Türkiye başkanlık sistemiyle yönetiliyor olsaydı bunların hiçbiri yaşanmayacaktı.
Hükümet geçen yılın ağustos ayında kurulmuştu ve tıkır tıkır çalışıyordu...
Bu seçim, hükümeti olumlu ya da olumsuz hiçbir şekilde etkilemeyecekti. Yeni bir hükümetin doğum sancısı hiçbir şekilde gündeme gelmeyecekti. isterse o arada bütün bakanlar değiştirilsin, bu konu ancak 2019 yılının ağustos ayında merak uyandıracaktı.
Mebus seçimi gene gerçekleşmiş ama yeni meclis şu anda kendini "bütçe yapmaya" hazırlıyor olacaktı.
Ortada ne kriz olacaktı ne belirsizlik. Hele hele koalisyon, pazarlık, koltuk paylaşımı, kırmızı çizgi, yeşil çizgi, mor çizgi, siklamen çizgi, ya da "bir bakanın meclis başkanı olabilmesi" gibi konuları aklına getirenlere deli diyeceklerdi.
ilkokul öğrencileri bile biliyorlar ki, başkanlık sistemine karşı çıkanlar bunu vatan millet demokrasi aşkından değil, "gene Tayyip kazanır" diye istemiyorlar.
iyi öyleyse, hiçbir zaman giremeyecekleri hayali koalisyonun düş ürünü bakanlık koltukları onlara hayırlı olsun.
Başkanlık sistemi eskiden türklerin uyguladığı derebeylik sistemine benzer bir sistemdir. Eyaletler kendi başkanlarını kendi seçer ülke yönetimi kolaylaşır. Hatta böylece vergi kaçakçılığı bile azalabilir. Ama siz bi kaç tane vatan haininin dolduruşuna gelip hiç araştırmadan karar verdiğiniz için bu millet daha çok yerinde sayar. Zaten rte de demişti ''3 yıldır patinaj yapıyoruz sistemi değiştirmezsek kötü şeyler olabilir.'' ve gördünüz terör olaylarını, başkanlık sistemi olsa böyle olmazdı.
başkanlık sistemi diktatörlüktür yaygarası yapanlara sormak istiyorum.
abd, rusya, çin başkanlık sistemiyle ya da tek parti yönetimleriyle idare ediliyor oralarda diktatörlük var mı?
dünyanın en önde gelen ekonomileri sizin eleştirdiğiniz bu sistemle yönetiliyor.
kim Türkiye'de başkanlık sistemine karşıysa, o kişi ülkenin önüne taş koymak istiyordur.
başkanlık sistemi bir hükümet sistemidir. ama adam rejimde rejim diye tutturmuş. dostum rejimimiz cumhuriyet, hükümet sistemimiz parlamenter sistem. simple oldukça.
tayyip başkan olunca en önde gelen ekonomiden olacaz di mi? çin demiş bi de. çinin neyi özgür, baskıcı bir rejim. türkiye de başkanlık olsa rusya gibi olurdu herhalde. ve ayrıca abd gibi olacağını zannedenler boş hayal kurmaktadır. sorun yönetim şekliymiş gibi efsene efsene konuşmaktan sıkılmadılar.
--spoiler--
Başkanlık sistemi uygulandığı kimi ülkelerde yolsuzluk, otoriterlik, nepotizm (tanıdık kayırma), diktatörlüğe araç olma[2] ve çoğulculuk karşıtı uygulamalar gündeme geldiğinde eleştirilerin ana odağı olmaktadır. Başkanlık sisteminin bulunduğu kimi ülkelerin yolsuzluk, nepotizm ve otoriterliğin aşılabilmesi amacıyla başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geçtiği örnekler bulunmaktadır.[3]
--spoiler--
--spoiler--
Yasama ve yürütmenin ayrıldığı yönetimlerde suçtan hüküm giymiş mahkûm ve suçluları affetme veya cezalarını hafifletme genelde devlet başkanının elindedir.
--spoiler--
adam verdiği linkten kendine malzeme çıkartıyor bir de.
Baskan rte olacaksa cogu insanin istemedigi, olmayacaksa herkesin istediği sistemdir. Birakin boyle tatavayi baskanlik sistemi ne olursa olsun ulkede yasamayi, idari ve ekonomik isleri hizlica halletmeye yarayan bir sistemdir.
Dünyaya hükmeden 3 ülkenin kullandığı yönetim şeklidir. Bazı kalın kafalılar iyi anlayamadıkları için git gide geri gidiyoruz. Buda sizin ayıbınız olsun.
türkiye gibi guguk devletlerinde temelde yolsuzlukların üstünü kapatma ve otoriterleşme amacı güdüldüğü için canhıraş bir şekilde savunuluyor. türk tipi başkanlık sistemi denilmekte bazen. peki bu türk tipi başkanlık denilen kavram nedir? başkanın yaptığı hataları kim denetleyebilecek? bugün sayıştay raporları nerede kim biliyor? türkiye gibi güçlünün hukuku mantığı ağır bastığı sürece böyle bir başkanlık sistemi türkiye'yi ortadoğu ülkeleri sınıfına sokacaktır. daha henüz bu ülkede siyasal islamcılar mağduriyetlerini gideremediklerini belirttikleri için bu gidişat nerede duracak? bunun bir sınırı var mı neresi?
bu ülkenin en büyük sorunu işsizlik ve gerçek bir adalet sisteminin kurulamamasıdır. başkanlık sistemimi bu ülkenin bütün sorunlarına çözüm icat ettiklerini söyleyenler acaba eğitim, adalet, gelir eşitliği, vergi adaleti, çocuk hakları, kadın hakları, azınlık sorunları, kürt orijinli sorunları, alevi sorununu, ermeni sorununu, doğaya verilen zararların... vs hepsinin çözüm noktası başkanlık sisteminin gelmesi mi?
son 12-13 yıl içerisinde eğitim sistemi mi düzeldi? adalet sistemi mi düzeldi? vergide adalet mi sağlandı? dış politikada saygın bir konumda mıyız? makro olarak bu saydıklarımdan hangisi düzeldi acaba gerçekten merak ediyorum bana bunun izahını yapacak kişinin elini öperim.
şu an geldiğimiz noktada koskoca bir ülke sadece bir adamın başkan olsun mu olmasın mı derdinde. seçimlerde bu şekilde geçmedi mi? peki soruyorum başkan olunca elinde sihirli değnekle eğer bütün bu sorunları çözebilecekse bence başkan olsun. ha eğer bu sorunların birçoğu daha da yumak gibi sarmal haline gelecekse o zaman neyin derdindeyiz? bugün bulunduğu konumda isteyipte yapamadıkları nedir ki başkanlık sistemi arzulanıyor? neden 400 verin bu iş huzurla çözülsün. bu açık bir tehdit değil midir? 400 verilmezse bu iş huzursuzluk ve kaos ortamında mı çözülecek?
mevcut durumda yasama mecliste, yürütme bakanlar kurulu ve başbakandadır. Yargı ise tamamen bağımsızdır. Cumhurbaşkanı önüne gelen yasaları onaylar veya reddeder tabii kısıtlı süreçte. Rektörler gibi atama işlemleri yapar. Hükümet kurma yetkisi verir. Cumhurbaşkanının yürütme veya yasamada tek gösterge olduğu yer yasaları onaylamakta.
Başkanlıkta ise yürütme erkinin başı başkandır. Yasama meclis/kongrededir. Başbakan ve Cumhurbaşkanının yetki toplamı başkana geçiyor demektir.
Erdoğan neden istiyor pek kestiremedim açıkçası. Herhalde anladı oyların düşebileceğini yürütme erkini elinde tutup mecliste çoğunluk yasası geçse de yürütmeyi aksatacak kendi halinde. Yoksa adam şu an yargıyı bile ele geçirdi...