tefsir ilminin reddedilmesi halinde ortaya çıkan sonuçtur.
aynı mantık alak suresinin 2., nur suresinin 45., hicr suresinin 26. ayetlerini sadece mealden karşılaştırarak kur'an'daki yaratılış gerçeğinin çelişkilerle dolu olduğunu iddia etti.
--spoiler--
"allah'a yemin ederim ki aleyhimde tutunacak bir şeyiniz yoktur; kuran'ın helal kıldıkları dışında bir şeyi helal kılmadım. kuran'ın haram kıldıkları dışındakileri de haram kılmadım. (ibni hişam siret 4 sayfa 332)"
--spoiler--
başörtüsü farzdır. peygamber allah'ın farz kılmadığı bir şeyi farz kılmamışsa başörtüsü farzdır. allah diyor ki peygamber uygulatıyor.
bunun dışında şunlar da referans alınabilir:
--spoiler--
allaha ve resulüne itaat edin ki merhamete nail olasınız (al-i i̇mran, 3/132)
--spoiler--
--spoiler--
"ey iman edenler! allah'a itaat edin, peygambere ve sizden olan ulû'lemre (buyruk sahiplerine) itaat ediniz eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız- onu allah'a ve rasule götürün bu, hem daha hayırlı hem de neticede daha iyidir" (nisâ, 4/59)
--spoiler--
neticede allah'ın peygamberine itaatin farz kılındığı konusunda hemfikir olmamız gerekir.
--spoiler--
"ey esma! bir kadın adet görmeye başlayınca el ve yüzünden başka yerini yabancılara göstermesi caiz değildir" (ebu davut, libas 33)
--spoiler--
"cehennemliklerden kendilerini dünyada henüz görmediğim iki grup vardır: biri, sığır kuyrukları gibi kırbaçlarla (coplarla) insanları döven bir topluluk. diğeri, giyinmiş oldukları halde çıplak görünen (örtülü çıplak) ve öteki kadınları kendileri gibi giyinmeye zorlayan ve başları deve hörgücüne benzeyen kadınlardır. i̇şte bu kadınlar cennete giremedikleri gibi, şu kadar uzak mesâfeden hissedilen kokusunu bile alamazlar." (müslim, cennet 52, 53, h. no: 2857, libâs 125, hadis no: 2128)
--spoiler--
olaya bir de şuradan bakalım.
namaz esnasında insanlar nasıl giyinmelidirler?
--spoiler--
hz. âişe (r. anhâ)'dan şöyle nakledilmiştir: allah teâlâ ergen kadının namazını başörtüsüz kabul etmez. (i̇bn mâce, tahâre 132; tirmizî, salât 160; ahmed bin hanbel, iv/151, 218, 259
--spoiler--
--spoiler--
erkeğin avret yeri göbeği ile diz kapağı arasıdır. (ahmed bin hanbel, ii/187)
--spoiler--
dünya adeta bir mescittir. ve her müslüman ibadete her an hazır olmalıdır. nasıl ki erkekler kendilerine belirtilmiş olan yerlerini örterek namaz kılıyorlarsa kadınlarda belirtilen yerlerini kapatırlar. ve nasıl ki erkekler namaz dışında aynı yerlerini kapatıyorlarsa kadınlar da aynı yerlerini kapatırlar.
(başı açık şekilde namaz kılınır diyecek olan varsa yabayla girişirim ona)
gerçi allah nur suresi 41. ayette gerekli şekilde belirtmiştir ama bunun yok sayılması nedeniyle olaya şuradan yaklaşmak istiyorum.
--spoiler--
hz. ibrâhîm'e beyt'in mekânını (kâbe'nin yerini) indirdiğimiz (gösterdiğimiz) zaman: bana hiçbir şeyi ortak koşma! ve beytim'i (evim'i) tavaf edenler, kaim olanlar (ayakta duranlar), rükû edenler ve secde edenler için temiz tut. (dedik).
kur'ân-ı kerim'de namaz emredilmiş olduğu ve bazı yerlerinde "rükû edin, secde edin" gibi emirler bulunduğu; hattâ umumi bazı vakitler zikredildiği hâlde, kesin olarak hangi vakitlerde ve kaç defa namaz kılınacağı, namazın nasıl eda edileceği, onun farzları, vacipleri ve nelerin namazı bozduğu açıklanmamıştır.
bütün bu hususlarda, sünneti nazara veren efendimiz (sav): "beni, nasıl namaz kılıyor görüyorsanız, siz de öyle kılın." (buharî, ezan, 18) buyurarak, sünnetin husûsî teşrî'ine işaret etmişlerdir.
