bkz ya da bakınız vermenin amacı ilgili başlığı başka bir başlığa yönlendirmektir. bilgilendirme amacıyla yazarlara göz kırpmaktır. başlığa cevap niteliğinde entry girmek ile karıştırılmamalıdır. ayıptır. uludağ sözlük moderasyonu bu açıklamalarım üzerine toplanıp şeftaliye ağda yapmalıdır. alemler huzur bulmalı, gönderdiğim çoraplar ayaklara uymalıdır.
burada başlığa cevap niteliğinde bakınız girilmiş,
yapılmıyor mu? yapılıyor. buraya aynı şekilde yüz tane entry eklenebilir.
"işimize geldiği gibi" davranmayalım o zaman...
tanım girmekten aciz yazarlarımızın içerisinde bulunduğu basit durum. en çok rahatsız edenleri, aferin iyi düşünmüşsün, hanim koş x gelmiş, ve anket başlıklara anketle ilgili bir bakınız girmek gibi, artık bir klişe olmuş, sıradan, basmakalıp, tırt bakınızlardır.
başlığa cevap niteliğindeki bakınızlar genel de boş bakınızlar oluyor ki, işte en yapılmaması gereken de o. boş bakınız başlı başına hata, boş bakınız verenlerede en güzelinden bir uyarı çekilmeli diye düşünüyorum.
yarım saat, bir saat kafa patlatıyorsun, fikirlerini beyan eden bir yazı yazıyorsun, dallamanın biri çıkıp aferin iyi düşünmüşsün diyor, haliyle sinirleniyorsun. misal, x olayını yapmayan insan diye başlık açıyorsun birisi geliyor ne yani yapalım mı? diye soru işaretiyle birlikte kocaman bir bakınız konduruyor. işte tam böyle, evet.
iki türlü olabilir.
1) kişi o an boş bulunup, kışın dondurma yenir mi başılığına evet, hayır vb. bir cevap verir. bu yanlış olur.
2)aynı kişi abuzuttınmı* şeklindeki başlığa hönk diye bakınız verirse başlığa cevabın nevi değişik olmuş olur. yani bence bu olur. neden olmasın?
erkeklerle ilgili başlıklara kadınlı bkzlar vermek kastedilmedi umuyoruz. çünkü bu başlıkta da ifade edildiği gibi, yazara değil genel olarak toplumdaki erkek egemen görüşe cevap niteliğinde bkzlar girilmektedir kadınlar ve erkekler tarafından.
itiraf ediyorum; en az dikkate aldığım, bazı bazı gıcıklığına yaptığım, çoğu zaman da başlığın kurbanı olduğum, en sonunda da "bu nedenle çaylak olmaktan sıkıldınız sanıyorduk." uyarısının verdiği şevk ilen bu konuda bir şeyler yazmak istediğim sözlük formatı donesi. baştan söyleyim delmeye meylim çocukluktan var benim, ne görsem farklısını üretmeye, değersizleştirmeye çalışan kural tanımaz bir asi yapım var. bu şekilde çelınç bana pek bir çekici geliyor[du şu günlere kadar]. ama şöyle kendinize bir baksanız sizde de vardır o kadar, zira bu konuda tek serzenen ben değilimdir herhalde. ki yazar olarak bu sözlükte pek bir görüp geçirmişliğim olmasa da hoşuma giden bi yerden, kalkıp türban bayana yasak diye başına türban geçirip veya kıçına ıslak meşe odunu sokup yasa boşluğundan yararlanmak isteyen türk gençliğinin bir tezahürü olarak çıkmak istemem karşınıza. ne diyelim hoş görülmeli, affedilmeli; zira affetmek de erdem. tabi aynı hatayı öyle beş kere filan yapınca "kıyakçılığın sonu ayakçılıktır" gerçeğiyle yüz yüze de kalabiliriz. konuya döneyim ve sizi soru başlık altına girilmiş şu muhteşem entry ile başbaşa bırakayım en iyisi...
başlık: "butun turkler olse medeniyet ne kaybeder"
entry: "namusunu kaybeder. delikanlılığını kaybeder. efendiliğini kaybeder. derbeder olur. perişan olup kapımıza gelir ama yüz vermeyiz, siktir git deriz. sürüne sürüne yalvara yakara bedbaht olur, biz ise zengin oluruz. kapımıza gelir biz "fakir ama onurlu bir genç vardı" yaparız. o ise dumur olur. avrupaya gider kibarlık budalası dersi alırız bir daha gördüğünde tanımaz aa o kezban sen miydin der. ama artık çok geçtir.
diye cevaplandırılabilecek soru.
edit: soru başlığa cevap yazdığımdan dolayı uyarı geldi paso. lan soru başlık olabiliyo da cevap neden olamıyo? bu sözlüğe götünden gereksiz kural uyduranlar olmasa sözlük ne kaybeder?" *