herkesin en az bir kere yaşadığı veya yaşayacağı durumdur.
arkadaşlarımın ısrarıyla tanışmayı kabul ettiğim biri vardı, adına çikolata diyelim. çikolatayla görüşme yerimizi belirledik önceki günden.
giyimi duruşu tavırları marioda altın toplarken çıkan sesin beynimde yankılanmasına sebep oldu baştan.
çikolatanında halinden tavrından belliydi beğendiği. hadi dedi biliyorsan tavla oynayalım. olur dedim başladık. bu arada türk kahvesi içmeyi sevmesi artı bonus hanesine ayrıca kaydedildi.
son el marsla 5-3 yendim. kibarlıktan yenilmiş gibi yaptın falan dedim. halbuki çok açık ve net ezip geçmiştim. ben öyle diyince, gerçekten kibarlıktan yapmış ama belli etmek istemiyormuş havasına geçti eziklik havasından.
konu geldi son ilişkilere... altı yıl biriyle çıktığını söyleyince zaten kuşkulandığım gerçek belli oldu. bu kadar bir kadına hitab edebilecek bir tip olması, uzun süre hayatına bir kadın eli değmesinden kaynaklanmıştı demek ki. alttan almayı, uyumlu olmayı, bir kadının hoşuna gidebilecek sözleri ve seviyeli davranmayı bir erkek kolay kolay yerleştiremez kişiliğine, istisnalar bizi bozmaz.
dedim içimden kızım bb, ciddi adam olacaksa olsun dedin dedin al sana ciddi düşünecek adam. tek sorun aşık olmaz bu.
hemen o anda sordum. yani aşık olmak gibi şeyler sana ne düşündürüyor diye.
çikolata : aşka inanmıyorum ben ya. geçici bir duygu zaten varsa da. heycanlanmak falan saçma geliyor.
evet bundan sonrası sohbetin genel şeyler üstüneydi.
ortalama zeka, sakin yapı, pozitif düşünmeye çalışması...
aklımda sorular , geçmişte kalanlara ve kalması gerekenlere dair hislerim,düşüncelerim telefonun müzik çalarında şekillendi otobüste gelene kadar.
uzun ilişki yaşayan insanlar ayrıldıklarında hep bir gün yine barışacaklarmış yada kimseyi sevemezlermiş gibi gelir bana.
başkasının hikayesine dahil olmak gibi onlarla olmak. izlerken sinir olduğum sonradan gelen figüranlardan biri olmak.
onlar hiç heycan yaratmazlar zaten. olması gerektiği gibi davranırlar ve süreleri tamamlandığında çekip gitmeleri gerekir.
kendi hikayemde başrol olmak tercih edilesi. tek kişilik tiyatro oyunları oluyor ya hani, adını bilemedim. onlardan işte
adamlar altı yıl ilişki yaşasın ben onun bunun hikayesine yancı olayım. olacak iş mi şimdi bu!
olur. kafiyeli yazıp iki duygusal boşluktayım şiiri de atarsam ortaya depresyondaymış gibi bile görünebilirim.
hatta depresyonda olmayı sufle yemek için bahane etme zamanı da gelmiş olabilir.
yaşamak zaten bir hikayedir ve insan bu hikayesi boyunca pek çok başka hikaye okur ve kimi zaman da ortak olur. illaki büyük kahramanlara, çarpık olaylara gerek yoktur.