teröristi dağda aramaya ne hacet. onlar her daim aramızdalar, meydanlardalar,ve ne yazık ki meclisteler. bunları asla ve asla suçlamamak lazım. sorun bu günlere gelmemizi sağlayan politik adımlar, açılımlardır.
"arkadan vuruyosunuz bizi kalleşler" diyen bdpli vekildir. savunucusu oldukları dağa tekelerini hatırlayınca çok komik duruyor bu laf ağzında haberi olsun.
bir kesime verine imtiyazın suistimal edilip bokunun çıktığının göstergesidir. onlar da insan dedik bir millet olalım, onların da istediği şeyler olsun dedik, onlar da mutlu olsun dedik...
ama onlar kalkıp bir devletin başkomserine tokat atıyor hakaret ediyor. yazık çok yazık! insanlar verilen değerin kıymetini anlamıyor.
istediğin kadar milletvekili ol kardeşim. isteren akp'nin, chp'nin milletvekili ol. kim olursan ol, sen görevi başındaki bir devlet görevlisine o şekilde davranamazsın. herşeyden önce ayıp ve saygısızlıktır. eğer yapıyorsan senin ciddi bir kişilik sorunun var demektir, sen haysiyetsizsindir, sen şerefsizsindir.
bugün bir savcı görevi başındaki veya altında çalışan bir avukata hakaret bağırabilir, çağırabilir, hatta hakaret de edebilir. ama yapmaz. niye mi? çünkü o üniformanın şerefi vardır.
türkiye'nin yakın tarihinde, meclisten çıkartılıp kelepçelenerek gözaltına ordan hapse atılmış milletin! vekillerinin olduğu düşünülürse, milletvekilinin attığı bir tokat temsili bir tokattır; bir halkın atacağı tokat ise daha derinden hissedilir!
şimdi bu kadın adına bir yazmaya başlasam ne format kalır, ne hukuk kalır, ne insan hakları kalır. moderasyon dünden silik yapmaya istekliyken böyle konular üzerine yorum yapsam mı diye artık düşünmekteyim.
şimdi bu durumu ağır derece eleştirdiğimizde faşistliğimizden tutun ırkçılığa kadar bir kaç tek-kaş keko zırlayacak duracak da. yahu yinede diyeceğim; yüksünüz ulan bu memlekete. iş memleket konusuna gelince çanakkale de savaştık muhabbeti çıkıyor. savaşın seyrini değiştirdiler sanki, ulan genel nüfusları 300bin di. o zaman da yüklerdi, şimdi de yükler, her zaman yükler bu memlekete.
provokatörlerin işidir. Bdp kürtleri maşa olarak kullanan bir pkk partisidir. Böyle provokasyon eylemlerinde polise "vur ama öldürme, sakat kalsın pezevenk" emri verilsin diye düşünmekteyim.
efendim imam osurursa cemaat sıçar affedersiniz.kolluk güçleri orantısız güç kullanıyor diye yırtınırken devletin polisini tokatlamak nedir ! dokunulmazlık kalkmazsa bazı vekillerin bu şiddet eğilimine artırarak devam etmesi muhtemeldir.o zaman besin zincirinin halkası gibi ;
- başbakan vekilini
- vekili komiserini
- komiseri vatandaşını
- zengini fakirin tokatlasın
devletin gücünü kullanarak meşru olmayan yollarla şiddet eğilimine girmek aciz insanların işidir .sayın vekilde o insanlardan olsa gerek.başbakanda hala dokunulmazlığı savunsun.
dokunulmazlığını kullanan bir vekilin(onların) görev başındaki bir memuru tokatlamasıdır.
utanç verici bir tablo olmakla birlikte bizi bu hale sokanlar allah' ından bulsun.
tabiki şikatete bağlı bir suçtur. başkomiser şikayetçi olursa dosya hazırlanır, millet vekilinin! dokunulmazlıgı kalktıgı zaman gelir ifadesini verir ve hazırlık dosyası oluşturulur. birkaç ay geçtikten sonra yargılama başlar ve sonuç kocaman bir '0'.
eminim başkomiser şikayetçi olmayacak, kesinlikle ona bir telefon gelmiştir 'şikayetçi olma, bu konu uzamasın' cümlesiyle biten.
birisi eline taş alır. ben o taşı sadece yeşillik olsun diye aldim tarzında bir açıklama yapar.
digeri devletin görevlisini tokatlar, kameraların önünde başkomisere, ona bağlı personele ve emniyete hakaretler yağdırır. hemen arkasındanda halkların kardeşligi diye zırvalarlar. emniyetin, jandarmanın, kara yollarının kısacası devlete ait kurumlara ait hizmet binaları, dershanelerin önünde dalgalanan türk bayragı taşlanır, yine aynı cümle halkların kardeşligi. kardeşlik bu mu arkadaş diye kimse sormuyo amk.
demokrasi bumu amk.
hakkari'de polisin kameralar önünde kolunu kırdığı 15 yaşındaki c.e'nin, üniversite eylemlerinde saçından tutularak yerlerde sürüklenen kadınların, gözaltında joplanarak öldürülen gazetecilerin adına; cümle devletin kolluklu silahlı eşkiyalarına atılmış tokattır!