doğru bir sözdür. gönül işidir; ama maalesef, istemediği halde buna zorlanan kişiler de vardır. baş örtüsü, islamiyet gereği zorunlu olsun olmasın bu, tamamen kişinin kendi seçimidir.
(ama herkesin bu duruma böyle saf ve samimi bir inançla yaklaştığını düşünmüyorum). türkiyenin çok büyük geneli, müslümandır. ama büyük bir çoğunluğun baş örtüsü takma durumunda, şeriate doğru gitme tehlikemiz vardır ki bu da parantez içinde belirttiğim sebepten dolayıdır. yoksa avrupa ülkelerinde de başörtüsü takan türk ve yabancı uyruklu insanlar mevcuttur; ama azınlık durumda oldukları için orada şeriat tehlikesi yoktur.(özellikle birçok gurbetçimizin yaşadığı almanyayı) örnek vermek gerekirse; kim almanya nın şeriate doğru gitme tehlikesi olduğunu söyleyebilir ki? orda böyle bir tehlike yoktur çünkü orda da başörtüsü takanlar azınlıktadır.
türkiye için bir çıkış yolu düşünmek gerekirse saçı kapatmanın ne derece gerekli olduğunun bir kez daha düşünülmesi tavsiye edilir. insan kendi inancı doğrultusunda, gayet mütevazi bir şekilde ibadetini yapıp, aynı zamanda pekala baş örtüsü takmayabilir. (şahsen başı kapatmanın bu kadar gerekli olduğunu düşünmüyorum) ayrıca, erkeklerin de uzun entarilerle, uzun pis sakallarla , kafalarında yağlanmış takkelerle dolaşması da gereksizdir. bunları giymeden de camiye gidebilirler. takkelerini de (mümkünse temiz olarak) camide takabilirler. bunları giyerek, her yerde bu kıyafet ve aksesuarlarla dolaşmanın gösterişten başka ne amacı var ki? ayrıca şeriat tehlikesinin bir işareti olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. bu insan, bunları yapmanın gerekli olduğuna inanarak sadece öbür tarafta ne yaptığını düşünüyorsa bu bencillik değil midir? ülkesini nasıl bir geleceğin beklediği hiç mi umurunda değildir? bunları düşünmesi o gereksiz şeylerden daha fazla sevap kazandırabilir, çünkü ibadetini gösterişsiz ve vatanına milletine zarar vermeden yapıyordur.
bu görüntüler, inanç konusunda ortada kalmış insanları dinden tamamen soğutabilir de. son peygamberimiz hz. muhammed(sav), zamanında uzun sakal bırakmış, uzun entari giymiş ve takke takmış olabilir. (öle giyindiğinden emin değilim ama giymesi muhtemel) ama eminim bunlar temizlerdir. ve ayrıca bunları giydiyse onun yaşadığı coğrafyanın şartlarını düşünmek gerekmez mi? yaşadığı çağı düşünmek gerekmez mi? ne yani, (hadi kutuplarda yaşam yok denecek kadar az) iskandinav ülkelerinde yaşayan bir müslüman yada sonradan müslüman olmuş biri nasıl bu şekilde giyinebilir? farz diye donmalı mıdır? (türkiyede yaşayan kişiler genellikle böyle bir iklim sorunu yaşamazlar diyebilecek olan kişilere hitaben) demek istediğim peygamber efendimizin o iklimin ve o çağın şartlarından dolayı öyle giyindiğini düşünüyorum. belki etrafındaki insanlara böyle giyinmelerini tavsiye etmiş olabilir. ama, her iklimdeki insan giysin dememiştir muhtemelen. (klimanın olduğu bir çağda da böyle giyinilmesini tavsiye etmezdi ve kendisi de böyle giyinmezdi sanırım. teknolojik ürünler için gavur icadı diyenlerin de bunu nerden çıkardığını çok merak ediyorum doğrusu. yine fesat bir zihniyetin geri kalmışlığa sürüklemek istemesinin bir amacıdır kesin; yoksa peygamberimizin teknoloji için "gavur işi, ecnebi uğraşı, bunları kullanmak günahtır" dediğini de sanmıyorum. islamiyet akla ve mantığa dayalı bir din değil miydi de insanoğlunun hristiyan olsun müslüman olsun yahudi olsun kendi aklıyla doğanın verdiklerini kullanarak icat ettiği, insanoğluna hizmet eden icadını kullanmak günah olsun?
belki de, şuan bazı kişiler, siyasi görüşlerinden ötürü nasıl "ben amerikan malı kullanmam" diyebiliyorsa belki de o zamanın insanlarından da bazıları sırf hristiyan toplumun icadı olduğu diye o aleti kullanmayı tercih etmemesi başka o zihniyetteki insanlarca kabul edilmiş ve zamanla halk arasında yanlış yorumlanarak "gavur icadı kullanılmaz, günahtır" gibi yanlış bir düşüncenin bazı kesimlerce de kabul edilmesine sebep oLmuş da olabilir.
not: bazı varsayımlı cümlelerimin sebebi arapça bilmediğim için henüz kuran-ı kerim i okumamış olmamdan kaynaklanıyor. akıl ve mantığa dayalı olan dinimizi, mantığımla düşünerek sorgulayarak kendimce bir açıklama yaptım. gerek başka meraklarımı gidermek için gerekse bu varsayımlı fikirlerimi en aza indirgemek için kuran-ı kerim in türkçe mealini de okuyacağım. varsayımlı cümlelerim için konuşmak gerekirse, yanlış düşündüğümü sanmıyorum ama yine de okuyacağım.
başörtüsünden öte özellikle yukarda saydığım şekilde giyinenlerin nasıl oluyor da kuran-ı kerim i okumalarına rağmen bunları düşünüp sorgulayamadıklarını merak ediyorum. ve yaptığım varsayımlarla ilgili olarak bunun yanlış olduğunu kanıtlayan ayetlerin kuranda mevcut olup olmadığını da düşünmelerini tavsiye ediyorum.
gönül onun gönlüdür sananedir bananedir bizenedir? Bu konu neden bu kadar ilgisini çekmektedir bazı kişilerin? Neden konu başlıklarında mankenlerin soyunmalarının toplumumuzu, çocuklarımızı halkımızı ne kadar ahlaksızlığa ittiğini, ortaokuldaki çocukların bile park köşelerinde sevişmeye başladığını yazmıyorsunuz? Yoksa türk milleti olarak kocaman sapıklara mı dönüştük?
siyonistler amacına ulaşmış görünüyor. ne gelenek kalmış ne görenek bizde. millet kendi anasının nenesinin taktığı başörtüsüne bile karşı çıkar olmuş, örümcek beyinli demeye başlamış. bizim analarımız nenelerimizmi şeriati getirecekmiş bu ülkeye? kimler kandırıyor sizleri? kimlerin oyununa geliyorsunuz? çok yazık çooooooooooooooooooooooooook, utanın yüzünüzün karasına!!!
doğru bir önermedir.. çünkü başı kapatmak inançla ilgilidir. inancına göre kapatana saygı duyulmalıdır.. haa mesele bunu kullanmak noktasına taşınırsa, işte o zaman durum değişir. değişmelidir..