bundan 10 15 sene öncesi. yer: istanbul yenibosna. öğlen saatleri sokakta oturuyorum. tasolar falan meşhurdu o ara öyle takılıyoruz.
bi tane çocuk geldi yanıma benden belki 1 yaş büyüktür belki aynı yaştayızdır. sonra koşarak gitti, bu sefer üç kişi geldiler.
"bu mu?" dedi biraz daha büyük olanı. " bu abi" dedi yanıma gelip geri giden çocuk. sonra güzelce bi dayak yedim daha niye yediğimi bilmeden. "bu mu"diyenin karnıma diz attığını hatırlıyorum sonra gözümü kapattım sanırım pek bişey hatırlamıyorum. dayağın ortasında top oynayan çocuklar gelip kurtarıyolar beni bu üçünün elinden. biraz sonra gelen mahallenin abilerinden biri olaya el atıyor hemen olay nedir, ne oluyor falan. sonra anlıyoruz ki bu ilk gelen çocukla aynı okula giden bi çocukla botlarımız aynıymış. bu benle aynı botu giyen çocukta bunu bi güzel benzetmiş. benim ayağımda da aynı botu görünce o çocukla karıştırmış. en son "bu mu?" diyen elemanın " afedersin kardeş yanlışlıkla dövdük" demesiyle dağılıyoruz.
"kaçamak aşkların vazgeçilmez sonuna kendinizi hazırlamadınız mı? eşek sudan gelinceye kadar dayak yiyecek bünyeye sahip değil misiniz? gönlünüz sevdiğiniz adamın incinmesine izin vermiyor mu? o zaman hemen tıklayın."