belki pratikte ufak tefek şeyler dışında henüz o kadar ciddi sorunlar olmadı ama teoride mevcut olan halkın iradesi ile seçilen başbakan vs yine demokrasi ile seçilen cb çatışmasını ortadan kaldırmak için gereklidir.
yetkiler aynı olacak arkadaşlar. sadece daha hızlı ve pratik bir sistem.
diplomasi denen baş belası yüzünden ağır işleyen sistemi minimalize ve stabilize etmek demektir başkanlık.
not 2: hatta ve hatta atatürk-inönü çatışması da gayet güzel bir örnektir.
koskoca atatürk'e bile zorluk çıkarmıştır çift başlılık.
yine tam anlamıyla çift başlılık sayılamamasına rağmen. düşün yani, yarın kılıçdaroğlu bb olsa gör sen, cb-bb kavgalarını. ekonomi sikilir afedersin.
Ya saçmalama arkadaş ne istedi de yapamadı bu iktidar. Başkanlık sistemi ne istersem yapayım kimsede bana bişey diyemesin sistemidir. Denetleme 0 açın araştırın. Başkan isterse meclisi bile fes edebiliyor akp tipi başkanlık sisteminde.
Recep Tayyip Erdoğan hazretlerinin tam anlamıyla halife olabilmesi için başkanlık sistemi gereklidir. Böylece islam dünyası Gerçek liderine kavuşmuş olacak, inşallah.
not 2: hatta ve hatta atatürk-inönü çatışması da gayet güzel bir örnektir.
koskoca atatürk'e bile zorluk çıkarmıştır çift başlılık.
yine tam anlamıyla çift başlılık sayılamamasına rağmen. düşün yani, yarın kılıçdaroğlu bb olsa gör sen, cb-bb kavgalarını. ekonomi sikilir afedersin.
dilimizde "uzlaşma" diye bir kelime olduğunu bile bilmeyen cahil cühelanın sebepler sunduğu sözde gerekliliktir.
efendim cumhurbaşkanı ve başbakan çatışmasın, hep bir kişinin dediği olsunmuş!.. sebep? neden çatışmasınlar? eğer birinden biri diktatörlük meraklısı değilse çatışmalar uzlaşmayla sonuçlanır ki gerçek halk iradesi ancak uzlaşmalarla ortaya çıkar. diğer türlü olursa, bir takım diktatör bozuntuları, peşlerine taktıkları cahil cühelanın desteğiyle, halkın diğer kesimlerini yok sayarak zorbalık yaparlar.
kimi cahilin "yetki çatışması boyutu da var" gibi yalanlar sıkarak iddia ettiği sözde gerekliliklerdir.
nasıl varmış? anayasada cumhurbaşkanının da, başbakanın da yetkileri belli. cumhurbaşkanı olup da başbakanın yetkisine göz diken veya tam tersini yapan o makamda durmasın... madem aday olduğu makamın yetkilerini beğenmiyor, neden aday oluyor?
amerika'daki gibi olsa çok da karşı değilim. ama tayyip, obama gibi kongre, senato, temsilciler meclisi falanla uğraştırmayacak bir sistem istiyor. beni halk seçtiyse, her şeye ben karar veririm gibi bir kafa... denetim, uyarı istemiyor. tek karar verici olmak istiyor. tayyip erdoğan dürüst olsa; evlatları ya da etrafındakiler bir anda haksız bir şekilde zenginleşmemiş olsa tamam diyeceğim, bu adama her türlü yetkiyi verin... ama tayyip erdoğan güvenilecek adam değil!
Türkiye için gerekli değildir. Kısa bir tanımla;
Başkanlık sistemi, devlet yönetiminde tek bir kişinin başkanlığında hükûmet etme ve devleti yönetme esasına bağlı siyasi sistem. Başkanlık sisteminde yasamanın yürütmeyi fesh etme yetkisi yoktur.
Yasama, yürütme ve yargı organları arasında kesin bir ayrıma ve dengeye dayanan, yasama ve yargı organlarının demokratik denetimi içinde, yürütmenin iktidar olanaklarını genişleten bir hükûmet sistemidir. Başkanlık sistemi, Başkanlık hükûmeti sistemi olarak da adlandırılmaktadır.
Başkanlık sistemi uygulandığı kimi ülkelerde yolsuzluk, otoriterlik, nepotizm (tanıdık kayırma), diktatörlüğe araç olma ve çoğulculuk karşıtı uygulamalar gündeme geldiğinde eleştirilerin ana odağı olmaktadır. Başkanlık sisteminin bulunduğu kimi ülkelerin yolsuzluk, nepotizm ve otoriterliğin aşılabilmesi amacıyla başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geçtiği örnekler bulunmaktadır.
