En büyük kompleksi Ankara'da olan hastahane. Gerçekten kalitelidir, gerek olanakları ile gerekse tıp fakültesi'nde verdiği eğitimle vakıf üniversiteleri hastaneleri arasında her zaman ilk üçte olan hastanedir. *
acildeki doktorun, önce kbb'ye görünün acilse bize gönderirler dediği, kbb servisinin ise en erken bir haftaya randevu verebiliyoruz dediği hastane. döndük geri işe geldik, çalışıyoruz elhamdülillah.
durum aynen bu. tamam biraz ısrar etseydim, türlü çeşit takla atsaydım muayene olurdum. derdimi anlatmak için hasta canımı niye yorayım be? hastayım ben hasta... keyfimden gelmedim hastanenize. senin için oraya git demesi kolay, oranın ne diyeceğini de bile bile...
gülümseyerek teşekkür edip ayrıldım hastaneden, bir sigara yaktım, bir ıslık tutturdum. dedim ki kendime "oğlum nevai, ölsen bakarlardı elbet, insanlık ölmedi ya! demek ki ciddi bir şey yok, git işine çalışmaya bak..." Allah çalışanı sever!
üniversitenin hemşirelik bölümüne her sene yaklaşık 40 - 45 burslu öğrenci alırlar. ama bu burs sözleşme karşılığı verilen burstur. sözleşmede ise öğrencilerin okuduğu yıl kadar hastanede çalışma zorunluluğu vardır. yani '4-5 sene burslu eğitim alacaksın fakat mezun olduktan sonra hastanemde yine 4-5 sene köpek gibi çalışacaksın' şeklinde bir sözleşmedir bu. haftalık çalışma saatleri kanunen 45 saati aşmaması gerekirken, zorunlu hizmetteki hemşireler haftada 60 saat çalışırlar ve diğer hastane çalışanlarına nazaran çok düşük maaş alırlar. rektör mehmet haberal ın burslu öğrenci okutma anlayışının 'kendi eşşeklerimizi kendimiz yetiştiriyoruz' mantığı üzerine kurulduğunu anlamak pek te zor değildir.
ankara'nın en iyi hastanelerinden biridir. binalarına baktığınızda biraz devlet hastanesini andırır ama gerek doktor kalitesi, gerekse teknik donanım olarak çok iyidir. hastayı ve sigorta şirketlerini yolunacak kaz olarak gören diğer özel hastanelere özellikle medicana gibi hastaneler nazaran fiyat politikası ve hastayı doğru yönlendirme ve ayrıntılı bilgi alabilme anlamında da tercih edilebilir. ankara'daki hastane binası anıtkabir'e komşudur ama kadın hastalıkları ile ilgili birim maltepe'dedir.
adımınızı attığınız andan itibaren hem hastaya hem de hasta yakınına ilgi ve alaka gösterilen yer.
kesinlikle bir devlet hastanesi olmadığı sonuna kadar belli olan mekan.
ayrıca haberal'ı böyle bir sistem kurduğu için sadece tebrik edebiliyorsunuz.
Adana daki hastanesinde DOÇ.DR.A. KÜRŞAT ÖZŞAHiN 'den randevu alarak diabet (şeker ) hastası annemizi götürdüğümüz hastane, tamamen otel işletmeciliği gibi işletilen bir yer. Yatış verilen annemizi akşam saat 7 ye kadar beklettiler ve sonrasında almayarak gönderdiler. Ayrıca doktor kürşat özşahin 'de şeker hastalığı ( diabet ) konusunda gidilesi bir doktor değilmiş.
konya'daki hastanesinin cildiye bölümünde şahsıma 3 ay sonraya randevu vermiş olan hastane. cildiye uzmanı sıkıntısı yaşanıyor sanırım güzide ülkemizde..
kasım gülek'tekini bilemem ama yüreğir'deki hakkında az çok fikir sahibiyim. eski kız arkadaşım orada görev yaptığı için ara sıra yanına giderdim. birçok kişinin hastaneden dert yakındığını bizzat kulaklarımla işittim.
zehirlenme şüphesi ile özel doluğu için sıra beklemeyeyim diye acile gittiğim, ancak 1 saatten fazla sıra bekleyeceğimi söyleyen hastane.eğer gerçekten kana karışsaydı ve zehirlenseydim, ne olurdu bilemiyorum. adı var, kendisi yok.
acil sistemini değiştiren hastane.
çocuk aciline gittiğimde daha kayot masasına geçer geçmez görevli bey önce hemşireye durumu anlatın o sizi acilse acile yönlendirir dedi. anlattım durumu 10 gündür öksürük balgam 2 gündür de ateş var dedim.
ordan 10 gün muhabbetini cımbızla çekip 10 gün olmuş acil hasta değilsiniz. uzman doktorumuz var 75 tl zaten acile girseniz pratisyen doktor 40 tl o da dedi. 2 yaşında çocukla geri dönmek olmaz. uzman doktordan giriş yaptırdım .
ona rağmen 1 saat bekledim hasta çocukla. para önemli değil ama özellikle çocukların söz konusu olduğu bi yerde hızlı olmak lazım. küçücük çocukları eylemek zor oluyor.