Yıllar öncesindeki bir takım kişilerin yerin dibine batası zihniyetinin ürünü bir düşüncedir.
Çok şükür bitti o günler.
Hala o niyette olanlar varsa da buna izin verilmeyecektir bu saatten sonra.
Öncelikle görüşünüz ne olursa olsun, eğer eğitim görevlisiyseniz; öğrenmek isteyen bir bireyi dışlayamazsınız. Öğretmek icin para kazanıyorsanız zaten öyle bir seçim şansınız yoktur, öğretmem diyorsanız istifa edeceksiniz.
ortada bir plan var ve bu plan malesef tıkır tıkır işliyor:
bir ülke olsun, bu ülke laik olsun ve durmadan laikliği tartışsın, bu ülkeye sağcılık solculuk, bölücülük ayrımcılık sokalım, herkes baltasını çıkarsın, kan gövdeyi götürsün, sudan sebeplerle birbirlerini öldürsünler ve bu su hiç durulmasın, her duruluşunda bir taş atalım bu suya, hasret kalsınlar yurtta ve cihanda sulha, çünkü la(y)ik değiller sessiz sakin yaşamaya, la(y)ik oldukları tek şey bir ot gibi yaşamak ve boş boş bakmaktır yanıltan aynalara.
kendini sosyal demokrat zanneden, laikliğin yüz karası ve malesef öğretim görevlisi ünvanını almış kişilerin saçmalaması. ** sosyal demokrasi insanların eşitliğini savunur, eğitim hakkı insanların dini inançları veya kılık kıyafetlerinden dolayı engelenemez. bu sözle çok büyük bir bölücülük yapmaktalar, farkında değiller.
laiklik sadece din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. evet türban kamusal alana girmemeli evet baş örtülü doktor, öğretmen vs. olmamalı fakat eğitim apayrı bir olaydır ne sıfatla ve ne şekilde kısıtlanır bu hak? eğer kısıtlarsan hangi sosyalistlikten, hangi solculuktan bahsedersin? bu senin düşüncelerine tezat değil midir ey kendini sosyalist sanan öğretim görevlisi?
almanya laiktir, ingiltere laiktir bu ülkelerde öğrenciler türbanla eğitim görmektedir. onların laikliğine birşey olmamakta da türkiye cumhuriyeti'nin laikliğine mi zeval gelecektir? biz bu kadar çöpten bir kale miyiz ki yıkılalım? **
hatırlatma: laiklik ilkesi anayasanın ilk dört maddesi içerisindedir ve bu değiştirilemez bir maddedir.
aslinda aciklamayi yapan kisilerin "ders vermeyiz" degil "ders veremeyiz" demesi gerekmektedir. cunküsüne gelecek olursak, turkiye de ki üniversitelerde bilim adina ne yapiliyor. biri bana bunu anlatsin. profesorler, dekanlar, rektörler, ögretim üyeleri adam gibi bir makale yayinlamaktan yoksunlar. tek yaptiklari memleket adina karar vermek. pardon yanlis oldu memleket adina olamaz ki, tamamen kendi adina olur.
bunun örneklerini gecen yillarda bolca gördük. avrupali profesörlerin makalelerini araklayip, altina imza cakmakla ilim bilim adami olunmuyor.
ders veremez dedim cunki kapasite oldugunu düsünmüyorum. onlar suan dersten daha mühim islerle mesgul. ögrencilerin, kiligi, kiyafeti, personel fislemesi, koltuk sevdasi, yasak ustune yasak icat etmek. birde bu kadar isin arasinda dersmi versinler canim. cok ayip cok.
türk üniversitelerini neden dünya siralamasinda göremiyoruz?
neden bir avrupa haberlerinde, türk bilim adamlarindan muhtesem bulus! haberini duymuyoruz? ha istisnalar var, ama o kalitede ki bilim adamlarimiz beyin göcü ile disari gitmistir. acaba neden? meslegini icra etmek icin tabii ki de. kil, tüy, yün islerle ugrasmamak icin.
ögretim üyeleri kendi isini yapsin yani ayrim yapmadan egitim versin. yapmayacaklarsa, bunu yapabilecek kapasitede olan vatandaslarin önüne takoz olmasin.
tekrar ediyorum takoz olmasin. takoz takoz takoz.
baştakiler türbanı laikliğe ve atatürkçü düşünceye ters düşmesine rağmen hala siyasi simge haline getirmeyş düşünebilecek hale getirebiliyorlarsa rektörlerde üniversitelerde türbanı olmaz karşılayabilirler ki laik olan her insanın türbana sempatik bakması pek hoş değildir.Atatürk türkiyesinde cumhuriyetinde türban tartışmaları gereksizdir. günümüzde hala gerici insanların kara çarşaflı dolaşmasına göz yumduğumuz sürece türban tartışmaları sürecektir.çarşafa ses çıkarmadık türban nasıl olsa zararsız diye düşünüldü ve şimdi bu haldeyiz,üniversitelerden başlayıp anaokuluna kadar indirecekler ve irana döneceğiz,geleceğimden ümitsizim.