Eğer yukarıda yazılanları geçmişte yaşananlar ile bağdaştıracak ve gelecekte olması muhtemel sıkıntıları çözümleyebilecek kadar düşünme yetisine sahip değilseniz sizin için;
Şerbetli irmik Tatlısı
Malzemeler
3 yumurta
3 çay bardağı un
3 çay bardağı irmik
3 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı şeker
2 paket kabartma tozu
2 paket vanilya
Şerbeti:
4,5 Su bardağı su
4,5 Su bardağı şeker
1 tatlı kaşığı limon
Yumurtaları şekerle birlikte, beyazlaşıp köpürene dek çırpalım.
Yoğurdu, sıvı yağı ekleyip tekrar çırpalım.
Elenmiş unu, irmiği, , kabartma tozunu, vanilyaları ekleyip mikserin düşük ayarı ile karıştıralım.
Hamuru, yağlanıp tabanına un serptiğimiz tepsiye boşaltalım.
180°C ısılı fırında altı üstü pembeleşene dek pişirelim.
Fırından alır almaz, üzerine önceden hazırlanıp soğutuğumuz şerbeti gezdirelim.
Tatlıyı, sönmüş fırına sürüp 5 dak. şerbetini emmesini sağlayın.
Dilimleyip üstüne istediğiniz gibi süsleyin.
Afiyet Olsun...
Klasik parlamenter rejim Cumhurbaşkanına sembolik görevler yüklediği halde, yarı başkanlık sisteminde yetki sahası daha geniştir. Örneğin meclisi dağıtabilme, referandum isteyebilme, anayasa konseyi üyelerini atama ve anayasanın 16 maddesi gereği olağanüstü durum ilan ederek yasama, yürütme ve hatta yargı gücünü elinde toplayabilmektedir. Cumhurbaşkanı, dış politika ve savunma konularında da ağırlığa sahiptir.
7 yıl için seçilen Cumhurbaşkanı vatana ihanet dışında mutlak bir sorumsuzluk taşımaktadır. Yasaları onaylayan Parlamento, hükümeti denetleme ve düşürebilme yetkisine sahip olduğu halde, Cumhurbaşkanına karşı denetleme yönünden her hangi bir yetkisi yoktur.
Otoriter rejime olan eğilim: Siyaset bilimciler ve akademisyenler tarafından istikrarlı olmadığı ve demokratik olmayan bir sistem yaratma riskinin bulunduğu nedeniyle eleştiriliyor.
Kuvvetler ayrılığı: Bazı durumlarda devletin değişik organları arasında istenmeyen tıkanıklara neden olabileceği belirtiliyor.
Başkanlık değişiminde engeller: Başkan olan kişinin 4 yıllık görev süresi dolmadan başkanlıktan uzaklaştırılmasının çok zor olması bir başka eleştiri konusu.
Ülkelerin siyasi geleneklerine göre farklılıklar: Bazı siyaset bilimcilere göre başkanlık sisteminin tamamen kendisine özgü şartları olan ABD dışında, istikrarlı bir demokrasi yarattığı görülmemektedir.
"Türkiye'de başkanlık sistemi kesinlikle olamaz. Çünkü savunanlar bu sistemin ne olduğunu bilmiyorlar. Bilmedikleri sistemi nasıl getirecekler. Erdoğan, başkanlık sistemine gerekçe olarak yargının atamalara müdahale etmesini gösteriyor. Başkanlık olunca müdahale edemeyecek mi? Başkanlık sistemi güçlü bir icra yaratır, ama başkanın eline yasama ve yargıyı vermez. Tersine üç erki birbirinden kesin hatları ile ayırır. Çoğunluk iktidarı parlamenter sistemde başkanlığa göre daha güçlüdür. Çünkü seçimi kazanan hem icrayı hem de yasamayı kontrol eder. Aklı başında birinin Erdoğan'a başkanlık sisteminin yasama ve yargının başkana bağlanması olmadığını anlatması lâzım. Denge-fren mekanizması Başkanlık sisteminde daha güçlü işler. Neticede başkanlık sistemi de demokratik bir sistemdir; ancak Erdoğan ayrı bir yargının, ayrı bir yasamanın mevcut olmadığı bir sistemi savunuyor. Bunun adı başkanlık değil diktatörlük veya tiranlıktır. ingiltere kraliçesi başkan gibi diyen bir cumhurbaşkanının görev yaptığı ülkeye bütün dünya güler. G 20'nin yarısı değil sadece 6'sı başkanlıkla yönetiliyor.
