Kendisiyle barışık olmayan kafası karışık ne istediğini bilmeyen kendince bir çizgisi olmayan insan, başkalarını da mutlu edemez. Salt başkaları için yaşayarak hep birilerine fedakarlık yaparak hayat geçmez. Çünkü bir noktadan sonra nefs isyan eder. Bu sefer kendi eliyle yapıp ettiklerini kendi eliyle dinamitleyip patlatır da haberi bile olmaz. Sağlıklı bir düşünce yapısı değildir bu hal. Yanlış ve hatalı bir yol.
ona vereceğin değeri hakedip haketmediğini sorgulamak gerek öncesinde. kıymetini bilmeyen bir insan için mutsuz olunca canın yanmış yanmamış umrunda olmaz onun. kendi mutluluğu için sizi de harcar.
insanın kendini sevememesinden kaynaklanır, kendini güçlü hisseder karşı taraf mutlu olsun, ben nasıl olsa üstesinden bir şekilde gelirim, diyerek kendi kendini avutur ki asla ve asla gelemez. Mutlu olan mutluluğuyla, mutsuz olan mutsuzluğuyla kalır. Açık bir şekilde iyi niyetli biçimde yapılan yada zorunluluktan yapılan aptallıktan başka bir şey değildir. Hiç bir zaman karşı tarafdaki kişi asla böyle bir şekilde de düşünmez. O artık hep mutlu olmak ister.
gel gel iyi oku entelektüel çıkarımlar yağdıracam...şeklinde bir açılışı haketmeyen bir tavır. çok basit bir ifadeyle durumu izah edip kaçıyorum; senin beynine sokayım sığır kardeşim. insanın yaşamdaki nihai hedefi haz ve mutluluktur, ve sen başkasını mutlu edecem diye kendi mutluluk hikayeni çöpe atıyorsan siktir git intihar et.
Simdilerde yasadıgım en buyuk pismanlıgımdır. Vaktin birinde demisim ki ben senin mutlulugun icin herseyi yaparım. Niye demissem artık ne gerekiyosa yaptım da. Sonra onun tabi gozu acıldı, uctu gitti maalesef. Sonuc benim onun mutlulugu icin mutsuz olmam.
Kıssadan hisse birlikte mutlu olmaya calısılmalı. Benim mutlulugum senin mutlulugun ayrımı olmamalı.
bir gün gelecek ve aniden bu konumda olduğunu fark edecektir. geçen ben fark ettim gençler. böyle birden bire oluyor.
ya mesela bir sandalyede oturuyorsun. sonra biri geliyor ben oturabilir miyim diyor. hani böyle durduk yere anlamsız işler yapan tipler olur ya. bir amacı olmaz. o an o kişinin durduk yere anlamsız işler yapan biri olduğunu biliyorum. o an durduk yere anlamsız bir şey yaptığının da farkındasın. oha lan oturduğun yerde de çok rahatsın. ama sonra düşünüyorsun. ne var yani olum ya üzülürse. yani ne bileyim. kalkarsam ölür müyüm sanki. nolcak ki ölmem. kalkıyorum.
mesela birinin çok uykusu var. benim de var ama. ikimiz de uykuluyuz işte. sabah onun nöbeti ama uyanamam, benim yerime kahvaltı hazırlar mısın diyor. sabah kalkmak kim ben kimim. kalkamam diyorum. ama sonra düşünüyorum. ya çok ihtiyacı varsa. ya bir şeye üzüldüyse canı sıkkınsa falan. ölür müyüm diyorum. ne var yani kalkıp hazırlasam ne kaybederim. tamam diyorum, hazırlarım kardeş. ölmem sonuçta.
sınavım var diyelim. deli gibi çalışmam lazım. telefon geliyor, öznemiz sevgilisinden ayrılmış. evet 53. defa. teselliye ihtiyacım var diyor. zamanın var mı diyor. bunu diyorsa rahat 3 saat demek. olum zaten saat 12. sabah kalkabilsem zaten devamsızlıktan kalmam. sınav bide yani diğer vizeden babayı da almışsın. zamanım yok diyorum. sonra düşünüyorum. kalkarım heralde ya. olmadı hiç uyumam. üzgün sonuçta. ya bu sefer farklıysa. ya gerçekten ihtiyacı varsa. ne kaybederim ki en fazla, ölmem heralde diyorum. tamam olum gel dök içini rahatla var zamanım var diyorum, hayır rahatsız etmeyeyim diyor. oha lan baksana beni düşünüyor. o kadar derdi var rahatsız etmek istemiyor diye düşünüyorum. ya saçmalama kızım gel anlat ya senden önemli mi arkadaşlar ne günler için var diyorum. tek muhabbetimiz sevgilisi olan arkadaşıma diyorum bunu. mutlu oluyor. konuşuyoruz. ne olacak ki. ölmem. ölmedim.
