BDP başkanı Demirtaş'ın yaptığı açıklamadır. ilk açıklamasından farklı konuşmaktadır...
--spoiler--
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, istanbul Taksim Meydanı başta olmak üzere birçok kentte devam eden eylemleri meşru isyan olarak tanımlayarak, insanların isyanı baskıya zulme karşı gelmesi, son derece meşrudur, haklıdır, saygı duyuyoruz. Elbette ki haklı direnişin yanındayız dedi.
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Haymanada düzenlenen Hıdırellez Şenliklerine katılarak burada demokratik siyaset ve çözüm süreci ile Taksim Gezi Parkında başlayarak tüm kentlere yayılarak devam eden eylemleri değerlendirdi.
Konuşmasının başında demokratik çözüm sürecine değinen Demirtaş şunları kaydetti:
Hükümetle Sayın Öcalan, partimiz ve Kandil arasında bir müzakere süreci başladı. Bu süreç kimsenin hediyesi değil. Müzakereye en fazla biz sahip çıkacağız. Birileri ısrarla bu süreci bozmak için uğraşabilir. Ulusalcılar, milliyetçiler, ırkçılar, sanki vatana ihanet edilen bir şey yapılıyor gibi kıyamet koparıyor. Vicdansızlar binlerce genç öldü, savaş bitsin diye kıyamet koparmadınız.
Diyalog sürecine geçtik, bunların paçası tutuştu. Çünkü ellerinde başka sermaye yok. MHP, Kürtler ve PKK olmazsa ne konuşacak. Konuşacak tek kelime bulamaz. Bahçeli, PKK, Kürtler hakkında konuşmayın, bir saat ne diyeceksiniz merak ediyorum. Kürt sorunu çözülürse armut gibi ortada kalacaklar. CHPliler de farklı değil. Barış dediğiniz yürek ister. Kılıçdaroğlu Öcalan, PKK ile konuşamazsınız diyor. O zaman kiminle konuşulsun? Senle mi, Obama, Merkelle mi? Olmaz demek ki Öcalanla konuşulması lazım.
iNSANLARIN iSYANI BASKIYA ZULME KARŞI GELMESi MEŞRUDUR
Başta Taksim olmak üzere birçok kente devam eden eylemleri de değerlendiren Demirtaş, eylemlerin baskıya karşı meşru isyan olduğunu söyledi. Demirtaş şunları kaydetti:
Günlerdir Taksimden, izmirden Ankaradan elli ilde insanlar meydanda, sokakta. Bu hükümet herkesi tedirgin etti. insanların isyanı baskıya zulme karşı gelmesi, son derece meşrudur, haklıdır, saygı duyuyoruz. Elbette ki haklı direnişin yanındayız.
Ne yaptığınızı, nereye yürüyeceğinizi, ne için sokakta olduğunuzu bilmeniz ve tüm dünyaya duyurmanız lazım. Sizler, sokakta, meydanda, alanda olanlar birçoğunuz hayatında ilk defa polisin copunu, gazını alıyorsunuz. Sizler ilk defa panzer, toma nedir, AKP emir verdiğinde polis sokakta nasıl işkence yapar ilk defa görüyorsunuz. Bütün bunlar olup biterken medya nasıl suskun kalır şaşkınlıkla izliyorsunuz.
ŞiMDi ARTIK KÜRDÜ ANLAMA ZAMANIDIR
işte 30 yıldır bir halk her gün bunları yaşıyor. Şimdi artık Kürdü anlama zamanıdır. Günlerce, haftalarca, aylarca, Cizrede, Yüksekovada, Diyarbakırda, Kızıltepede, Ağrıda işte aynısını, daha beterini yaptılar. Bunun on katı zulüm yaptılar. Siz televizyonlardan onu görmediniz bile, göstermediler. Kürtler buna isyan etti, dağa çıktılar, size onlar terörist dediler inandınız. Ve yıllarca Kürtler teröristtir dediniz. Yıllarca Kürt çocukları bizim polisimize taş atıyor dediniz, Kürt çocukları terörist ilan ettiniz. Gün geldi devran döndü şimdi Ankara, Taksim sokaklarında o taşı siz atıyorsunuz. Nereden nereye. Zulmün Türkü Kürdü, Alevisi Sünnisi yokmuş. Demek ki mazlumlar, ezilenler el ele verecekmiş. Ben başörtüme özgürlük isteyen de, Kürt diline özgürlük isteyen de, Cemevine özgürlük isteyen de el ele verecek. Demokrasi ve özgürlük ancak böyle gelir. Bunu gerçekleştirmek hiç zor değil. Sokaklarda, meydanlarda direnenler yeni anayasa istemelisiniz. Özgürlükçü, sivil bir anayasa istemelisiniz. Daha fazla özgürlük istemelisiniz. Taksimdeki ağaçları savunduğumuz kadar çocuklarımızın özgür geleceğini savunabilmeliyiz. Bir kez daha buradan uyarıyorum.
