Erkeklerin giyim tarzıyla ilgili hicbir ayet yok bu şu demek olmuyor kuran erkekler isterse çıplak dolaşabilir demiyor, elbette herkesin ahlak kuralları cercevesinde bi giyim tarzı olacak. Başınızı örtün, saçınızı kimse görmesin diye bi ayet yok kardeşlerim, nur süresinde geçen ayette yakaların üstü tarif ediliyor. Tüm kadınlar baş örtüsü ya da eşarp takmalı bu islamın emridir dersen, islama aykırı davranmış olursun çünkü kuranda geçmeyen bi kuralı islamın emri gibi lanse edersen zannımca o münafık dedigin insanlarda daha aşagi dusersin Allah'in emretmedigini kulun emretmesi kimin haddine. Bi de bu kadar islam alimi var onlar mı bilecek mi sen mi diyen arkadaşlarımız var, bilimle dünyayla ilgilenmeyen tek konuştuğu konu kadınlar şöyle giyinmeli, bunlar olursa oruç bozulur, erkekler bu kadar kadınla evlenebilir diyen alimin benim icin hicbir degeri yoktur. islam alimi dedigin ibni sina, buruni, harezmi, mevlanadır ve bu alimlerin kadınların böyle giyinmesi gerekir bu islamın kuralıdır dedigini hic duymadım.
allah ın kelamını değiştirenler, harama helal-helal e haram diyenleri mevla, kur-an'ı kerimde kaç defa uyarıyor. riya içinde namaz kılanları ve müslüman gibi görünmelerini kaç yerde anlatıyor.
biyolojik yaşı dikkate almadan küçücük çocuklara nikah kıyan sübyancılar,
başka başka kadınlarla geçici nikah kıyıp yatıp-kalkan seks düşkünü insanlar,
birden fazla kadını, para-mevki ile elde ederek nikahlayan sapıklar,
allah ve kur-an a bakmadan, ne diyor diye sormadan körü körüne bir tarikat-şeyh peşinden gidip şirk e düşenler,
bunlarda kur-an a ve peygambere yaptığı rezillikleri yamıyorlar.
örtünmeyi emreden allah, hıristiyanlar gibi şekilci olmayı mı emretti? manastırda ki rahibelerden ne farkınız kalıyor? her tarikat, her mezhep kendine göre şekil belirleyip, hatta balık sırtı dar kesimli giyim ile 90-60-90 ölçüsünü bir sütun gibi ortaya çıkarmaları ve bunu anlayacak-sorgulayacak beyinleri olmadığı yada bilerek din i kullandıkları anlamına gelir.
kara çarşaf ilk osmanlıda giyilmeye başlandığında din elden gidiyor diyen yobazlar ayaklanmadı mı? ilk fes giyildiğinde aynı yaklaşım yapılmadı mı? dinden ve dünyadan bi haber cehalet içinde ki insanlar cübbe-şalvar ile müslüman olduğunu sanarak aslında araplaştığını görmüyor mu?
inanç için ritüelleri şekilciliğe indirger isek (haşa) konuştuğumuz din islam değil dir. bizler ise müslüman değiliz.
ülkemizde sık görülen (bkz: cehl i murekkep) hastalığına yakalanmanın tesirindeki tiplerdir. kişi bilmez,bilmediğini dahi
bilmez bir cahildir;ancak ord.prof gibi ahkam keser.
arabça var mı? yok. hadis,islam tarihi,tefsir biliyon mu? hayır. sebebi nüzul nedir? irticalı kelimeler sorma bana,ben çağdaşım der. eee kardeş bu kadar yabancı olduğun,tiksinti duyduğun, yorumunu dahi tefsirinin satış amaçlı yapılan ucuz,cımbızlı noksan elmalılı hamdi mealinden yapacak kadar bilgisizsin. bırak işi ehline,etme kendini rezil. önyargı,düşmanlıkla dolu iken ilim mi olur? hakikat mi çıkar ortaya. hakikat ehlinden çağlar,akar. işine gelmese dahi hak ne ise kabul etmelisin. şimdiye dek peygamber,halifeleri,tüm islam devletleri,onların tüm alimleri ve şeyhülislamları ve bizim diyanetimiz dahi o kadar baskı olsa bile doğru budur, demiş. sen kimden buluyorsun bu cüreti?
ortaçağlı bu zekalar geri hortladılar. o devirde de tıpçıyız,ruhtan anlarız diyen psikolojiden zerre nasipsizler, tedavi adı altında insanları yakıyorlardı. bunların çağdaş 21.0 versiyonları ilahiyatı bilmeden, teolojiye dair değil okumak, 10 kitabı sayamadan; önyargılarına,menfaatlerine dokunduğundan, bu hayatı mutsuz,gelecekten umutsuz 21 yy insanın ,huzurunu kaçırmaya, moralini bozmaya kısacası her açıdan zihnini bulandırarak,her bulduğu başlıkta,fırsatta bırak bu işleri, zaten yok olacaksın diyerek kişileri bunalımlara sevketmeye çalışan insafı kıtlardır.
