Sabrımızı sınayan oyunlardır.yıllardır her türlü oyun üzerimize oynanıyor.beşiktaşın hakemden gol yiyip 1-0 yenildiği maç ve ligin sonunda o maç yüzünden 1 puanla şampiyonluğu kaçırmışlığı bile vardır. (bkz: beşiktaş ağır taştır altında kalırsınız) akıllı olun lan.
Türkiye üzerine oynanan oyunları ikiye katlamış oyunlardır.
Hem Türkiyeli hem de Beşiktaşlılar, "bize bir şey olmaz." Anlayışıyla oynanan oyunlara karşı suskun(sessiz değil) kalmaktadır.
Ne zaman haksızlıkları es geçmeyeceğiz, ne zaman bir şeyleri değiştirmeye inancımız oturursa o zaman makus talihi değiştirebiliriz.
Yeter ki inanalım, Değişmeyen bir şey yoktur, lakin değişim planlı olmazsa kalıcı olamaz.
Kalıcılık, teori ile mümkündür. Pratik, teori olmadan mümkün değildir. Diyebiliriz ki pratik, teorinin sonucudur, meyvesidir.
Bize haksızlık yapılıyor diye derin bir öfke rüzgarı değil, temeli akıla dayanan değişim rüzgarları estirmeliyiz. Sistemin bütün kusurlarını gün yüzüne çıkarırken sistemin içinde yer almalıyız, liberter bir anlayışla.
Bir şeyler yanlış yapılıyor diye, yanlışa yanlış ile karşılık vermemeliyiz. Hedefimiz doğruyu, adaleti sağlamak olmalıdır; çeşitli yollarla kendimize bir kazanç çıkarmak değil.
Inanıyorum ki Doğu gerçek değerlerine sahip çıktığında ve doğruluğu araştırdığında kara günlerini arkada bırakacaktır. Ben de dünyanın bir üyesiyim, diyecektir. Dostunu ve düşmanını tanıyacaktır. Gerçek düşmanını tanıyacaktır.
Demek oluyor ki Doğu,pratikle teoriyi ayırmadan bilime önem verir, etik değerlerini tartışır, hukukunu tanrıdan değil tarihinden, sosyolojisinden alırsa ve en önemlisi haksızlığa karşı tahammülüne bir son verirse kalkınabilir, eski günlerine geri dönebilir. Bu Beşiktaş için de geçerlidir.