özel mesaj ile adama vereceği kişisel yanıtı ulu orta yapma isteğinden doğar. abicim illa umumi ortamda ayar falan vereceksen adam gibi yaz bir şey, arasında lafı geçir ince ince. incee inceeee yaseminceeeeee.
büyük günah. çarpılma ihtimalinden bile bahsediliyor ama ben o kadar abartılacağını pek düşünmüyorum. gerçi bunu yapanları çarpmak hoş olsa gerek. aslında örnek entry verip aha bu yaptı vurun! gibi bir duruma girmek istemiyorum ama aslında verirsek vazgeçerler belki.
itiraf ediyorum; en az dikkate aldığım, bazı bazı gıcıklığına yaptığım, çoğu zaman da başlığın kurbanı olduğum, en sonunda da "bu nedenle çaylak olmaktan sıkıldınız sanıyorduk." uyarısının verdiği şevk ilen bu konuda bir şeyler yazmak istediğim sözlük formatı donesi. baştan söyleyim delmeye meylim çocukluktan var benim, ne görsem farklısını üretmeye, değersizleştirmeye çalışan kural tanımaz bir asi yapım var. bu şekilde çelınç bana pek bir çekici geliyor[du şu günlere kadar]. ama şöyle kendinize bir baksanız sizde de vardır o kadar, zira bu konuda tek serzenen ben değilimdir herhalde. ki yazar olarak bu sözlükte pek bir görüp geçirmişliğim olmasa da hoşuma giden bi yerden, kalkıp türban bayana yasak diye başına türban geçirip veya kıçına ıslak meşe odunu sokup yasa boşluğundan yararlanmak isteyen türk gençliğinin bir tezahürü olarak çıkmak istemem karşınıza. ne diyelim hoş görülmeli, affedilmeli; zira affetmek de erdem. tabi aynı hatayı öyle beş kere filan yapınca "kıyakçılığın sonu ayakçılıktır" gerçeğiyle yüz yüze de kalabiliriz. konuya döneyim ve sizi soru başlık altına girilmiş şu muhteşem entry ile başbaşa bırakayım en iyisi...
başlık: "butun turkler olse medeniyet ne kaybeder"
entry: "namusunu kaybeder. delikanlılığını kaybeder. efendiliğini kaybeder. derbeder olur. perişan olup kapımıza gelir ama yüz vermeyiz, siktir git deriz. sürüne sürüne yalvara yakara bedbaht olur, biz ise zengin oluruz. kapımıza gelir biz "fakir ama onurlu bir genç vardı" yaparız. o ise dumur olur. avrupaya gider kibarlık budalası dersi alırız bir daha gördüğünde tanımaz aa o kezban sen miydin der. ama artık çok geçtir.
diye cevaplandırılabilecek soru.
edit: soru başlığa cevap yazdığımdan dolayı uyarı geldi paso. lan soru başlık olabiliyo da cevap neden olamıyo? bu sözlüğe götünden gereksiz kural uyduranlar olmasa sözlük ne kaybeder?" *
bkz ya da bakınız vermenin amacı ilgili başlığı başka bir başlığa yönlendirmektir. bilgilendirme amacıyla yazarlara göz kırpmaktır. başlığa cevap niteliğinde entry girmek ile karıştırılmamalıdır. ayıptır. uludağ sözlük moderasyonu bu açıklamalarım üzerine toplanıp şeftaliye ağda yapmalıdır. alemler huzur bulmalı, gönderdiğim çoraplar ayaklara uymalıdır.
