Türbanlı, beş vakit namazında psikiyatrist (6 yıl tıp + 4 yıl psikiyatri uzmanlığı) komşum vardı. Kocası da doktordu ve o da dindardı.
Cin vakalarını sordum, hepsinin psikiyatrik hastalıkların komplikasyonları olduğunu söyledi. Açıklama yapamadığı, sebebini anlayamadığı, cidden cinlerin işi olmasından kuşkulandığı vaka olup olmadığını sordum. Öyle bir vaka hiç olmamış. Cinlerin varlığına inanıp inanmadığını sordum. Dinen inanmak gerektiği için inandığını ama işine karıştırmadığını söyledi.
Olaya böyle bakabildikten sonra türbanlı psikolog da olur, psikiyatrist de...
Ha türbanlıların kaçı işine böyle bakar, keza kadının psikolog, psikiyatrist olup, elin irkegleriyle baş başa kalması, olmadık konular üzerinde sohbet etmesi caiz midir, o ayrı mesele.
Bu kafalar yüzünden Türkiye hala yerinde sayıyor ya. Millet uzay çalışması yapıyor bizdeki gerzekler giyim kuşamına göre insanları kategorileştiriyor. Hadi siktir git ateist zırvası.
başörtüsünün psikoloji eğitimi almış birinin empati kurmasını engelleyeceğini söylemek oldukça talihsiz bir açıklama.
psikolog robot olmalı o zaman bu mantığa göre. başörtüsünü bırakın kendine ait hiçbir dünya görüşü olmasın, oy vermesin, herhangi bir dine inanmasın, fikirsiz olsun. o zaman insanlıktan çıkan insan, insanı nasıl anlasın peki?
"nötr" kelimesini kullanmış, insan nötr olmaz; insan tarafsız olur, saygılı olur, anlayışlı olur, empati kurar. sadece psikolog değil her insan empati kurabilir bu sağlıksız bir iletişim değildir. bizden çok başka olan insanlarla da empati kurarız.
burada bir psikoloğun kendisi başörtülü diye karşısına gelen danışan dindarsa sempati kurmasından, dinsizse de antipati oluşturmasından bahsediyoruz. bu durumda inançsız bir psikolog da inançlıya antipati oluşturabilir. iki durum da aynı düzeyde yanlış olur ve meslek etiğine uygun olmaz. o zaman başörtülüler psikolog olamaz diyoruz ve sorunu çözüyoruz. teşekkürler üstün dökmen.
Üstün hoca'da demans belirtileri görülüyor. Adam yaşlandıkça tuhaf tuhaf konuşmaya başladı. Yazık, oysa Doğan Cüceloğlu gibi muhteşem bir insanın öğrencisi.
gerçek hukukun üstünlüğünün olduğu demokrasilerde kimsenin baş örtülü, başı açık, mini etekli, saçı boyalı, uzun saçlı, sakallı, bıyıklı vb. olması mesleğine engel olamaz.
bazı avrupa ve iskandinav ülkelerinde böyle bir şey olduğunu pek sanmıyorum.
Ciddi her dindarın söyleyeceği şeydir.
Bir kadın bir adamla bir odada başbaşa kalamaz.
Kadın çok özel durumlar haricinde üniversite okuyamaz.
Bakın rahmetli Mahmut efendi haklıydı.
Kız çocuklarınızı okutmayın derken.
Kadının görevi vasifesi dinimizde yüzlerce yıldır belli.
Hem laik devlet kız çocuğuna uygun bir ortam kurmadığından buluğ çağı sonrası kızları okutmak büyük günah.
Siz bu kafayla giderseniz akp iktidardan bir 21 yil daha düşmez. Az kendinizi bir geliştirin, sorgulayın nerde yanlis yapiyor olabiliriz deyin. Kilisdaroglu bile diyor başörtüsüne dokunmayacagiz diye , samimi mi değil o ayri.