sonra ders çalışmam gerek mesela. yarına sunum yetişecek. ezber de yapmam lazım. eşşek gibi çalışsam yine yetişmez heralde diyorum stres falan oluyorum. baya baya sinirlerim gerilmiş. ahayy cinım sesli izlesem problem olur mu şekerim diyor. hay senin şekerine diye düşünüyorum, bitaraflarına girsin emi. sesten rahatsız olduğumu biliyorsun bak kulaklığın var onu kullan, yoksa git bir sürü boş oda var oralarda izleyecen mi dinleyecen mi ne bok yiyeceksen başka yerde ye diyorum. tabi daha kibar bir şekilde. sonra düşünüyorum. olum kız ne kadar mutlu baksana iyice kurulmuş yattığı yere kedi gibi mayışmış. belki kulaklık başını ağrıtıyordur diyorum. tamam diyorum ona da, gel izle. ayh bebeğim sınavın var ama rahatsız etmeyeyim diyor. hay bebeğine diyorum içimden, gerisini sesli getiriyorum. oha kızım saçmalama hem benim de canım sıkılmamış olur uykum gelmez ne güzel diyorum. kahkahalar ve salak esprili dizi sesleriyle ezber yapıyorum. aman ne olacak canım. öldün mü sanki.
sonra bu örneklerden sayısız aklına geliyor ya. sonra düşünüyorsun, ulan ölmem diyorum günde 15 defa. o zaman neden herkes mutlu da ben her dakka bir çırpınıştayım. paratoner gibi belaları çekiyorum. olum neden kimse, ben ay cınım rahatsız etmeyeyim dediğimde yok lan olur mu demiyor. neden hep 'sen bilirsin'?? he artık biliyorum. dank ediyor çünkü.
evet sandalyeden kalktığımda, hortlak gibi kalkıp kahvaltı hazırlayıp devamsızlıktan kalmak üzere olduğum okuluma geç kaldığımda, yıl tekrarı yapmama neden olabilecek sınava çalışmayıp sevgili muhabbeti dinlediğimde, sunumdan düşük alıp ezber yapamadığım için rezil olduğumda ölmem. ölmedim de nitekim.
ama ne var biliyor musunuz? o kız da o sandalyeye oturmasaydı ölmezdi. ve aslında amaçsız öylesine davrandığının o da o sırada farkındaydı.
zaten uyku problemin ve devamsızlık sorunumun olduğunu bilen arkadaşım bunları bile bile, bütün gün evde olacağı halde benden onu isterken, aslında o da ölmezdi. evet ben ölmezdim ama o daha çok ölmezdi.
önemli sınavımın olduğunu bile bile sabaha kadar sevgilisini anlatan kız da ölmezdi. ben ölmüyorsam o an o da ölmezdi.
ben ezber yapamazsam ölmem, ama o kız bitaraflarını kaldırıp yan odaya geçtiğinde yada kulaklığını taktığında da ölmezdi. hatta sayemde daha çok yaşardı lan. vücuduna kan giderdi en azından.
işte aramızda bir fark vardı. ben ölmemeye çalışıyordum. onlarsa yaşamak istiyorlardı.
ben her şeye rağmen ölmezken, onlar herkese rağmen yaşıyorlardı.
işte bunları fark edince, bu başlıkta bahsedilen insan olduğunu düşünüyorsun. kendin hakkında bir sürü kötü şey de düşünüyorsun. onlar hakkında değil ama kendi hakkında kötü düşünüyorsun. çünkü sen bu başlıkta bahsedilen insansın. işte bunu da fark edince bir diğer acı gerçek yüzünü gösteriyor. değişemezsin ki.
oha lan diyorsun. değişecem olum artık diye karar veriyorsun. ben de yaşamak istiyorum diyorsun. aradan 15 dk geçmiyor. bir bakmışsın bir başkasına tamam diyorsun. neyse diyorsun sonra, ne olacak be. yaşamasam ne olacak? ölmem ki.
Fedakar özverili insandır , sırf sevdiği insan mutlu olsun diye mutsuz olabilir güvenilmesi gerekir asla sizi terketmez iyi kötü gününüzde hep yanınızda bulunur.
Hayatın doğal akışına aykırı insandır. Insanın benliğinde mutlu olmak vardır, yaradılış böyledir. Bir insanın hayat boyu mücadelesi kendi mutluluğu içindir. Bu düşünce yapısı ancak kendi hayatından umudu kesmiş bir ebeveyne ya da dervişe bağlamış birine aittir.