ABD örneği her zaman yanlış bir örnektir. ABD başkanı sadece savunma ve dışişleri konusunda yetkili, diğer bütün yetkiler federe devletlerde. ABD sistemi Türkiye'ye gelse, devlet başkanı Yalova kaymakamından biraz hallice olur. Federal sistem dışında ABD sistemi işletilemez. Bir devlette üç kuvvet bulunur. Şayet icra yasamadan bağımsız olacaksa, başkanlık sistemi, yürütme ve yasama tek eldeyse parlamenter sistem. Yargı her halükarda ikisinden de bağımsızdır. Yargının bağımsız olmadığı bir devlet hukuk devleti de değildir demokratik de değildir. "
ya biraz tartışılır bir konu başkanlık sistemi ama benim kendi görüşüm.
Türkiye’ye bu sistemin uymayacağı geçmişte tartışılıp karara bağlanmıştı. 2002 seçiminden önce de bu tartışma yaşandı ve seçimden sonra bu proje ertelendi. Bu sistem Türkiye’ye uymaz. Sistem Türkiye’ye demokratik bir siyasal yaşam getiremez. Ne gelenek olarak, ne siyasal, ne kültürel açıdan ne de toplumdaki şu andaki polarizasyon açısından Türkiye’de böyle bir sistem işlemez. Var olan bölünmeleri arttırarak çok ciddi çatışmalara neden olur. Bir kere Başkanlık sistemi dendiği zaman demokratik işlerlik gösteren bir tek örnek var.
O da ABD. Ama ABD’ye baktığımız zaman onların siyasal sistemi ile Türkiye’nin mevcut siyasi sistemi kökten farklı. Aklımıza gelmesi gereken şey şudur; ABD bir federal sistemdir. Türkiye’de başkanlık sistemine geçişle federal sisteme geçişin adımı mı atılıyor? Bu konu öyle akla geldiği zaman telaffuz edilecek kadar basit bir konu değil. Asıl endişe verici olan bu. Bu konuda önce derinlemesine inceleme ve değerlendirmeler yapmak lâzım.
Türkiye’nin gündeminde başkanlık sisteminin olduğu, Cumhurbaşkanı'nın, önceki gün yasama, yürütme ve yargı başkanları ile bir araya geldiğinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi: "Önce şu soruyu soralım. Türkiye rejim değişikliğine hazır mı, değil mi? Biz cumhuriyeti nasıl kurduk, parlamenter sistemi nasıl kurduk, bunun tarihini biliyor muyuz? 150 yıllık parlamenter sistem deneyimimiz var. 150 yıl. Şimdi 150 yıllık defteri kapatacağız yeni bir sayfa açacağız. Kimin için? Halk için mi? Hayır. Halk parlamenter sistemden şikayet ediyor mu? Parlamenter sistemin artısı, eksisi nedir oturup masaya tartıştık mı? Eksileri varsa eksilerini gidermek için oturup çalıştık mı? Hayır. Şu anda Türk siyasetinin en temel sorunu nedir? En temel sorunu Türk siyasetinin kirlenmişliğidir. Siz hırsızları siyasetten arındırdınız mı? Onları Parlamento'dan attınız mı? Sistemin dışına çıkardınız mı? Halkı soymaktan kurtardınız mı? Kurtarmadınız. Adına ne derseniz deyin olmaz. Önce bunu yapacaksınız. Bunu yapmak için yola çıktınız mı? Hayır. Ne demek başkanlık sistemi? Mesela ben merak ediyorum ne demek? illa Erdoğan’a göre bir rejim mi oluşturacağız biz? Parlamenter sistem var, 150 yıllık deneyimimiz var. Aksayan yönleri var mı? Elbette var, ben de biliyorum. Giderebilir miyiz? Elbette giderebiliriz. 150 yıllık bir deneyimi çöpe atacaksınız, hiç bilmediğimiz bir sisteme geçeceğiz birisinin keyfi olacak diye."
Birincisi özerklik için. ikincisi amerika ülkeyi daha iyi yönetmesi için. Üçüncüsü tek lider dikta yönetimi olması için. Ben üç tane saydım. Ekonomiğe katkısı olacak diyeni ben şey yapıyım.
parlamenter rejimin sürekli sistemi tıkamasından dolayı ve gerçek demokrasiyi sağlamamasından dolayı.
ulan denyolar adam yüzde 49,5 la isterse tüm anayasayı değiştirebilir. başkanlığa geçin bitsin bu denyoluk.
Şöyleki, dünyada üzerindeki ekonomisi, welfare rate dediğimim refah oranı, askeri konusunda gelişmiş, küresel siyasette söz sahibi olan, gelişmiş ülkerin hepsi başkanlık sistemine sahiptir. Örneğin; ABD, Rusya, Almanya'dır. Bizde eskiden olduğumuz gibi şimdide eskisi gibi siyasette söz sahibi olmak, ülkede refah seviyesi yüksek olarak yaşamak, ekonomide gelişmek istersek başkanlık sistemine geçmeliyiz.