'' kaç başkan öldü yiğidim. kaç aile babası,kaç mazlum , -incirliği açtık'tan beridir- kaç ıraklı,kaç işçi , kaç gariban ? hala ne duruyor sun yaksana bilader '' diye karşılık verilecek slogan.
bu cümle acı, feryat ve figan ile söylenmiştir. cümle yanlış ve söyenmemesi gereken bir cümledir. ama aynı saflarda olun yada olmayın alperen ocakları vatanına yanlış yapmaz. en azından; "ya bu adam milliyetçi,milliyetçi ise yapmamalı" düye düşündürür. yanlış olan kişiler ile dalga geçmektir. o kişiler ile dalga geçmek; acıları ile sızıları ile t.şak geçmekten farklı değildir. tamam buradaki tüm yazar kardeşlerim akıllı ve zeki insanlardır ancak herşey ile t.şak geçilmez. bir sevdiği vefat ettiğinde bırakın vatanı dünyayı yakabilecek olan çok insan tanıyorum. bunu yapabilecek olan sizde olabilirsiniz.
o uğruna memleketi yakacakları başkanları da zamanında "Abdullah Çatlı'yı bırakmazsanız Ankara'nın 150 yerinde bomba patlatacağız" dediği için özüne sadık, şaşırılmaması gereken bir açıklama. yaparlar mı yaparlar.
iki laflarından biri vatan, millet, bayrak, türkiye, devlet olan; ama biraz zora gelince bu kavramların hepsini unutup, üzerinde türk bayarağı bulunan ülkemizin içişleri Bakanının * makam otosuna ve aracın sağ tarafında bulunan türk bayrağına* saldıran, bu ülkeyi yakabilecek kadar gözleri dönmüş olan adamların attıkları slogandır.
(bkz: paradox)
acı içerisinde söylendiklerini iddia ederek, insanların kendilerini kandırdığı söylem. hangi acı içerisinde olunursa olunsun, insanlar kendilerini adadıkları öğeleri tehdit etmezler. bu insanın doğasında olan bir şeydir. burada dalga geçilen husus, aslında inandıklarını sandıkları milliyetçilik kavramına ne kadar uzak olduklarını, kendi ağzılarıyla itiraf etmeleridir. valilik önünde 100 tane adamın bir araya gelip, türkiye'yi yakarız diye tehdit savurmanın anlamı bellidir; bu adamlar nasıl bir psikolojiyle yetiştiriliyorsa, önlerine geleni -ve hatta türkiye'de buna dahil olmak üzere- yakıp yıkabilecekelerine inanmaktadırlar.
'bu adamlar vatanlarına yamuk yapmaz demek' de, bir o kadar safça bir savunmadır. kim garanti edebilir? maraş'ı, malatya'yı çorum'u, sivas'ı neye dayanarak bir daha olmaz denilebilir? katliamları yapanlarda bu ülkeyi çok mu seviyorlardı? hadi ordan canım. geçin bu işleri.
or.sp. çocuğu pkk lıların diyarbakırda attıkları slogandır. ulan bunları bir döveceksiiin, böyle bir döveceksin var yaa...
lan? sağcılar mı demiş? haydaa yanlış başlığa girmişim.... *
(bkz: faşist tendanslı entry girmek)
"odun geldik odun gidiyoruz, başkanımız ölse bile değişmeyiz" deyişidir bir yerde. bir anlık sinir falan demişler, önceden ne teraneler olduğundan haberimiz yok sanki. arkadaş bu adamlar türk milliyetçiliğini falan temsil etmesin ya istemiyorum, işi gücü sözde* yakmak yıkmak olan bu adamlardan ay-yıldızımıza gelecek hayır(!) gelmesin istemez. sormazlar mı "sen neyi yakıyorsun da hele sen kimsin?" diye. muhsin yazıcıoğlu'nun ölümüne cidden epey üzüldüm, delikanlı bir adama benziyordu ama gene de bu zihniyet kabul edilecek gibi değil. başkanları vefat etmiş, bir parça saygıyı hakediyorlar belli bir süreliğine evet, ama bu adamlar bu koşulda bile kendilerine sövdürmeyi başarıyorlar ya helal olsun, ne denir başka...
ne kadar tabansız oldukları açıktır.
şimdiden sonra istikrar bozmak için ellerine bir sebep geçtiği için istedikleri gibi ülkeyi yakıp yıkacaklardır zaten.
zaten ölse de bir, ölmese de..
(bkz: hrant dink)
