insan ruhunun karanlık tarafıdır.
Kimse kendine bile itiraf edemez bunu.
Dostoyevski romanlarında bu duyguyu işlemiştir.
Ben sizin düşünmeye bile cesaret edemediğiniz şeyleri yazıyorum!
Demiştir.
Herkesin bir derdi var bu hayatta.
Bu yüzden kendisinden daha dertli ve zor durumda olan birini görünce, içten içe sevinir ve kendisini güçlü hisseder.
Benim durumum kötü ama benden daha kötü olanlar da var!
Diye avutur kendini.
Ve mutsuz olan o kişiye akıl ve nasihat verip ezmeye çalışır. yeraltından notlarda yer altı adamının Liza'ya yaptığı gibi.
Veya suç ve cezada anlatılan:
Yakınlarımızın başına gelen felaketlerde insanın içini tuhaf bir sevinç duygusu kapladığı... gibi.
Özellikle akrabalar arasında vardır bu... Biri mutsuz olduğunda diğerine bir enerji gelir. Kendi mutsuzluğunu hemen unutur.
işte Bunlar toksik insanlardır. Sizi zehirler. Tespit edip hayatınızdan çıkarın.
prskiopatlar , sosyopatlara has bir özellik. ama artık normal insanlarda da gözükebilyior.
mutsuzluğumun ailem dışında kimsenin umrunda olmadığının bilincinde olduğumdan beri bir takım sevdiğim kişiler dışında kalanının mutsuzluğu benim keyfim oldu.
bunda , sağ olsun bir kaç yakın bildiğim arkadaşlarıma sıkıntımı anlattığım da banane lan gibi cevaplar almam da etkili oldu.
Buram buram şematet sahibi insan eylemidir. Ama bunu belli etmezler. Akrabalar arasında sıkça görülür.
(bkz: schadenfreude)
--spoiler--
Hepsinin halinde, en yakınlarının beklenmedik bir felaketi karşısında bile insanlarda her zaman görülen tuhaf bir sevinç duygusu vardı.
--spoiler--
(bkz: suç ve ceza)
başkasının mutsuzluğu üzerine mutluluk kuramamak vardır. yani biz böyle yaşadık, gördük, tecrübe ettik. fakat bunların ağababası var, tepemizde onlara neden bir şey olmaz. işte o bilinmez. belki çoluğundan çocuğundan artık. kısfmet.