--spoiler--
"ey insanlar! size iki şey bırakıyorum. onlara sımsıkı sarılırsanız, hiçbir zaman dalalete düşmezsiniz. onlar; allah'ın kitabı ve peygamberinin sünnetidir." ( imam malik)
--spoiler--
dolayısıyla sünnette var olan bir şeyi reddetmek doğru değildir. allah her emrini kur'an ile göndermiş, resulu de bunların nasıl uygulanacağını göstermiştir.
sünnetteki örtünme emirlerine de bakılacak olursa
başörtüsü farzdır. bu islam alimlerinin ittifakla kabul ettikleri bir emirdir.
"31. Mü'min kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar, mahrem yerlerini korusunlar. Ziynetlerini/ziynet sayılan yerlerini meydana çıkarmasınlar/göstermesinler. Ancak (kendiliğinden) görünen (el, yüz) bu emrin dışındadır. Başörtülerini, yakalarının üstüne kadar (boyunlarını örtecek şekilde) koysunlar.(1) Ziynet (ve ziynet sayılan yer)lerini kendi kocalarından veya babalarından veya kocalarının babalarından veya kendi oğullarından veya kocalarının oğullarından veya kardeşlerinden veya kardeşlerinin oğullarından veya kız kardeşlerinin oğullarından veya kendi (mü'min)(2) kadınlarından veya ellerinin altındaki sahip oldukları (cariyeleri)nden veya kadına ihtiyaç duymayan (tamamen şehvetsiz) erkek hizmetçilerinden veya kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayacak çocuklardan başkasına aç(ıp göster)mesinler. Gizledikleri ziynetlerinin bilinmesi için ayaklarını vurmasınlar. Ey mü'minler! Hepiniz Allah'a tevbe edin (ve emirlerini yerine getirin) ki kurtuluşa eresiniz. [bk. 33/32-34, 59]"
Ayetteki "humur (baş örtüleri)" sözcüğünün tekili "hımar" olup, sözlükte; kadının kendisi ile başını örttüğü şey, demektir. Saîd b. Cübeyr (Ö. 95/713), baş örtüsünün kadının boyun ve göğüs kısımlarını örtecek ve bunlardan hiçbir şey göstermeyecek nitelikte olması gerektiğini söylemiştir. (1)
Müslüman kadını baştan aşağı örten çarşaf, ferâce ve câr gibi dış kıyafet. Gerek Medine döneminde gerek daha sonra ki dönemlerde mümin kadınların evden dışarıya çıktıkları vakit üstlerine giydikleri bol ve geniş bir örtü olup, onları tanınmayacak şekilde örten bir nevi çarşaf demektir. Cilbab mümin kadınların Allah'ın tesettür emrine uymak için giydikleri dış örtünün Kur'an-ı Kerîm'deki adıdır.
iki kez kuran'ı okumuş birisi olarak bu şekilde açık bir ayet görememekle birlikte bir sûre'nin bir ayetinde '' kadınlar saçlarını göğüslerinin üzerini kapatacak şekilde salsınlar deniyordu' harfi harfine yazamadım ayeti özür.
Kul yâ eyyühel kâfirûne lâ â'büdü mâ tâ'büdûne ve lâ entüm âbidûne mâ â'büd ve lâ ene âbidün mâ abedtüm ve lâ entüm âbidûne mâ â'büd leküm diniküm veliye diyn.
--spoiler--
--spoiler--
1- De ki: Ey kâfirler.
2- Ben sizin taptıklarınıza tapmam.
3- Siz de benim taptığıma tapmazsınız.
4- Ben sizin taptıklarınıza tapacak değilim.
5- Sizler de benim taptığıma tapacak değilsiniz.
6- Sizin dininiz size, benim dinim bana.
