bugün durakta beklerken bir kez daha hissettiğim, benliğimde soğuk duş etkisi yapmış durum. durakta bekliyordum. otobüsümün gelmesi bir hayli geç olacaktı. bunu hissediyordum. çünkü bu da böyle sürüp gitmişti her zaman. ve biz buna alışmıştık. utanç verici. panoda asılı duran saat çizelgesine aldırmıyoruz bile. halbuki işin hukuki tarafı önemlidir. umursamıyoruz! şoför de umursamıyor, şoförün şefi de!
evet, ufak bir ayrıntı ama bence çok mühim!
tıpki yıllardır sürüp giden başörtüsü zulmü gibi. sesimizi çıkartamıyoruz. özellikle muhafazakar bir çevre ile yetişmiş benim gibi insanlar için. tam bir paradok. utanç vesilesi! yazarken bile utanıyorum. ama bunun ayyukaya çıkması lazım! anca böyle affedebilirim kendimi belki de..
durakta bekliyordum. gözlerim marmara üniversite'sinin giriş kapısında. bir başörtülü hanım kızımız geliyor, kabine giriyor. başörtüsünü çıkarıyor ve okulun içine giriyor. çok mahsun, çok nahoş, çok bitkin bir tavırla. biraz boynu bükük, biraz kendinden utanç ahvalle ilerliyor. belki de onunla aynı kaderi paylaşacak arkadaşına/dostuna varmak istiyor bir an önce mini etekli kızların yanlarından olağanca hızla kaçarak!
tek tesellisi o çünkü. o kız masum
peki ben? peki müslümanım diyen ben? statükoyu kabul etmiş ben? ne kadar masumum?
türkiye'de başörtüsü yasağı yoktur efendim. türban yasağı vardır kahkaha. nenelerimiz de başını örterdi kahkaha. çünkü onlar başörtüsünü siyasal simge olarak kullanıyorlar kahkaha. ezberiniz ne kadar kuvvetli kahkaha.
üniversiteleri ele alırsak, aynı fikirde erkek öğrencileri okula alıp kız öğrencileri başörtüsü takmayı tercih ettiği için almamak cinsiyet ayrımıdır. devrim,sosyalizm, anarşi diyen bağıran kızları okula alıp başörtüsünü siyasi simge kabul edip sesi soluğu çıkmayan kızları okula almamak siyasi ayrımcılık ve bir nevi kadrolaşmadır. laik cumhuriyet tüm milletin hangi dinden olursa olsun dinini rahatca yaşamasını taahüt etmekle birlikte devlet yönetiminde verilen kararların din kurallarından bağımsız olacağını bu sayede tüm insanlara eşit hakların verileceğini garantiler. halkın yaşamına yasaklar ve sınırlar koymak yerine onları özgürleştirir. bu yasak demokratik,laik, sosyal ve hukuk ilkelerinin hiçbiri ile örtüşmez aksine hepsi ile çelişir. insanları din,dil,ırk,renk, cinsiyet yada kıyafet tercihlerine göre ayırmak hiç bir şekilde akademik karaktere yakışmaz. ülkede yaşayan insanların haklarına ve eşitliğine bariz gölge düşürür. bir gün mayo giyemezsiniz denecek olursa ne kadar tepki göstereceksek, şu an o kadar tepki gösterilmesi gereken hadisedir. ülkenin tüm insanlarına eşit özgürlükler vermedikçe hiçbirimiz vicdanen özgür değiliz. başörtüsü takma isteyen kızların tercihlerini hiçe saymak ve onları toplumun dışına itme çabasıdır. o yada bu sebepten siyasi çatışmalar yüzünden kızlara zarar vermektir. internet sansürleyerek, insanların kıyafetleriyle, inançlarıyla, dilleri, ırkları ile ayrım yaparak cumhuriyete sahip çıkılmaz. cumhuriyet eşitliğin, adaletin, demokrasinin ve özgürlüklerin sembolüdür. herkes bu ülkenin bir parçası olduğuna göre herkes için adalet. herşey insanlar için. ****
vahşiliğin ve despotluğun dik alasıdır. dinde böyle bir zorunluluk yokmuş ya da birilerinin zoruyla bayanlar örtünüyorlarmış.. bre mal adam, senin dayatmandan ötürü açılınca bir başkasının dayatmasından ötürü başını örtmüş olmasından ne farkı kalacak? be hey öküz, madem onu baskıyla örtenler var o baskıyı yapanlara savaş açsana kadından ne istiyorsun? chp nin ve kemalistlerin modernist bayanları da güya kadın haklarını koruyorlar ve onları özgürleştiriyorlar. başörtüsü yasağını uygulayanların tahakkümlerine sığınıp allah razı olsun başımızı açarak bizi özgürleştirdiniz diyen gördünüz mü?
götünüze girsin özgürlük, zira en özgür olmasını istediğiniz yer orası..
