yanlış yansıtılmış bir haber sonucu insancıklar tarafından yanlış anlaşılan durum.
başörtülü öğrenciye paso verilmiyor diye bir uygulama yok izmir'de. sadece her kurumda olduğu gibi pasoya konulacak fotoğrafın başörtüsüz olması isteniyor. aslen sadece başörtüsüz değil, şapkasız, bandanasız, beresiz ve yüzün tanınmasını engelleyecek her türlü aksesuarsız olması gerekiyor ama bu haberde nedense sadece başörtüsü konu edilmiş.
haberin kaynağı olan gazeteye bakıldığında haberin ne kadar taraflı olduğunu farkedeceksiniz zaten.
baş örtülü bayandan başı açık fotoğraf istedin tamam.
o da başı açık fotoğraf çektirdi verdi tamam.
paso yu verdin bu da tamam.
bu bayan iki gün sonra baş örtüsüyle otobüse binmeye çalıştı,
pasodakine benzemiyon, çıkar örtünü mü diyeceksin, yoksa hiç bişey olmamış gibi ses çıkarmayacak mısın?
hmmmm ; belkide ; otobüsler kamusal alandır baş örtüsüyle binilmez diyerek yeni bir tartışma başlatabilirsin.
özgürlüğü savunduklarını iddia edenlerin özgürlüğün önüne koyulan her engele hemen saçma sapan kulplar bulmaları ne garip şey sözlük,
özgürlüğü savunduklarını iddia edenlerin, evrensel bir kavram olan özgürlüğün kuralını ülkemizde farklı şekilde uygulamaya çalışmaları ne garip şey sözlük,
bir emo'nun resminin koyulabildiği kimliklerde, başörtülü bir resim koyulamaması ne garip şey sözlük,
ibadet allah'la kul arasındadır diyerek başörtüsü emrini reklam yapmak olarak algılayan embesillerin müslüman bir ülkede alkışlanması ne kadar acı be sözlük,
daha yazarım sözlük ama içim acıyor, dayanamıyorum. biliyorum ki hiç bir zulüm payidar olmaz. bu zulüm de elbet birgün bitecek. mahkeme-i kübrada bu yazdıklarımızda çıkacak karşımıza.
izmir'de yaşıyorum, devlet memuruyum. kurumumuzda bütün işlemler nüfus cüzdanı fotokopisi ve tc kimlik numarası ile yapılıyor. yaklaşık 250.000 kişilik bir nüfus sağlık kurumunda bir işlem yapabilmek için kimlik fotokopisiyle doğrudan bana geliyor ve işlemi yapılıyor.
şimdi bu ön bilgiden sonra şunları söylemek isterim;
rakam veremeyeceğim kadar fazla başörtülü resim olan türkiye cumhuriyeti nüfus cüzdanı ile karşılaştım (bir çoğunda verildiği yer kısmında "izmir" ya da ilçeleri yazıyor).türkiye sınırları içerisinde de insanın kendini tanıtması için bundan daha geçerli bir kimlik olduğunu sanmıyorum. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. yüzünün belli olması gerekiyormuşda kılmış yünmüş. baş örtüsü bu yüz örtüsü değil ki.(yüz başta değil mi falan diye kelime oyunu yapan olursa ilkokula tekrar çağırırlar adamı ona göre)
ayrıca bu gün, türkiye cumhuriyeti devleti'nin istiklal marşının kabul yıl dönümü. daha önceki bir entrymde de örnek verdiğim üzere istiklal marşımızın yazarı bak bunu da söylemiş;
"kızımın örtüsü batmakta kafirin gözüne, tükürsem yüzüne billahi acırım tükürüğüme".
kanun neden böyle diye eleştirenleri anlarım ama belediye niye bunu yapıyor diyenler için söyleyim belediye kanunun emrettiği kuralları uygulamak zorundadır. siz böyle bir kanun insan haklarına aykırıdır derseniz eyvallah da belediye bunu neden yapıyor diyorsanız asıl yapmayanlar suç işlemiş olmaktadır. ulusalcıları eleştirenlere de şunu söyleyim. izah ettiğim üzere sorun uygulayan şahıstan değil ona o uygulamayı yaptıran kanundan kaynaklanıyor. kanunu değiştirme yetkisi de yasamadadır. yasama da şu an ulusalcıların değil doğrudan sizin elinizdedir. yani birini suçlayacaksanız burda muhatap izmir belediyesi değil bizzat akp'dir.
edit: adamları bırakıyor musunuz ki değiştirsin kanunu şeklinde haklı görünen bir tepki verebilirsiniz ancak sizin zihniyetinizin arkasında yatan asıl hedefin insan haklarını korumak olmadığını sadece siz değil herkes biliyor. bu da malesef diğer kesmin size izin vermesini olanaksız kılıyor.
not: iki tarafın da haklı ve haksız yanları olduğu açık. ancak nasıl bir orta yol bulunur, bulunsa da taraflar kabul eder mi bilmiyorum.
aynı belediye laik olduğunu söyler. başörtüsünü siyasi bi simge olarak görür ve aynı kişi başındaki örtüyü çıkardığında siyasi tehlikenin ortadan kalktığını düşünür. demokratik sanarlar kendilerini.
ülkemizde yalnızca bazı kesime demokrasi uygulayan zihniyetin yıllardır yapageldiği uygulamalara bir örnek teşkil eder.
kısaca özetlemek gerekirse asıl amacı izmir ve laikliğe laf atmak olanların başörtüsünü bahane etmeleri çirkinlikten başka bir şey değildir. zaten bu tip insanlar mevzuyu kısaca özet geçtikten sonra "zaten izmir işte nolcak" triplerine girip asıl niyetlerini belli ederler. yoksa özgürlük vs bahanedir. elbette özgür bir ülke istiyoruz, fakat sizin gibiler özgürlüğe de insanlığa da zararlı. çirkeflikten ve saldırmaktan başka bir şey bilmeyenleredir sözüm.
izmirin dağlarında çiçekler açar. şimdi güzel kardeşlerim paso ehliyet değildir. kimlik işlemlerinde kullanılmaz. paso sadece otobüse vs. ulaşım araçlarında, sinemada, gsm hatlarını öğrenci tarifesine geçirmekte kullanılır. onun için sizin modası geçmiş, köhne devrim kanunlarını uygulamak salaklıktır.
sa-lak-lık.
belediye hizmetlerine kamusal alan yorumu yaptığınız da bunu gelecekse parklara hastanelere ve sokaklara yaymak istiyorsunuz anlamına gelir.
bu da gösterirki sizin derdiniz başörtüsüyle, inanan insanlarla.
bunu laiklikle ulusalcı dinci tartışmasıyla açıklamaya çalışmak yanlış. yalnız hepimizde refleks olduğu üzere hemen çamur atmalar başlıyor. başörtülü fotoğrafa paso verilmemesini anlamsız buldum. yüzü görünecek şekilde bir fotoğraf ise verilmesi gerekirdi. yalnız bu konuyu fırsat bilip ötekileştirilmeye çalışılan tarafa çamur atmak daha mantıksızdır.
--spoiler--
nüfus ve aile cüzdanlarına yapıştırılacak fotoğrafların, renkli ve ön cepheden, baş açık, inkılap ilkelerine uygun sivil giysilerle çekilmiş olması ve kişinin son halini göstermesi bakımından son altı ay içerisinde çekilmiş olması gerekir. kadınların alın, çene ve yüzleri açık olmak şartıyla başörtülü fotoğrafları da kabul edilir. (nüf.hiz.uyg.yön.md.131)
--spoiler--
verilen fotoğrafın nasıl olduğunu bilmiyorum ama bu kurala aykırıysa reddedilmesi normaldir.
paso ile nüfüs cüzdanı arasındaki farkı bilmeyenlerce normalleştirilen izmirin çağdaş belediyesinin çağdaş kararı. benzer bir çağdaşlığı eline taş alan sarışın ablada da görmüştük.
