sen beklemezsin, yüreğin bekler. kalbinle çatışarak geçen günlere bir de dönmeyecek birini beklemeyi koyarsın. birikir orda oluk oluk. içine akar yağmur çamur. başkasını sevme serüveninden onu kaçırmaya ve sana yaptığı haksızlığı unutmaya çalışarak. kemikleriyle düşünecek kadar yok etmek isteyen bir aklın, etine sahip çıkan bir kalbin varsa işin daha zor. biri ''yeter'' diye haykırırken ötekisi ''biraz daha bekle'' dir. sevmek ne rezilce, ne aşağılık, ne gurursuzca, ne şuursuzca değil mi? ikiye bölünmüş gövdenin bir yarısı olmayacak işlere, sıkıntılara, bekleyişlere kaptırdıysa kendini işte orada bir kere dur, otur düşün. o, seni hiçbir zaman sevmeyecek ve geri gelmeyecek. sen bu bedenin yarısında esmer bir ölüm taşıyacaksın, geceler vedasız hatıralar düşürecek pencerene. hüznün hiç azalmayacak, yine bilmem kaç yılında 5 dakikalık yoldan gelip seni dinlemediğine sinirlerin bozulacak, içinde isyan olacak çığlık çığlığa. ''ne yapayım?'' diye bakacaksın etrafa ıslak ıslak. kimse cevap vermeyecek sana, ağlasan ağlayacaklısın, sussan ölümüne susayan...
başkasını seven birini beklemek; onu, ne yaparsa yapsın gerçekten delicesine sevmektir. mi acaba. yoksa bunun adı körü körüne bağlı kalmak mıdır. bilemedim.
Baskasini seven ya da baskasi tarafindan terk edilmis ve akli hala onda olan birisinden kesinlikle uzak durun. Cunku onlar bir daha hic kimseyi o kisi kadar sevmeyecek.
beklemelerin en zor olanı. sahi neden bekler ki insan, gelmeyeceğini bildiği birini? kalbi başkasına ait olan bir insanı neden bekler ? ve bu bekleyiş dünyanin en ağır yükünü koyar insanın omuzlarına. hayatin onca koşuşturmacası yetmezmiş gibi bir de bu yükü taşırsın ya hani, söve söve değilde seve seve. bitmez hani hiç umutlar. korkmayin dostlar, yılmayın, umudunuzu yitirmeyin. şayet ben biliyorum geri gelecek bir gün. ve o gün alaçatısında memleketimin yeniden güneş doğacak. baharda gelecek bu gelişle üstelik. belki, belki bu gelişle yıkılacak bütün tabular, yıkılacak bu ataerkil zihniyet. bu gelişi görenler yeniden inanacak sevdaya. toplum daha yaşanasi olacak bu gelişle. memleketin her kilometre karesinde güller açacak yeniden. baharda gelecek onunla içimde yaşattığım ve içinde yaşadiğim umut diyarlarına. savaşlar bile sona erecek belkide bu gelişle. ölmeyecek artik çocuklar. sicak yuvalarında, analarının kucaklarında güneşli güzel günlere uyanacaklar. yitirmeyin umudunuzu dostlar. elbet bir gün gelecek. belki bir kuş, belki uçurtma olup.
ben beklemem aga, açıkçası hayatımda böyle şeyler de olmuştur ama beklemedim. sonuçta dünyaya bir kere geliyorsun ve onu da kimsenin kişisel fantezilerine bırakamazsın.
ayrıca bana sevgi, aşk veya adına ne dersen de hepsi kendini sevmek gibi geliyor. otonom görüyorum. zaten birine derin bağlılıkları bulunan insanlar genelde kişisel sorunları olan psikolojisi bozuk tipler.
bu sevgi değil zamanla saplantı haline dönüyor ve birisi sizi sevmeyip siz onu bekliyorsanız bu bence aşk değil saplantı.
bir nevi ruh hali dengesiz insan davranışı. oysa her şey karşılığı olduğunda güzeldir, kendi içinde olan sevgi ondaki sevgiyle etkileşime girdiğinde oluşan ortam mistik bir hava katar. güzel şeyler yaşanır tabi.
Kendinizle yüzleşmek de yetmeyebilir bazen. içinden çıkılamaz bir hal alırsa kalbi deruni dertleriniz, hayatınıza yeni bir yön vermeniz gereklidir. Fakat tam da burada kendinizde bunu yapacak derman ve takat bulamadığınız gelir aklınıza hemen. Engel olur size içinizden gelen miskinlik ve atalet. Durgun su gibi uyunur kalırsınız.
Silkinmek için bir güç gereklidir. Aklınızda buna hükmeder halbuki. Çare nedir peki ? Çare hayatın kendisi. Değişim ve dönüşüme inanmak. Siz kendinizi sadece değişime açın. Farklı insanların, farklı, harikulade güzel, olağan üstü ve bambaşka enerjilerle karşınıza çıkmasına izin verin. Bunu isteyin. Engel koyan sizseniz o halde ayak diremenin faydasızlığından kurtulmak için değişimin ilahi gücünü içinize çekin. Oksijeni yenilenmiş değişim havası Damarlarınızda dolaşmaya başladığında hayat enerjisi ile yenileneceksiniz. Buna inanın ve güvenin.
Korkmayın. Biraz cesaret. Hadi, Sadece isteyin ve bunu yapın. Küllerinizden yeniden doğmak istiyorsanız bunu kendiniz başarmalısınız. Zira buna lazım olan kuvvet ve dirayete malik olarak donanımlısınız. Hayatta herşey değişime muhtaç. Heran yeni tecelliyatlar var. Hayyul ezel devamlı yaratmada. Onda yok yok. Aklınız ve hayalinizin alamıyacağı kadar çok ve çeşitli. O tüm hazinelerin sahibi. Kapıların ve Anahtarların sahibi. Kapıyı çalmak size kalmış. Artık kapıyı çalma zamanı...
Hiç ben varken bunu söylemese de (neden söylemediğini hiç bilmiyorum) öyleymiş birini seviyormuş kendisinin aşırı obsesif olmasından dolayı ayrılmışlar.ben onu sever ken artık bir başkasını sevemem demiş.
Takdir ettim hiç istemesem de kabullenemesem de o güzel sadakatini.yalnız şöyle bir durum var;ben seni olduğun gibi istiyorum.seni böyle değişmeden seni sen yapan şeylerle.o obsesyonların var ki bu kadar incesin detaycısın bana olan davranışlarındaki o güzel nüanslar onlarla birlikte var.seni sevmek istiyorum lütfen izin ver.
bazilarini asik eden sey, asklarinin imkansizligidir. kendilerini bu sekilde daha onemli hissederler. olsa olsa bu sebeptendir, zira gelmeyecegini bildigin bir seyi beklemek salakliktir.
