içinizden başkası olmayan var mı? hala kendin olduğunu sanıyorsan iyi dinle beni, belki fikirlerin değişir...
insan ne zamana kadar kendisi olarak kalabilir diye düşünüyordum uzun zamandır. kendin olarak doğduğun bir dünyada başkası olarak ölmenin kaçınılmazlığını farketmiştim çünkü. ya da birileri farkettirmişti bunu bana, her neyse. herkes kendisi olarak doğuyordu evet, ama sonra şuur kazandıkça hep olduğu kişinin dışında "olmak istediği" kişi çıkıyordu karşısına. hep daha iyisi, daha mutlusu vardı çünkü. insanın doyumsuz iştahı işte belki de onu başkası yapan; hep daha iyi olanını, daha mutlu olanını kovalıyorduk. bizden daha güçlü, karizmatik biriyle karşılaşınca, deli gibi o olmak istiyorduk kendimizden sıkılıp. sonra onun gibi davranmaya başlıyorduk. karşımıza çıkan olaylarda; kendimizin tutumunu beğenmediğimiz için o burda nasıl davranırdıyı sorgulayıp, kendimiz gibi değil, onun gibi davranıyorduk. ve sonra farkında olmadan bir süre sonra, kendimiz değil, o oluyorduk.
ve zaman şartları değiştirdikçe, başkası olduğumuz o kişi de anlamsızlaşıyordu. daha başkaları daha güçlü, daha mutluydular çünkü. hep bizden daha mükemmel birileri vardı. ve biz her seferinde bir başkası, daha başkası ola ola kendimizden o kadar çok uzaklaşıyorduk ki, hayatın bir anında eskiden aslında kim olduğumuzu çoktan unutuyorduk. ve geçmişi düşünüp kendimizi özlemeye başlıyorduk. aslında kim olduğumuzu hatırlamaya çalışıp, bir zamanlar bizi mutsuz eden kendimizin peşine düşüyorduk belki de. kendim olmalıyım diye diye eziliyorduk. çünkü bütün hayatımızı, başka birisi olmaya çalışmakla geçirmiştik. hep bizden daha mükemmel olduğumuzu düşündüğümüz insanları taklit ediyorduk. biliyor muyduk peki şunu, belki taklit ettiğimiz kişi yani o olduğumuz kişi de başka birisiydi? çünkü başkası olmayan kimse yoktu bu hayatta ve biz kimdik o zaman? kimi taklit ediyorduk? tamam kendimiz değildik de, kim olduğumuzu da bilmiyorduk ki?
bilmiyorum biraz değişti mi fikirlerin? aynalar insanlara aslında kim olduklarını hatırlatmak için varlar. demek istediğimi daha iyi anlamak ilgini çekerse, aynanın karşısına geç ve görüntüdeki gözlerin içine bak. yıllar önce, sen bu muydun? fiziksel olarak sormuyorum, ruhunu soruyorum. çocukluğunda hayalini kurduğun dünyanın neresinde olduğunu bulmaya çalış. yoksa öyle bir dünya yok muymuşmuş?
evet ben cevabı veriyorum sana bak, çok düşündüm çünkü üzerinde. insan ancak, doğumundan şuur kazanıncaya kadar kendisi olabilir. sonra kim olduğunu bile bilemediği başkaları olur ve hayatın belki de en sinsi öldürüş biçimidir bu, insan ruhunu...