--spoiler--
durup durup hortlayan bir basliktir. en istemedigim sey de bu konularin surekli tartisilmasi lakin, tutamiyorum kendimi. burasi insani hasta eder hasta!
biktim usandim artik anlatmaktan. nato kafa nato mermer olan insanlara ne desen bos...
ama;
bi kisinin fikri bu yone agir basiyorsa (yani basortunun farz olduguna inanmiyorsa), farz olduguna inanan insanlarin ortulerine karismaya ne hakki var?
siyasi simge olsun diye basortusu takan birileri varsa, onlarin ortulerine karismaya ne hakki var?!
neden insanlar baskalarina hukmetmeye bu kadar merakli? sana ne! ne niyetle ortuyorsa birak ortsun, sana ne?
benim farz olup olmadiginda en ufak bir suphem yok ama farz olmasa bile ortene bu mudahale niye?
"ortuyle gireceksen gir, yoksa giremezsin" diye bir yasa ciksa ne yapacak bu insanlar.. ortecekler mi? hic sanmiyorum. isyan cikar bu ulkede. gel gor ki basortu icin protesto yapildiginda o, haklarini savunan insanlar yerin dibine sokuluyor birileri tarafindan..
niyeti ne olursa olsun, birilerine gore farz olmasa da basortulu kiz bir tercih yapmistir. bu tercihi kendine aittir. kimseyi de ilgilendirmez.
bazi konularda iran ornek gosterilir; insanlara bazi seyleri zorladigi icin. peki sizin bu yaptiginiza ne denir? begenmediginiz irandan tek farkiniz, kutuplarinizin farkli olmasi.
bilin diye soyluyorum, dunyadan haberiniz yok cunku!
- ey peygamber, eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden (cilbablarından) üstlerine giymelerini söyle; onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur. allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
ahzab suresi 59. ayet-i kerimenin mevdudi'nin tefhimul kuran tefsirinde:
-cilbab büyük bir örtüdür. idna ise örtmek ve sarmak anlamlarına gelir; fakat bu kelime alâ eki ile kullanıldığında bir şeyi yukarıdan aşağıya bırakmak anlamına gelir. bazı çağdaş müfessirler batının etkisiyiyle bu kelimeyi, yüz örtme emrini görmemezlikten gelmek için "örtünmek" diye tercüme etmişlerdir.
eğer allah bu müfessirlerin iddia ettiklerini söylemek istemiş olsaydı, yüdnîne aleyhinne değil, yüdnîne iley-hinne derdi. arapça bilen herkes yüdnîne aley-hinne'nin sadece "sarınmak örtünmek" anlamına gelmediğini bilir. ayetin devamındaki min celabîbi-hinne sözleri de bu anlama meydan vermemektedir. burada min eki (harfi-cer) örtünün bir kısmı anlamına gelir ve "örtünme" ise örtünün sadece bir kısmı ile değil, tümü ile yapılır. o halde ayet açıka şu anlama gelir: kadınlar örtülerine iyice sarınsınlar ve örtülerinin bir kısımını da yüzlerinden aşağıya bıraksınlar.
(bkz: başörtüsü farz değildir yalanı)
entry'de güya yalanlanmış başlıkmış. yazının içindeki aynı ayetleri alıp sonrada sağlığında "1 satır bile" kitap yazmamamış ebu hanife'yi referans vererek, allah'ın sözü gene çarpıtılmaya çalışılmış.
dön dolaş cibab cibab diye yırtındıkları kelime saçı örten bir giysiye de işaret etmez.
gene yalan, hep yalan....
allah ıslah etsin.
allah'ın adından yararlanarak millete yalan söylemek hangi kitaptda var acaba ?
ona buna kafir diye etiket yapıştıracak kadar gözü dönmüş engizisyon kafalı adamlar artık can sıkıyor. dünya medeniyetinin 500 - 600 sene önce uğraştığı sapkınlarla biz bu coğrafyada hala didişiyoruz, bizimki de can bize de yazık.
uzun uzun okumaya gerek yok islam rehberi akıl olan bir dindir. 3tel saç , 2 metre çaputla uğraşan bir allah mümkün mü sizce ? kainatı yaratıp geceyi gündüzleri oluşturan, iklimleri hesaplayan bir tanrı sizce buralara takılır mı ?
ya da hangi din, hangi ahlak "başını örtçen kızım yoksa laf yersin, tecavüze uğrarsın kimse de sorumlu olmaz kabahat senin olur" dayatmasında bulunur ? müslümanlık bu mu sizin gözünüzde ?
iğrenç törelerinize, sapkın tabiatınıza dini alet etmeyin ...
