benden sonra tufan politikasına start verdiler. devamında ülkenin tüm arazileri satılıp gelen para dolara çevrilip 13 makam uçağıyla man adasına. kim olsa anlar ki artık millet de anlıyor. ülkedeki yangınla birlikte soygunu da seyrediyor. başarısızlık akepenin değil oy vereceği partiyi seçemeyen cahil halkın.
nereden baktığına göre değişir. bütün ticareti, medyayı, kuvvetleri vs. eline topladıysan, sana karşı çıkanı hukuksuz biçimde silebiliyor ve hesap vermiyorsan; sarayların, uçakların ve paracıkların sürekli büyüyorsa başarısız olduğunu düşünmezdin herhalde.
1-En baştan Türkiye Cumhuriyeti'nin yapısına uymayan ve eski meşruti düzene dönüşü simgeleyen bir sistem olması.
2- yasama yürütme yargı organlarının tek bir kişi etrafında birleştirilmesi
3- yasaların kağıt üstünde kalması ve dokunulmazlık hakları ile yasaların işlerliğinin önüne geçilmesi
4- taraflı cumhurbaşkanı olarak T.C. tarihine bir kara leke seklinde adını yazdırması.
5- yanlış siyasi, ekonomik ve iç politika uygulamaları
6- meclisteki vekillerin etkinliğinin boşaltılarak sadece koltukta yer kaplar hale getirilmesi
7- salgın hastalıklar, ekonomik kriz, borçları ödeyememe ve özelleştirme sistemi.
8- toplumun tüketime alıştırılması ve tasarruf yapmayı bilmeyen genç neslin yetiştirilmesi
9- akraba kadrolaşması ve yandaşçılık faaliyetleri.
sebep şu, okurken siz de gözünüzde canlandırıp hee lan diyeceksiniz.
amerikan başkanı, bakanlarını kılı kırp yarıp seçer. işini bilen adam seçer kendi yakın kadrolardan. hatta kimse gurur yapmaz bazen duayen sayılan adamlar bir çok başkan döneminde çalışır.
trump kürsüye çıkıyor... yanında iki kişi... konu düz konuşmalık bir mevzu değilse... önden söyleyeceğini söyler, kürsünün yanında kenara çekilir, hiç ego yapmaz... bakanı konuşur.
adalet bakanıysa, sağlık bakanıysa, dış işleri bakanıysa ... kimse kim yani.
bizde ne kadar silik, başkanın sözünden çıkmayacak adam varsa bakan oldu.
her konuda cumhurbaşkanı konuştu, ama her konuda. ulan bir insanın her şeyden anlama ihtimali olabilir mi? var mı o kapasitede doğabilecek bir insan?
bizde hayal edebilir misin ki, bizimki kürsüde kenara geçecek, ayakta bakanın konuşmasının bitirmesi bekleyecek falan...
aha bunun bokuna başarısız... bu bir başkanlık sistemi değil hükümdarlık.
padişahım çok yaşa diyen kulların bir çuval patatese muhtaç kalmasıyla sonuçlanan başkanlık sistemi, bu milletin hamuruna ilk günden beri uymayacağı aşikar bir sistemdi.
şayet, yasama, yürütme ve yargı organları tam bağımsız ve birbiri ile tam koordine şekilde işleyebilseydi, durum çok farklı olurdu...
bunun dışında yazacaklarım, silivri'de uzun süre misafir edilmeme sebep olacak şeyler içerdiği için kendi özgürlüğümü düşünmek zorunda kalarak susmaktayım. saygılar.
Başkanlık sistemi cortladı da parlamenter sisteme geçiş şu şartlarda tamamen akpye yarar. Muhalefet başkanlık sisteminde devam etmeli, mevcut senaryo tersten oynanmalıdır.
artık herkes tarafından kabul edilen bu durumun sebebini merak eden vatandaş sorusu.
gördüğüm kadarıyla bütün gücün 1 kişide toplanması, yapılan büyük hataların ceremesini vatandaşın çekmesi ancak sorumluların hep bahaneler üretmesi, meclisin devre dışı bırakılması, bakanların bile doğru düzgün meclise uğramaması ve vekillerle bir araya gelmemesi.