GÖSTERiLER KÜRT KARŞITI OLSUN DiYE UĞRAŞANLAR VAR
Bir takım gruplar sokağa çıkan milyonlarca insanı Kürt karşıtı haline getirmeye çalışıyor. Bu gösteriler Kürt karşıtı olsun diye uğraşanlar var. Biz bunlarla bir arada olmayacağız dedik. Bazı medya grupları bunu da çarpıttı. BDP Taksimdekileri faşist olmak suçladı dediler. Oysa faşist kendini biz de faşisti tanırız merak etmeyin. Bizim sokakta, meydanda direnen emekçiye, devrimciye, ilericiye saygımız var. Zaten onlarla birlikteyiz. Zaten bu sokakları direne direne aşındıran, müzakere sürecini yaratan biziz. AKPnin de başkasının faşizmine boyun eğmedik, eğmeyiz. Hiç kimse faşizme karşı diz çökmesin. AKPde sokaktaki direnişi doğru anlamalı. Talimat verdim deyip istediğiniz gibi yönetemezsiniz.
iSYANA TEŞViK EDEN AKPNiN KENDiSiDiR
Köprü yaptım Yavuz Sultan Selim koydum diyor. Sanki torunun olmuş isim koyuyorsun. Memleketin köprüsüne isim koyacaksan halka soracaksın. Ailecek bir araya gelmişler ne olsun köprünün adı? Çocukları olmuş, torunları olmuş isim koyar gibi rahat bir şekilde Yavuz Sultan Selim olsun diyorlar. Oysa Yavuz Sultan Selimin Kürt, Alevi toplumunda öyle sizin düşündüğünüz gibi saygın bir yeri yoktur. isim koyacaksanız cesaretiniz varsa Seyit Rıza, Pir Sultan, Hıdır Ellez, Pir Sultan köprüsü olsun. 12 Eylüle karşı direnen Mazlum Doğan köprüsü olsun. Cesaretiniz varsa halkın arasından çıkan devrimcilerin Deniz Gezmiş, ibrahim Kalpakkaya olsun. Niye Yavuz Sultan Selim olsun. Neden ısrarla Kürt, Alevi katliamıyla tarihe mal olan padişta ısrar ediyorsun. Demekki Başbakanın niyeti köprüye isim koymak değil, halka mesaj veriyor. Biz onunla aynı düşüncedeyiz diyor. Biz bu halkın inancına, kimliğine farlılıklarına saygı duymayız mesajı veriyor. Biz de kabul etmiyoruz. O köprüyü yapsanız da, adına Yavuz Sultan da deseniz halk hangi ismi veriyorsa o isimle anacağız. Aleviler başta olmak üzere ilericiler referandum yapıp köprüye ismi kendileri koymalı. Halkın vereceği isim neyse biz de o isimle anacağız. Söz sizin karar sizin. ister barış ister Pir Sultan Köprüsü deyin. işte halk bu olanları izliyor. Bir başbakan tek bir hareketiyle ağzından çıkan bir cümleyle kararları ben veririm derse halk sokağa çıkar isyan eder. isyana teşvik eden AKPnin kendisidir. Başbakan bundan ders çıkarmalı.
AKP SURiYEDEN DERS ÇIKARMALI
Bu mesajlardan ders çıkarıp demokrasinin önünü açması lazım. Suriyede insanlar sokaklara çıktıklarında Esad onlara terörist dedi tıpkı başbakan gibi. Marjinal gruptur, dış desteklidir dedi. Esad o gün halkına demokrasi sunsaydı, yeni anayasa sunsaydı demokratik bir Suriyede demokratik bir ülkede başkanlığını sürdürecekti AKP hükümetinin Suriyeden ders çıkarması gerekiyor. Gençlerin üzerine panzerle, jopla gitmek değil, demokrasi ile Türkiyeye yeni özgürlükler getirmektir. Biz böyle bir politikayı destekleriz. Bunun için AKPyi zorlayacak bir muhalefeti ortaya koyacak gücümüz var. Halka inancımız var, güvenerek yola çıktık.
--spoiler--
bdp-kck başkanı kürt kurnazlığını konuşturmuştur! ve bu halk bu kurnazlığı yemiştir.
bdp baştan beri olayların içine parti bazında açıklamalarla girmeyerek "bunlar pkk lı" diyecek olanları sindirdi. Kitleselliği öldürmemek adına yaptı bunu...
--spoiler--
Bizim sokakta, meydanda direnen emekçiye, devrimciye, ilericiye saygımız var. Zaten onlarla birlikteyiz. Zaten bu sokakları direne direne aşındıran, müzakere sürecini yaratan biziz. AKPnin de başkasının faşizmine boyun eğmedik, eğmeyiz. Hiç kimse faşizme karşı diz çökmesin. BDP Eş Başkanı selahattin DEMiRTAŞ
--spoiler--