tanım : allah'ın kitabında olmayan, sapkınların uydurduğu emir.
kuran'ın erkekler tarafından müdahale edilmiş bir kitap olduğunun belgesidir bu. Kuran değişmemiş bir kitap değildir. müslümanlar saf insanlardır ya da yeterince okumaya-araştırmaya üşeniyorlardır.
bir kafir tarafından yazılmış yalanlar, saptırmalarla dolu rezil bir yazıdır.
ama kafir zaten kafir olduğu için her çeşit pisliği yapacaktır. bu yüzden sorun yoktur. cevabını vermesi de bizlere düşer elhamdulillah.
her şeyden önce ayetten, hadisten falan bahseden zavallı şahsın yaptığım iki dakikalık uzun araştırmalar sonucunda ulaştığım islam dini ve türklerin büyük kısmının mensup olduğu hanefi mezhebinin kurucusu ebu hanife hakkındaki düşüncelerine göz atalım. (son derece derin ve gereksiz araştırmam üçüncü dakikaya uzasa idi daha çok hakaretler mevcuttu hepimize karşı)
ikinci olarak entry adı altındaki (#11015204) talihsizliğinin ilk paragrafında geçen ar'af suresinin 26. ayetinde "avret yerlerinizi örtecek giysi ve süs kıyafeti indirdik" buyrulmakta ve kafir olan yazarımız bu ayetin sadece işine gelen kısmını kesip paste etmektedir. oysa ayetin geri kalanı şu şekildedir.
takva (allaha karşı gelmekten sakınma) elbisesi var ya, işte o daha hayırlıdır. bu (giysiler), allahın rahmetinin alametlerindendir. belki öğüt alırlar (diye onları insanlara verdik).
ciddiye almamak lazım ama belki bir iki yolunu şaşırmış müslüman okur da "acaba" der diye uğraşıp yazıyorum bunları sözlük.
bu biiir di...
bir kelimesini bile yazmadan iftira ettiği ar'af 22 de ise hz adem aleyhisselam ile havva anamızın kıssası buyrulmakta, onun da tesettürle hiçbir alakası bulunmamaktadır.
bu da ikii olsun...
üç ve en önemlisi ise kesin olarak tesettür ve hatta çarşafın emredildiği nur suresi 31. ayette furuce kelimesi için cinsel organ demek için anca bu şekilde kafir olmak gerekmektedir. ki bizim kafir yazarın yapıştırdığı o tefsir de yaşar nuri öztürk kafirine ait. bunun dışında yine 26 karşılaştırmalı mealin nur 31 linkini veriyorum. bakalım cinsel organ mıymış ırz, namus elbisesimiymiş furuce... http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx
bu da üüüç...
daha yazıp da bir kafirin hezeyanını daha fazla ifşa etmenin manası var mı bilmiyorum ama devam edelim bakalım...
hah.. bir tane daha... kafirimiz ahzab 59. da kilit kelime cilbabdır demiş. çünkü öyle açık ki ayet kelime anlamı değiştirmeden tesettürü inkar etmesi imkansız kafirlerin...
cilbab, arapça elbisenin üzerine sarılan kumaş, dış elbise anlamına gelmektedir. başka da hiçbir anlama gelmemektedir. bu yüzden istedikleri kadar paralansınlar bunu zaten ayetin yukarıdaki gibi işlerine gelen kısmını kesip yapıştırmadıkça inkar edemezler.
ayetin tamamı: "ey peygamber, hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış elbiselerinden (cilbablarından) üzerlerini sıkıca örtsünler! bu, onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. bununla beraber allah, çok bağışlayıcıdır, merhamet edicidir." şeklinde buyrulmuş, kadınların tanınmamaları gerektiği açıkça belirtilmiştir. yani sadece cinsel organını gizleyerek tanınmayacak bir kadın varsa bile los angeles da falan yaşamaktadır büyük ihtimalle. bu yüzden bu rezillerin inanmadıklarını açıkça söyledikleri halde kitabımıza, kültürümüze kelimeleri değiştirerek bu şekilde saldırmaları kabul edilemez. kanun önünde kesinlikle cezalandırılmaları gerekir.
inanın daha fazla yazıp da güzel canımı sıkmak istemiyorum.
girdiği üçüncü entrysi sabatay sevi olan insanın allah'ın emirlerini yargılaması kabul edilecek bir şey değil. ne yapıp edip bu insanlara karşı bir önlem alınmalı.
yoksa "ben troll'üm, ay ben çok komiğim" şeklinde ortalıkta gezinen bu tiplerden daha çok çekeceği var bu milletin.
ha bir de nur suresi 31'nci ayetini ancak işine gelmeyenler "kuran'da başörtüsü yoktur" diye yorumlayabilir:
--spoiler--
Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar...
