allahın emri olan başörtüsünü yasaklayan kişiler ve bu yasağı destekleyenler birer gafildir. bu insanlar kendi elleriyle cehennem ateşini satın almışlardır. bir an önce içinde bulundukları gaflet uykularından uyanıp yaptıkları yanlışı düzeltmeleri elzemdir. bilinizki allah ın azabı çetindir.
görende sokakta, markette yasak var sanacak.
bi de öyle bir takiye ve demogoji yaparlar ki " allah'ın emri " diye.
bir keresinde mazlum-der başkanı türban olayını islamın, imanın şartları arasındadır gibi zırvalar sıkmıştır.
allah'ın emri diye bu kadar coşan bu çakma müslümanlar niyeyse allah'ın daha büyük emri ve yasağı olan haram ve kul hakkı olaylarında gıkları çıkmaz.
varsa yoksa türban.
asıl gafillik mecliste türban şov yapıp, bizi almadılar, dinimize hakaret var, namusuma ve inancıma hakaret ettiler diyen merve kavakçı gibilerinin yaptıklarıdır.
pek sonra ne yaptı bu şarlatan.
abd vatandaşı çıktı.
ve bir kaç yıl önce namus ve dinim dediği türbanını abd'de çarşaf gibi sergiledi. *
ha işte gafillik arayan varsa gitsin önce bu şarlatanlarda arasın gafillik.
namus ve dinini sergileyen insanlar olduğu sürece maalesef bazı yasaklarda olacaktır.
zira bu yasaklar isterik değil, bu gafillerin ülkeye kinini din üstünden kusmasını önlemek için vardır.
bir kesmin ikiyüzlülüğünü örten bez parçasının "dokunulmasın" diye ilahlaştırılması sonucu başörtüsünü savunan gafiller ordusuna dönüşmesidir. savunulacak bir yanı yoktur.
allahı dini imanı bırakında yandaş iktidardan baş örtünüzle kopardığınız avantaları yazın buraya. pazarcılar sizi...
kendisinden farklı inancı olanlara ya da inancı kendisinden farklı yorumlayanlara küfretmeyi iş edinmiş şahsın son icraati, ben yazarken başka başlıklar açmadıysa tabi.
islam'ın kadınlara uyguladığı saç gösterme yasağının insan hak ve özgürlüklerine aykırı olduğunu bilenlerdir.
haa, durum buyken gene de çıkıp "ben ikinci sınıf insan olacağım" diyenler çıkar mı? tabiî ki. ama onların da toplumsal yaşamda yerleri yoktur. toplum denk bireylerden oluşur.
dini g.tüne göre yorumlamanın kanıtı baslıktır.
ayrıca da ülkemizin dinle yönetilmediginin de farkında olmayan yazarın baslıgıdır.
basörtüsü yasagını savunuyorum diye senin inancına saygı duymuyorum sanma ey dini bütün!
ben senin inancına saygı duyuyorsam sen de benim resmi kurumlarımın kurallarına saygı duyacaksın, o kadar..
hee, tabi kafan basmıosa o ayrı.