başörtüsü kullanmanın esas amacı erkeklerin tahrik olmalarının önüne geçmektir. en azından inandıkları dinde bu böyledir. işte bu yüzden başörtüsü takıp bir de üzerine güzel görünme, süslenme, makyaj kullanma, çorabını gösterme, kalça hatlarını gösterme, güzel kokular kullanma...vb. gibi davranışlar müthiş bir tezatlıktır. üzerine komedi filmi de yapılabilir.
kadınlar yaratılış olarak her daim güzel görünmek çabasına girmişlerdir. bu olgu dünyanın döndüğü günden beri vardır. güzel görünmek kadının kanında vardır türbanlı veya başı açık kadınla hiç ilgisi yoktur.
-imam muhammet bakır- (as) evli kadın kendini boş bırakmamalıdır ve sadece boynuna takacağı bir kolyede olsa kendini süslemelidir, elini kınasız bırakmamalıdır yaşlı bile olsa.
-john berger- kadın, olduğu ve yaptığı her şeyi gözetlemek zorundadır. erkekler kadını seyrederler, kadınlarsa seyredilişlerini seyreder.
tesettür: setr yani gizlemek demek. sadece örtünmek yetmez, dikkat çekmemek lazım. sen çarşafa da girsen, makyaj yapıyorsan ya da tak tak topuklularla yürüyorsan, tesettürlü sayılmazsın. ama başörtülü hanımların bu tavrı normal, her güzel kadının içinde teşhircilik vardır, bunun önüne geçmek zor.
örtünmenin mantığını kavramadan ve kendi isteğiyle kapanmadığı gerçeğini ortaya koyar.
ziynetleri göstermemek gerektiği söylemini nasıl algılıyorsa artık.
zaten ziynet eşyaları da gösteriş amaçlı gözüne gözüne sokulmakta diğerlerinin.
nereden baksan tutarsız, nereden baksan ahmakça...
resmen mide bulandırandır. o kafasına bağladığının sözde gerekçesi kuranda azgın erkeklerden korunmak ve kadınsal organlarını göstermeye dikkat çekmeyi önlemektir. ama gel gör ki bu kişiler başını kapatıp diğer uzuvlarını açmakla akılları sıra kuralları esnettiklerini düşünmektedir. kadınsı uzuflarını kapatması en azından belirgin bir şekilde görünmemesi için çaba daha önce gelmelidir kıl topluluğunu kapatmaktan. (bkz: başkasının özgürlüklerini kısıtlamanın günah olması)