bizim hocanın yorumuyla dayısının sözüdür. Hoşuma gitti. Anlamak isteyenlerle paylaşıyorum.
"Bir pir-i faniye nasılsın diye sordum. Oda cevaben başkasının şahitliğini yapıyoruz. Gidip gelen de yok hani. " diyor.
Dayının okuma yazması varmı bilmiyorum ama ilk okul mezunu bile değil. Evinde televizyonu yok. Bildiği belki de 1950 lerde ki radyo ajans haberleri.
Diyeceğim o ki çemberi kırmak için çok fazla okumaya gerek yok. Düşünmek gerekli.
Not:Hocamın görüşlerini saygıyla paylaşıyorum. Inşallah faydalanırsınız.
Demekki neymiş. Bazen yılların yorgunluğunu dinlemek, cahilin(gencin) yolunu gozlemekten daha yararlıymış. Budur.