bazen bu tip malların, hikayeyi duyduğu adamı unutup, bizzat hikayenin kaynağı olan adama anlatan malları da mevcuttur. Başıma gelen olaydır...
bakın bu olayı anlatırken başıma geldiğinin altını çizmek istiyorum, başkasından falan duymadım yani...
Köpeklerle kötü bir anım olmuştur, gecenin bir vakti takribi 10 köpeğin arasından koşarak eve gitmiştim, ama öyle böyle bir koşuş değil resmen 100 metre dünya rekoruydu...
s:skirmish
a:arkadaş
a:aaaaabi bende nefret ederim köpeklerden mına koyim, bigün nooldu biliyon mu?
s:nerden bilim?
a:abi bak şimdi köydeyiz taam mı, biliyosun bizim köyde de kocaman mezarlık var. *
s:bilmiyorum neyse, ee?
a:annem gecenin bi vakti, teyzene git ve elime bişi verip bunu götür ona dedi taam mı.*
s:ee?(alet kutusu olm alet)
a:teyzemle babaannemin evinin arasında o mezarlıkta, saat gece 11 falan zifiri karanlık, daha dışarıya çıkmadan geliyodu köpeklerin sesi, uluyolardı falan böyle...
s:ee?
a:abi gidiyorum ne görim, benim yürüdüğüm yolun biraz altında bir evin önünde toplanmışlar uluyolar mal mal, ama acaip korktum...
s:ee abi? *
a:bunlar beni görmesin diye mezarlığa sırtımı dayadım sessiz sessiz gidiyorum ama 6 7 tane köpek var orda.
s:ee? *
a:abi, tam o şekil yürürken bi hırıltı duydum, ama acaip yakından geliyo, nefes gibi, aaaabi birden irkilme geldi sanırım hemen kafamın üstünden geliyodu...
s:bak seeeen, lan çok heyecanlandım eeee? *
a:aabi kafamı yavaş yavaş kaldırdım ne görim, 3 tane köpek, biri tam dibimde bana bakıyo...
s:asdahgadaşadaşdqwlşakşlajklq sinirle karışık gülme efekti
a:aaaabi bir koşmuşum teyzemlere kadar ama nasıl koştum, köpekler arkamdan koşmaya tenezül bile etmedi lanişte tam burda olay kopar arkadaş. konuyu anlatış tarzı bile aynı mına koyim.
s:helal olsun lan köpeklerin sayısını karıştırmadın.
a:nasıl?
s:benim hikayem bu anuna koyim!
a:nasıl abi?..........* nasıl falan yani, nasıl?
s:taam yok bişi!
a:tamam.
illa mal olması gerekmez. Bazı hafızası zayıf insanlar duyduklarıyla yaşadıklarını karıştırabiliyor, özellikle anılarını görüntü şeklinde hafızasında tutamama sorunu olanlar. Bu bakımdan sık sık bu tarz hatalara düşebiliyorlar. Bazı insanlar da anlattıkları bir şeyi tekrar tekrar anlatabiliyor, daha önce anlattığını asla hatırlamayarak. Hatta zaman geçtikçe bazı şeyleri yanlış hatırladığından 3 gün önceki anlattığıyla 3 gün sonraki anlattığı farklı olabiliyor. Bu da gene bir hafıza problemine işaret ediyor. Bunların hepsinin üstüne bu hafıza problemlerinin kökeninin kişinin düşünce yapısındaki sorundan kaynaklandığını iddia eden psikoloji uzmanları var. ** bu düşünce yapısındaki problemlerden biri de düşüncelerin cümle cümle değil kelime kelime oluşturulması. Bu bozukluk özellikle, şizofreni yatkını hastalarda görülüyor(muş). * Bu kelime kelime kaydetme durumunun kişiye sağladığı tek avantaj beyninin korkunç bir serbest çağrışım makinesi haline dönüşmesi imiş.
(bkz: Araştırdık kardeşim)
ekleme: buradaki şizofreni yatkınlığı meselesini güvenilir olmayan bir kaynaktan okudum. bilmenizi isterim.
- böyle etrafta gazeteci arkadaşlar falan, herkes not alıyor dayı. benimde pipim kaşındı tabi. kaşıyorum bi yandan.
+ ee?
- bush ibnesi gördü bunu? bakıyor bön bön. göz gırbtım "ne bakıyon" dercesine. o da bana göz kırptı.
+ vay ibne. ee?
- şak diye bi kaşıntı girmez mi ayak tabanıma. ayakkabayı çıkardım, mantar da var biliyon nu, löpür löpür kaşıyorum, ulan bi bakarım ayaklarıma bakıyor fetişist! gözüm döndü tabi!
+ bush mu !? vay bee! ee abi?
- ayakkabayı elime geçirmemlen, suratının ortasına yapıştırmam bir oldu. ilkte ıska geçtim, çıkardım solu da attım sonra. tam bööyle bödöst! diye yapıştı suratına.
+ teğet geçti diye gördüydük?
- montaj o montaj. gösterirler mi sandın olm.
+ ...
- ..
+ ayak kokuyor abi senin.
- mantar var dediydim ya olm.
- oğlum yaşadığım en mükemmel olaydı lan... tam projeyi çiziyordum ki sekteret bana vahşi bakışlar atarak " benimle alt kata kadar gelirmisin yakışıklı kovboy " dedi. duyduklarıma inanamıyordum... yolun yarısına gelmeden yarı çıplak aşşağıya indik, sonra bla bla bla ...
** ziktir lan !? bu çılgın sekreter july değil mi ?
efendim good will hunting'i izleyenler bilir ki kahramanımız matt damon'ın kızları tavlamada kullandığı bir yoldur. hatta aynı taktiği psikologu robin williams' a uygulamış ama yılların yaşlı kurdunu kandıramamıştır. vel hasıl kelam oluyor böyle mallar işte...
- son penaltı olm, nasıl heyecanlıyım anlatamam. hakem düdüğü çaldı, kaleciye baktım. yerden sol köşeye çaktım topu. ben golü atınca okan, emre, hakan, hagi falan koşmaya başladılar. sonrasını hatırlamıyom.
hikayeyi iyi anlatıyorsa sorun olmamakla birlikte hiç kimsenin kazımadığı adamlardır. keza mutlaka bir yerde açık verirler, genelde yüzüne vurulmaz ama yine de içinizden "hastir len" dersiniz.
edit: imla