--spoiler--
kuran emirleri karşısında bir takım kerameti kendinden menkul adamların söylediklerini farz varsayamazsınız. özellikle de kuran'da açıkça tarif edilen emri çiğneyip, tahrif ederek adete, geleneğe yani keyfine uydurana uymak açık küfürdür. güneşi balçıkla sıvayamazsınız.
kuran'ın değişmezliğine karşı her baskısı değişebilecek ve insan hatası ile sınırlanmış kul hükümleri ...
--spoiler--
bir de şunu hala anlamayanlar var. allah emir ve yasaklarını bir bir saymak için kuran-ı kerimi indirmemiştir. kuran-ı kerim cebrail tarafından allah-u telanın peygamberimize ilettiği mesajlardır. o mesajlar ki genelde peygamberimizin günlük yaşamda yaşadığı sıkıntılara, sorunlara, hakaretlere, sorulara, olaylara, hukuki meselere, tarihi konulara vs. allah tarafından verilen cevaplardır. biz emir ve yasakları yaşanan olaylar karşısında nüzul sırası içinde yeri geldiği zaman öğreniriz. ama bu noktada allah, cebrail ve peygamberimizin yaşadığı ilişkileri bir bütün olarak ele alırız.
--spoiler--
Türkiye'nin %99 u müslüman bu konuda hemfikiriz...yetim hakkı yiyenler yalan söyleyenler haclı seferlerinin medeniyetler tanıstı ve barıs için yapıldı diyenler kalan %1 içinde mi? bir başörtü mevzusuna takmışsınız,her cuma yürüyüşler gösteriler yapılıyordu başörtü ile başlayan israil protestosu ile biten ,ne oldu yapılmıyor 8 senedir başörtümü serbest,israil Filistin'de çocuk öldürmüyor mu?
--spoiler--
yalan diyen dinden çıkar. dinsizseniz bir problem yok. istediğiniz kadar yalan diyebilirsiniz.
--spoiler--
kendini allah peygamber katında görüp, kimin dinsiz olduğuna karar verenler var aramızda çok güzel. yazın bunları yazın ki millet kaç paralık adamlar olduğunuzu iyice görsün.
mealler açık olarak verilmiştir. ayetler'de kuran'da olduğu gibi duruyor ... sağdan sola , yukardan aşağıya , soldan sağa nerden bakarsan bak "yok" işte ...
kuran'dan bir tek ayet olmayan bakınız verip içine de şunu yazana ;
--spoiler--
bir de şunu hala anlamayanlar var. allah emir ve yasaklarını bir bir saymak için kuran-ı kerimi indirmemiştir.
--spoiler--
peygamber cevap versin ...
--spoiler--
"allah'a yemin ederim ki aleyhimde tutunacak bir şeyiniz yoktur; kuran'ın helal kıldıkları dışında bir şeyi helal kılmadım. kuran'ın haram kıldıkları dışındakileri de haram kılmadım. (ibni hişam siret 4 sayfa 332)"
--spoiler--
söyledikleri yalanların kuran'da olmaması yüzünden sadece laf salatası yapıp bir de hakaret edebiliyorlar ...
yalan diyen dinden çıkar. dinsizseniz bir problem yok. istediğiniz kadar yalan diyebilirsiniz.
kuran-ı kerim'de sürekli lafzı geçen "kitap" sözcüğü; sadece allah'ın cebrail vasıtasıyla peygamberimize ilettiği ayetleri değil, aynı zamanda cebrail tarafından peygamberimize öğretilen diğer tüm hususları ve miraç olayı vasıtasıyla peygamberimize doğrudan allah-u teala tarafından gösterilen ve kuran-ı kerim de yer almayan bir kısım ayetleri de kapsamaktadır. hepsi beraber ele alındığında (+ nur suresi 31'nci ayet ile) başörtüsü farzdır.
daha fazla bilgi edinmek isteyenler için (bkz: #10474013)
