Burjuvazi arasındaki en büyük çekişme konularından biri olmuştur ki; işçi-emekçi sınıfı da bu ayrışmaya hayat standartları üzerinden dahil etmiştir. Bu nedenle de bir yanda liberal tayfa(birilerinin deyimiyle ılımlı islamcı) diğer yanda da ordu-haşmetlü bürokrasi (ulusalcılar) emekçileri kendi çıkarları için savaştırmaya and içmiş, ilerlemektedir.
Son zamanlarda sözlükte görülen durumdur.
Yıllardır Türkiye'nin uğraştığı en saçma konu olan başörtüsü serbestisi hakkında herkes birşey söylemeye çalışıyor. Bilhassa hakaret edenlerin, başörtülülerle dalga geçmek amacı ile açtığı başlıklar ve girdiği entryler dikkat çekici. ve maalesef provokasyona çok müsait olan bu konu durmadan didiklenip duruyor.
Aslında herkes biliyor başörtüsü ile üniversiteye girememek özgürlüğün kısıtlanmasıdır. Nasıl ki başı açık kardeşlerimize "başını kapat öyle gir" demiyorsak başörtülü kardeşlerimize de demememiz gerekmektedir. Çünkü başörtüsü takmak ne rejimi değiştirmek istemektir ne de şeriati istemek. Başörtüsü sadece dininin gereklerini yerine getirmeye çalışan annelerimizin ninelerimizin bacılarımızın bir yerde elbisesidir.
Bunun altında başka sebepler aramaya hiç gerek yok. Hele hele başörtülülerle dalga geçmeye hiç kimsenin hakkı yok. Bırakalım başörtülü kardeşlerimiz de başörtüsü ile bilim yapsın.
Kimse kimsenin elbisesine karışmasın vesselam.