özgürlükçülükten nasibini almamış bireylerin savunduğu yasak. her gün üniversiteye girerken hastalıklıymışcasına bir kenara ayrılıp başlarını açmak zorunda bırakılan kadın arkadaşları gördükçe siz de utanmıyor musunuz?
Asıl amacının var olan tehlikeyi önlemek olduğunu düşündüğüm yasak. Genelleme yapmaktan ne kadar nefret etsem de, baş örtüsü takan çoğu insanın Atatürk'ten, onun ilkelerinden ve Atatürkçülerden pek haz etmediği bir gerçek. Şimdi eğer bu tip insanların sayısı gün geçtikçe artar ise; ülkenin var olan siyasi yapısı ve rejimi tehlikeye girecektir. Mesela bu ülkede yaşayan insanların %90'ının başını örttüğünü ve badem bıyıklı olduğunu düşünürsek, bu insanların da dini bir rejim istemesini normal olacaktır. Oysa ki yüce Atatürk, Türk milletini işgalden kurtarmış, Türk milletine hakkı olan bağımsızlığı geri vermiş ve ülkenin selameti için en doğru rejimin cumhuriyet olduğunu düşünmüştür. Bu rejim sayesinde Türk milletini çağdaş medeniyetler seviyesine getirmeye çalışmıştır. Eğer baş örtülü insanlar çok olursa, ülkeye dini rejim gelir. Dini rejimler oldukça katı kurallara sahiptir, demokrasi yoktur, söz hakkı sınırlıdır. Dini rejime sahip olan ülkenin gelişme şansı yoktur. işte baş örtüsü yasağı bence bu yüzden var. Yani tüm olay cumhuriyetin tehlikede olması. Tekrar belirtmek isterim ki baş örtüsü takanların hepsinin Atatürk ve cumhuriyet ile bir sorunu olduğunu düşünmüyorum. Ama çoğu böyle. Eğer dini bir boyut taşımasaydı, insanların birbirinin kıyafetine karışmasını saçma bulabilirdim ancak bu uygulamayı gerekli buluyorum. Baş örtüsünü dini sebeplerden ötürü taktığını söyleyenler var. Kimseye bir lafım yok ama böyle söyleyip de,dar kot giymek, makyaj yapmak mantıklı mıdır? Asıl amaç erkeklere görünmemek, onları tahrik etmemek ise baş örtünü takıp gösteriş yapan insanlar hakkında ''işte bu cumhuriyet düşmanı'' desem yanlış mı düşünmüş olurum?
başörtülüleri okutmayanları kınayanların, kınadıklarının başörtüsü ile okutmak istediği çocukların okumalarını başörtüsü sebepli engellemesi ne vahim bir paradokstur, anlayan beri gelsin.
mevzu bahis durum da bizi dünya aleme özgürlüklerin kısıtlandığı ülke olarak tanıtıp rezil ettiği meseledir ki zamanında okuduğum üniversitede 72 milletten vatandaşa açıklamak için helak olmuşluğum olan yasak.
imparatorluklar çağından ulus devlete geçişlerde ortaya çıkan, yasaklayarak çözme, mantığının ürünüdür. bir insanın giyim şeklini beğenmeyebilirsiniz, bu şahsi fikrinizdir. ancak ona ne giymesi ya da ne girmemesini söylemek ve bu yönde yasa(k)lar geliştirmek faşizmdir.
önce nalına vuralım ve mıhına geçelim. evet burada, yıllardır süren bir devlet faşizmi söz konusu. birçok arkadaşım bu sıkıntıyı yaşadı ve hâlâ yaşıyor. çalıştığım okulda iki arkadaşım her sabah tuvalette başlarını açıp sınıfa giriyor, dersler bitince yine tuvalete gidip örtünüyor. kendimden utanıyorum bu görüntü karşısında. fakat aklımda soru işareti olarak kalan bir nokta var. ben oruç tutmadığım gerekçesiyle, üniversite yıllarında şiddete maruz kalmış biri olarak, bu soru işaretinden kurtulamıyorum. acaba örtünen arkadaşlar, var olan durumun gücünü kullanarak, bu yasağın kalkmasını sağlarlarsa, yarın, bugün onların yaşadığı örtünmeyen arkadaşların başına da gelir mi? zira mevcut olan bir iran
örneği var önümüzde. halkın fedaileri ile beraber şahı deviren mollalar, şahın devrilmesinin hemen ardından tüm fedaileri ya astılar ya da kovdular. ve şu an, sosyalistler ve siyasal islamcilar tarafından kurulan iran
cumhuriyetinde başı açık kadın yok. zira yasak! bu konudaki soru işaretlerinden bir türlü kurtulamıyorum. var mıdır acaba
çaresi???