1 günlüğüne çaylak olmama neden olmuş olan özellik. ortada şöyle bir sorun vardır ki yazılan * başlık soru şeklinde değilse ki, bu durumda başlık altına yazılan bütün entryleri geçersiz duruma düşürmesi gereken-çapı eksik olan bir kuraldır bu. çünkü her yazılan entry bildiğimiz kadarıyla bir tanım-cevap'dır. açıklamadır. yani bir bilinmeyeni cevaplamaya çalışandır.
eğer bir başlık soru şeklinde ise olay basittir, başlığı açan arkadaş sazan avına çıkmıştır, altına entry yazan her bir birey de sazan olur ve dolayısıyla başlıkla birlikte silinmesi gerekir bu entrylerin. oysa gereksiz bir tartışma-sorun var iken bunu sonuçlandırmaya çalışırken doğrudan başlığın cevabını veren bir bakınız atmak yani olayın aslına yönlendirmek silinmeyi ve çaylak olmayı gerektirecek bir durum değildir kanımca... yoksa biz en başından beridir yanlış mı yapıyoruz başlıklara kendi girdilerimizi girip, cevaplandırmaya tanımlandırmaya çalışırken?
cevap niteliğinde entry kategorisine girerek silinecek bir entry yazmaktır. bu eylemde ısrarcı arkadaşlar da moderasyon tarafından önce uyarılır sonra cezalandırılır.
genellikle başlığa ayar vermekle karıştırılan bir şeydir. ahanda şimdi tanım cümlesini yaptım mı? yaptım. şimdi artık yukarda ne kadar ayar verilmesi gereken entry varsa bunlara formata uygun biçimde ayar verebilirim, ya da başlığın saçmalığına dikkat çekiyorsam buna da ayar verebilirim. kimi zaman bu ayarı "hanım koş" diyerek verebilirim. evet yazarın yazdığı destan gibi metne bir bkz'la ayar verilebiliyorsa o yazara "klavye başında harcadığın zamana yazık lan" denmektedir. bahsi geçen şey boş bakınızlar değildir, cevap niteliğinde bakınızlardır. ulan adam anket açmış, ankete ne gireceksin? ya anketin tanımını yapacaksın ki bu tanıma kaç kişi farklı şeyler yazabilir, mecbur cevaplayacaksın ya da boş bırakacaksın. yönetimin demek istediği zannımca "cevap vermeyin" dir. anket'e "anket" le ilgili bir bakınız vermek başlığı açanın kafasına bkz'la vurmaktan ibarettir ve diğer tüm cevap verenlerle aynı suçu işlemekte, lakin iyi niyetli olmaktadır.
erkeklerle ilgili başlıklara kadınlı bkzlar vermek kastedilmedi umuyoruz. çünkü bu başlıkta da ifade edildiği gibi, yazara değil genel olarak toplumdaki erkek egemen görüşe cevap niteliğinde bkzlar girilmektedir kadınlar ve erkekler tarafından.
iki türlü olabilir.
1) kişi o an boş bulunup, kışın dondurma yenir mi başılığına evet, hayır vb. bir cevap verir. bu yanlış olur.
2)aynı kişi abuzuttınmı* şeklindeki başlığa hönk diye bakınız verirse başlığa cevabın nevi değişik olmuş olur. yani bence bu olur. neden olmasın?
tanım girmekten aciz yazarlarımızın içerisinde bulunduğu basit durum. en çok rahatsız edenleri, aferin iyi düşünmüşsün, hanim koş x gelmiş, ve anket başlıklara anketle ilgili bir bakınız girmek gibi, artık bir klişe olmuş, sıradan, basmakalıp, tırt bakınızlardır.
başlığa cevap niteliğindeki bakınızlar genel de boş bakınızlar oluyor ki, işte en yapılmaması gereken de o. boş bakınız başlı başına hata, boş bakınız verenlerede en güzelinden bir uyarı çekilmeli diye düşünüyorum.
yarım saat, bir saat kafa patlatıyorsun, fikirlerini beyan eden bir yazı yazıyorsun, dallamanın biri çıkıp aferin iyi düşünmüşsün diyor, haliyle sinirleniyorsun. misal, x olayını yapmayan insan diye başlık açıyorsun birisi geliyor ne yani yapalım mı? diye soru işaretiyle birlikte kocaman bir bakınız konduruyor. işte tam böyle, evet.