velev gerçek ateist olsan şunu dersin:"ben inanmıyorum;ama reddedemiyorum,tüm kainatı göremediğimden. sen inan mutlu isen birşey kaybetmezsin,varsa tanrı çok şey kazanabilirisin." ama münafık kafirden beter derler. içe girer bünyenin ve zehirler. o sebeble inanmayan bari delikanlı,dürüst olsun,karışmasın bu işlere.
sual: tesettürü kimler inkâr ediyor?
cevap
kurana inanmadıkları halde, (yalnız kuran) diyen yalancılarla, on dokuzculuk bâtıl dinine sarılanlar, tesettürü inkâr ediyorlar. halbuki kuran-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(mümin kadınlara söyle, gözlerini sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, görünen kısmı hariç, ziynetlerini göstermesinler, başörtülerini yakalarına kadar örtsünler!) [nur 31]
bu âyette bazı hususlar açık değil. mesela kadın, gözünü neden sakınacak, ırzını nasıl koruyacak, ziynetten maksat ne? kına, sürme mi, altın, gümüş mü, küpe, kolye, bilezik mi? bu hususlar tam açık değildir, bunlar hadis-i şerifle açıklanarak bildirilmiştir. allahü teâlâ, (resule itaat allaha itaattir) ve (sana indirdiğim kuranı, anlamaları için insanlara açıkla) buyuruyor. (nahl 44)
resulullah efendimizin açıklamaları ile âyetin manası şöyle oluyor:
(mümin kadınlara söyle, gözlerini [yabancı erkeklere bakmaktan] sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, [el, yüz gibi] görünen kısmı hariç, [kolye, küpe, bilezik, kına, sürme gibi] ziynetlerini [ve ziynet taktıkları baş, kulak, kol ve ayaklarını] göstermesinler, başörtülerini yakalarına kadar [saç, kulak ve gerdanlarını] örtsünler!) [nur 31] (celaleyn, medarik)
mecmaul-enhürdeki, (kadının [yüz ve iki eli hariç] bütün bedeni avrettir) hadis-i şerifi de tesettürü açıklıyor. hazret-i esma, ince elbise ile gelince, resulullah efendimiz baldızına bakmadı. mübarek yüzünü çevirip (ya esma, bir kız, namaz kılacak yaşa gelince, yüz ve iki eli hariç, vücudunu erkeklere gösteremez) buyurdu. (ebu davud)
hazret-i âişe validemiz de bildiriyor ki:
(ilk muhacir kadınlara allah rahmet etsin! tesettür âyeti gelince, emri geciktirmemek için hemen peştamallarını yırtıp başlarını örttüler) buyurdu. (buhari, nesai) [hazret-i ibrahim de, sünnet ol emrini geciktirmemek için, bıçak, doktor aramadan, hemen hazırdaki balta ile kendini sünnet etmişti.]
dinimizde iki çeşit kadın kıyafeti vardır: hür ve cariye [köle] kıyafeti.
cariyeler başlarını örtmezlerdi, örtmek zorunda da değillerdi. kapanma mecburiyeti hür kadınlara idi. tesettür âyeti gelmeden önce hür kadınlar da başları açık gezerdi. münafıklar, cariyelere sarkıntılık ederdi. bu arada açık olan hür kadınlara da sataşırlardı. olay duyulunca, (biz bunu cariye sandık) derlerdi. allahü teâlâ, (hür kadınlar cariyeler gibi giyinmesinler, vücutlarını tamamen örtsünler, böylece cariye olmadıkları da meydana çıksın ve münafık erkekler tarafından da sarkıntıya maruz kalmasınlar) buyurdu. bu âyetin meali şöyledir:
(ey nebi, hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına [dışarı çıkarken] dış elbiselerini giymelerini söyle! bu, onların tanınıp, eza görmemeleri için en uygun kıyafettir.) [ahzab 59]
bazı mezhepsizler, hayzdan kesilmiş, yaşlı kadınların saçlarını göstermeleri günah olmaz diyorlar. ama kuranda mealen buyuruluyor ki:
(evlenme arzusu kalmayan ihtiyar kadınların ziynetlerini [ziynet yerlerini, baş, kulak, boyun, kol ve ayaklarını] göstermemek şartı ile, dışa giydikleri [manto gibi] elbiselerini çıkarmalarında bir vebal yoktur. ama sakınmaları daha iyi olur.) [nur 60]
dikkat edilirse, kuyumcuda teşhiri, satılması serbest olan ziynetlerin bile kadında olunca, gösterilmesi yasaklanıyor. müminlerin anneleri için bile, (siz diğer kadınlar gibi değilsiniz, [yabancılarla] yumuşak konuşmayın, kalbinde fesat bulunanlar, kötü ümide kapılır. evlerinizde oturun, eski cahiliye kadınları gibi açılıp saçılmayın) buyuruluyor. (ahzab 32-33)
bu delillerden sonra, islamiyette tesettür yok diyenlerin art niyetli olduklarında şüphe kalmaz.
nur suresini gözüyle değilde başka bir taraflarıyla okuyan rezil bünyenin feryadıdır. kadınların mahrem yerlerini örtmeleri söylenmektedir nur suresinin 31. ayetinde; ne bundan fazlası ne bundan eksiği. farklı birşey yazıyormuş gibi yansıtıp yoktan birşeyler yaratmaya çalışarak, götünden ayet uydurup bir takım saçmalıkları meşru kılmaya çalışanlara benden selam olsun.
her daim küfür etmek istediğim tiplerdir.
kendilerini ilahiyat profesörü sanırlar. oradan buradan duydukları arapça kelimeler üzerine beyinleri yettikçe "derin analizler" yaparlar. "bu konuda ehil misin kardeşim?" diye sormak istiyorum. yani bu ülkede "diyanet işleri" var. fetva mercii orası, sen değilsin. ve biraz araştırırsan diyanetin bu konuda ne dediğini görürsün.
ister takarsın, ister takmazsın; ister taktırırsın, ister taktırmazsın. bu senin özelinde bir şey ama dini gerçekleri de saptırmayalım lütfen. peygamberimiz şöyle buyuruyor;
"ey esma! bir kadın âdet görmeye başlayınca el ve yüzünden başka yerini yabancılara göstermesi caiz değildir".
nur ve ahzap surelerinin ilgili ayetlerinin yanında bu hadis de örtünmeyi emreder. kıvırmaya gerek yok.
geçen senelerde bir haber bülteninde "şans oyunları günah mı değil mi?" diye haber yapmışlar. çeşitli ilahiyatçılara ve halka sormuşlar. loto kuyruğundaki amcalar din alimi olduğu için "ne günahı ya!" diye fetvayı vermişti. ama o kuyrukta bir kişi şunu söylemiş ve takdirimi kazanmıştı; "günah ama n'apalım oynuyoruz işte".
lan işte şöyle olun. bir günaha giriyorsunuz bari ikinci günaha girmeyin. adam gibi "evet başörtüsü farz ama ben takmak istemiyorum/eşimin takmasını istemiyorum" deyin.
nur suresi 31. ayetin arapçada başörtüsünü değil normal bir örtüyü kastettiğini bilen tiplerdir. sözlükten bakabilirsiniz. başörtüsü meallere yanlış geçirilmiş bir kelimedir. ki başı işaret etse bile ayette yaka açıklarınızı örtün denilmekte. saçınızı örtün diye bir ifade yok. bu tipler allah'ın dediğinden giden tiplerdir. hacı hocanın değil.
saçmalayan tiplerdir. Ayrıca baş örtüsü ile eşarp aynı şeydir.
"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin hanımlarına söyle, evlerinden çıktıklarında dış örtülerini üzerlerine alsınlar." Ahzab Suresi
" Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, namuslarını da korusunlar, zinetlerini açmasınlar, bunlardan görünen kısmı müstesnadır. Başörtülerini de yakalarının üzerini kapatacak şekilde iyice örtsünler" Nur Suresi
Kişinin takıp takmama hakkı kendisine aittir. isteyen takar isteyen takmaz elbetteki. Kimsenin tanrı ile kulun arasına girme hakkı yoktur.
evet yoktur. söyleyende cahildir. bahsi geçen ayet nur suresi 24 değil 31 dir. metin aynen şöyledir ""vel yadrıbne bihumûrihinne alá juyubihinne" geçen kelimeler ise
görüldüğü üzre başörtüsü hiç bir yerde geçmemektedir. inanmayan arapça sözlüğü açar bakar okur öğrenir. bu konularda bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır. siz siz olun sofu olmayın.
dini konularda zerrece bilgi sahibi olmayan tiplerin saçmalamasıdır. nur suresi 24 ayet açık bir şekilde ortadadır. bunun dışında kafalarına göre dini yorumlar yapanlar ancak kendilerini kandıranlardır. unutmayın inandığı gibi yaşamayanlar, yaşadığı gibi inanmaya başlarmış.