kuran'da olmayan türban diye bir şey icad edip, sonra kuran'da yazıyor diye yalan dolan bir sürü şey uydurup kuran'ı da lekelemeye çalışıp en sonunda da yalandan kutsal ilan ettiğiniz hikayeyle siyasi baskı kurmak ve iktidarı sorgulanmaz hale getirmek. ne siz sandığınız kadar uyanıksınız ne de bu millet sandığınız kadar keriz ...
bu ve benzerlerini bir an önce görmek istediğim kampanya. mümkünse bir anda hepsini yapsınlar da alkol mü yasaklanacak , kadınlar mı kapanacak, ülke nasıl bir hale gelecekse bir an önce görelim de ona göre yurtdışına mı kaçmaya çalışıcaz napıcaz bilelim.
kuran'da geçmeyen tesettür ve türban üzerine memlekette karışıklık çıkarmaya çalışan kürtçü islamcılar. pek sevdikleri örneği onlara da vereyim; eğer öte dünyada hesaba çekilirseniz bu yaptığınız size çok kötü dönecektir.
"andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. işte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. işte asıl gafiller onlardır."
basortulu aday,cuppeli aday,mayolu aday,neden sekillendiriyoruz ki anlamam;Ataturkun bize hediye ettigi kılık kıyafet özgurlugu varken herkes ileri giderken neden hala biz geriye gitmeye o kadar hevesliyiz ki.
türbanlı aday istenebilir, bu gayet doğal bir haktır. gel gelelim bunu emsal alan birileri ''tangalı aday yoksa oy vermeyiz'', ''yarrağı 25 cm. olan aday yoksa zinhar oy moy vermeyiz'' diye ötmeye başlarsa ne olacak?
memleketin bir haklısı siz misiniz?
ülkenin binlerce sorunu var. gerçekten onların haklarını korumak istiyorsanız türbanlı kadınların üzerlerine getirilen rus kumalara karşı çıkın, firmalarda merdiven altında üç kuruşa çalıştırılan türbanlıları koruyun.
Kur'an'dan ayetlerle belgelendiği üzere islamiyette böyle bir zorlama madem yoktur. o zaman bu insanlar kılık kıyafet kanununa muhalefet etmediklerine göre istedikleri gibi giyinip istedikleri yere de böyle girmekte özgürdürler.
işin enteresan tarafı ise, başörtüsünün kur'an-ı kerim'de olmadığını söyleyenlerle başörtüsünün bir dini sömürü olduğunu söyleyenler aynı kişiler. olmayan bir şeyin sömürüsü olabilir mi?
Libya'da petrol olmasa fransa neden saldırsın di mi ama?
altına imzamı atacağım kampanya. delikanlıysanız halkın isteklerini yerine getirin. akp'nin derdi başörtüsü sorununu çözmek değil ki bunun üzerinden iktidarını devam ettirip küpünü doldurmaya devam etmek...
bakınız içinde kuran'dan ayetler ve mealleri ile türban,başörtüsü ve benzeri uygulamaların idda edildiği gibi bir "dini" zorunluluk olmadığı açıkça anlatılmaktadır.
28 şubat geçmişte kaldı diyenlerin samimiyetlerinin çözüleceği umulan yeni bir imza kampanyası. madem geride kaldı buyrun; seçilebilir sıralarda başörtülü aday görmek istiyoruz, Başörtülü aday yoksa oy da yok!
2 Mayıs 1999 da seçim kazanarak milletvekili olan Merve Kavakçı ya başörtülü bir kadın olduğu için had bildirilmesinin üzerinden tam 12 yıl geçti. Bu 12 yıl içinde başörtülü kadınlar, 28 Şubat darbesinin de etkisiyle, eğitim, çalışma ve seçilme haklarının ellerinden alındığı, kamusal alan ilan edilen tüm mekanlardan, hastahane ve mahkemelerden bile dışlandıkları uzun, acı ve sıkıntılarla dolu bir dönem yaşadılar. 12 yıl sonra artık, 28 Şubat sürecinin ülke barışına ve demokratikleşme sürecine verdiği zarar ortadadır ve bu süreç geniş kesimler tarafından kınanmaktadır.
Gelinen bu noktada, Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan da, 28 Şubat ın artık esamesi okunmuyor, 28 Şubat bitmiştir şeklinde bir açıklamada bulunmuştur. Doğrudur, Türkiye sivilleşme yolunda önemli adımlar atmıştır, askeri vesayet endişesi azalmıştır ancak kamuoyu önünde başörtülü kadınlara sosyal ve siyasal hakları ve itibarları iade edilmedikçe 28 Şubat süreci bitmiş olmayacaktır. Bu sebeple, Sayın Recep Tayyip Erdoğan 28 Şubat ın son kalıntısı olan başörtüsü ayrımcılığına karşı çıkmaya ve AK Parti saflarında siyaset yapmak üzere başvuruda bulunan başörtülü kadın milletvekili aday adaylarına seçilebilecek sıralardan listelerde yer vermeye davet ediyoruz.
Her fırsatta meydanlarda başörtüsü sorununu çözeceğini beyan eden Sayın Kemal Kılıçdaroğlu nu, Sayın Devlet Bahçeli yi, Sayın Selahattin Demirtaş ı, Sayın Numan Kurtulmuş u , Sayın Mustafa Kamalak ı, Sayın Yalçın Topçu yu ve tüm siyasi parti liderlerini, bu sözlerinin taahhüdü olarak parti örgütlerindeki başörtülü milletvekili aday adaylarını listelerinde seçilebilecek sıralardan aday göstermeye çağırıyoruz.
Başörtülü kadınların aday adaylıklarını listelerin üst sıralarından adaylıklara çevirmeyen, temsiliyet haklarını talep etmek için bu seçim döneminde de beklemelerini salık veren tüm siyasi girişim ve partiler, bizlerin gözünde samimiyet ve itibarlarını kaybetmiş olacaklardır. Geçen seçim dönemlerinde, sivilleşme ve demokratikleşme konusundaki öncelikli hassasiyetimiz sebebiyle kayıtsız şartsız desteklediğimiz tüm siyasi partilere, bu seçim döneminde bir şart koşuyor ve uyarıyoruz:
