türbanlı kızların iş problemini düşünmeyen yarım akıllıların sadece üniversitelerde okumalarıyla biteceğini sandığı çözümdür.
oysa asıl mesele okuldan sonradır. uluslarası şirketlerde iş bulamaz türbanlılar. giyimleri firmanın genel prensiplerine uymaz çünkü. aynı şekilde rahibe giyimiyle, kippa, haç gibi simgelerle de giremez kimse. bir çok meslek daha çağdaş bir giyim istediği için iş bulacakları alan çok yoktur.
geneli tuhafiyecide çalışır, markette kasiyerlik yapar. tesettür giyim mağazalarında çalışabilirler. ancak seçenek sınırlıdır.
her düşünceden bireye yarar sağlayacaktır.
bağlar güçlenecek, gelişim sağlanacak. adalete ve özgürlüğe inanan bir ülke konumuna geleceğiz işte o zaman.
ben buna inanıyorum.
londra'da, new york'ta, berlin'de ve daha birçok batı ülkesinin başkentinde bulunmuş biri olarak şunu söyleyebilirim ki kimse kimsenin giyim-kuşam serbestliğine dokunmuyor, karışmıyor. giçbir şekilde bir önyargı yok. hiçbir şekilde bir müdehale. ve ben inanıyorum ki bu olay bu ülkede de gerçekleşecek. bu önyargı, bu takıntı aşılacak.
"bu ülkede yaşanmaz diyenler bu ülkeyi yaşanmaz hale getirenlerdir!" diyordu cemil meriç...
başörtü sorunu çözülsede asli sorun olan serbest piyasa ekonomisine uyum durumu çözülmez. bankacılık bölümünü bitiren bir türbanla hiç bir bankada işe alınmaz. çünkü o sektör hiçbir dini ibareyi içine almaz. uluslarası şirketlerin kapısı türbana her zaman kapalıdır. sorunun çözülmesi türbanlıların yalnızca endi taraflarının şirketlerinde çalışmalarını sağlayacaktır. kısacası sorun gene tam anlamıyla çözülmüş olmayacaktır. türban takan bayanlar gene bir sınırlama içinde kendilerini bulacaklardır.