öğretim üyelerinin tartışma yaratmak için artık ne yapacaklarını şaşırdıklarının göstergesi olan saçma sapan söylemlerinden yalnızca biri.nasıl bi açıklamadır bu?sanki yalnızca açık olan üniversite öğrencisi okumayı hak ediyor ve yalnızca onlar iyi yere gelebilecek kapasitedeler ama başörtülü insanların bu ülkede okumaya,iyi mertebelerde çalışmaya, profesör,hakim vs. olmaya başlarını açmadıkları sürece hiçbir şekilde hakkı yok.neden?çünkü inançlarını özgürce yaşamak istiyorlar. o öğretim üyelerinin de, buna karşı çıkan diğer insanların da tek sorunu bu
"başı açık olmayı bilim için bir şart sayma" gibi bilim dışı bir düşünceyi ortaya atan sözde akademisyenlerin ifade ettiği söz öbeği.
Sormazlar mı adama;
Başı açık olup da, bilim dışı yığınla adam yok mu üniversitelerde?
Başı açık olup da, torpille asistan yok mu?
Başı açık olup da, en pespaye görüşleri bilim diye anlatan akademisyen yok mu?
başı açık olup da, üds'den kopya çeken yrd.doç yok mu ?
başı açık olup da, ihsan doğramacı'ya, kenan evren'e, süleyman demirel'e, fahri doktora ünvanı veren yok mu?
başı açık olup da, asistalarına köpek muamelesi yapan yok mu?
başı açık olup da, sabahında doç, prof. olan yok mu aranızda?
Başı açık olup da, 1402'liklerin atılmasına ses çıkarmayan yok mu?
Başlatmayın türbanınıza. Önce siz bilim yaptığınızı ispatlayın, sonra türban takanlara ders verip vermemeyi dert edinin kendinize.
Edit: Eksi veren tahminen Kemalist olan sevgili arkadaşlara, ben komünistim. Sanırım türbanı desteklemediğimi belli eden bir tutumdur bu. Ancak herhangi bir konuya, tepki ile ebleklik arasındaki sınırı da bilmek için çabalayan birisiyim.
akp nin eseridir her yerde kutuplaşmayı büyük bir başarıyla gerçekleştirdiklerinin kanıtıdır sanki türban 15 sene önce icat oldu da son 10 senedir problem odu.
bu sözü söyleyen öğretim görevlilerinin, eğitim kalitesinin düşmemesi için üniversite bahçesinde ot yolmasının bile engellenmesini gerektiren ifadedir.
edit: bu tür tartışmalardan başörtüsüne özgürlük isteyerek yanlışı düzeltmeye kalkanları suçlayan sözlük yazarı içine düştüğü tutarsızlığı sorgulamalıdır.
aynı hocalar yıllardır pkklı öğrencilere ders vermekte. ne yaman bir çelişki. bu ülkede fahişeler, ibneler, teröristler, hainler bu denli aşağılanmadı.
kafalarıı kapalı olan öğrencilerin kafasının içlerine başka birşey girmeyeceğini, örneğin bilimselliğin ne olduğu, cumhuriyetin ne olduğu en önemlisi de özgürlüğün ne olduğunu blmeyen ve bildiğini öne süren kişilere karşı öğretim üyelerinin haklı açıklamsıdır. neden boş yere yer kaplasın ki sınıflarda? nası ola kafa kapalı bişey anlamayacakalar.
-başörütü öğrencilere ders vermeyiz!
+hocam siz yök e bağlısınız ve yök bizim buraya girmemize izin verdi..
-..!!?
+zorlaştırmayın hocam istesenizde istemesenizde alıcaz o dersi.
-cesedimi çiğnemeniz lazım!
+töbe töbe la havle...
türbanlı bir doktorun, erkek hastalara dokunmamasından hiçbir farkı yoktur, hatta hastanın bu yüzden ölebileceğini düşünürsek çok daha masum bir düşüncedir.
türbanlı hakimin başı açık olan kişilere daha fazla ceza vermesinden hiçbir farkı yoktur, hatta kişinin bu yüzden cezaevinde daha fazla kalacağını düşünürsek daha masum bir düşüncedir.
türbanlı bir öğretmenin başı açıklara ders vermem ya da daha düşük not veririm demesi ile arasında fark olmayan düşüncedir.