupayı müzesinde saklayan siz uefa'nın sevimli çocuklarına mı güveneceğiz?
sözünün eri olmayan siz dönek bukalemunlara mı güveneceğiz?
beşiktaş taraftarlarının bugün serdar adalı ve tayfur havutçu adına yaptıkları tezahüratla çelişen şike operasyonu sonrası açıklamalarının sorgulanması sonucu tarafımca yazılan açık mektubu kendilerine armağan ettiğim sözde taraftar grubudur...
bu yazıyı okursanız eğer cevap veremeyeceksiniz. eksileyecek ve zamanın ötesine göndereceksiniz. ama haksız olduğumu sözleyemeyeceksiniz.
bu fotografta ki gömlekli kişi görme engelli büyük fenerbahce taraftarından sadece bitanesi evet görme engelli ve macı trübünden 'izliyor!' kulagındaki de radyo kulaklıgı macı radyodan duydugu kadarını takip ediyor ama macı görerek izleyen 52 bin kişiden hiç bi farkı yok. aynı atmosferi paylasıyor aynı duyguları yasıyor göremeyeceğini bile bile stada geliyor. bu adam kocaman yüreği ile hepimizden daha fazla taraftar.
ve bu adam! onun da gözleri görmüyor. o da stada gelmiş. ama o daha şanslı. evladıma miras bu sevda diyerek sevdasını miras bıraktığı oğlunu da yanında getirmiş. oğlu anlatıyor ona maçı. bak baba. alex topu aldı şimdi. bi çalım attı bi çalım daha. sola doğru çekti şimdi. vurdu baba vurdu! goool! goool baba gooool!!!
sağol oğlum..
bana bu sevdayı sen bağışladın. gözlerim gözlerin olsun baba.