eskişekirspor gibi takımların taraftarlarının laf atacak başka bir şey bulamayıp eleştirdikleri olgu.. çok normal ve yaygındır koskoca beşiktaş varken, kütahyasporluyuz demelerini bekleyemezsin.
ben trabzonluyum. trabzonsporluyum. ve samsunda yaşıyorum. bizim tüm sülale bir kaç kanı bozuk haricinde trabzonsporu tutar. trabzonda yaşayanların %99'u da trabzonsporu tutar. trabzondan sonra biraz bursa, biraz kayseri, eskişehir. o kadar. örnek vereyim, trabzonda fenerbahçe galatasaray beşiktaş bir turnuva yapsın, ya da herhangi ikisi herhangi bir final oynasın. dışarıdan şehre kimse alınmasın, stadın doluluk oranı = %2. o da belki. diğer şehirler öyle mi? yaşadığım şehir samsunda kimse (%5'lik fanatik kesim harici) samsunsporu tek tutmaz. hepsinin ama hepsinin gönlünde vardır bir istanbul takımı.
yani demem o ki, sen istanbulda doğmayıp, istanbulla gram alakan yoksa, istanbul takımı tutma. git şehrinin takımını tut. bursa güçlensin, manisa, elazığ, kayseri güçlensin. anadolu güçlensin. kanı bozuk olma, güçlünün yanında olma!
(bkz: sevdanın ligi olmaz)
müşterisiniz ötesi değil.hiçbir zaman takımınız peşinden 1000 km gidip takımını destekleyen taraftarın tutkusunu yaşayamayacaksınız aynı heyecanla canım feda olsun diyemeyeceksiniz.sizin sevdanız 100 liralık forma ve aylık 50 liralık dijiturk faturası kadar değerlidir paha biçilir oysa gerçek taraftarlık paha biçilemeyecek bir tutkudur...
bu durum toplum turnusolü olup şampiyon adayından yana olanlarla dolu olaraktan kendi şehrin takımını kenara atan hatta bazen ona karşı olacak kadar adileşen ve ne kadar güce tapan köpeklerden oluştuğumuzun göstergesidir. avrupada insanlar kendi bulundukları bölgenin takımını tutar amatör olsa bile. oysaki amatörün havası bambaşkadır samimidir bilmez. ayrıca o insanlar bir tercih meselesidir yeaaaa demezler insanlık meselesidir der.
kişisel bir tercihtir. başkasına fiziksel ya da psikolojik zarar vermedikçe herkes istediğini yapmakta özgürdür. üstelik doğulan şehrin takımını tutmak da bir mecburiyet değildir.
edit: japonların, japonya' da kendi aralarında real madrid için kulüpler, dernekler kurduğu günümüzde bunu bir sorun olarak lanse etmek de gereksiz ve saçmadır.
diyorlar ki güçlü takımları tutuyorsunuz. amk Beşiktaşlıyım lan ben, kendi şehrimin takımını tutsaydım bir sürü şampiyonluk yaşayacaktım. Beşiktaş'ta ne zaman allah kerim.
hayatında istanbula gelmemiş, galatasaray ve fenerbahçenin istanbulda bir semt olduğunu, hatta beşiktaşın bir ilçe olduğunu dahi bilmeyen istanbul dışı insanların yaptığı garip eylemdir.
bir kişinin hangi takımı tutacağı kendi tercihiyle alakalıdır buna saygı duyuyorum. fakat güçlü takımların tutulmasıyla günümüz modernitesi arasında kesinlikle bir ilişki vardır. şöyle ki günümüzde insanların en büyük arzusu en güçlü olmak ve herşeyi kazanmak, bu açıkça ya da gizli iktidar ilişkileri ile provoke ediliyor. lock stock and two smoking barrels filminde söylendiği gibi itin iti ısırdığı bir dünya da yaşıyoruz ve benim dişlerim seninkinden büyük.
işte bu provoke olayı insanların en güçlü olanların çevresinde kümelenmesine sebep oluyor. bu da zayıfların ötelenmesine ve hep aynı yerlerinde kalmasına sebep oluyor. aslında bu olay tamda futbolun insanlar için ne olduğu gerçeğini örtüyor. futbol bir futbolsever için sadece zevk alınan birşeydir. ve bu zevk sadece kazanıldığında alınmaz kaybettiğinde de alınır.
işte biz insanlar bunu unutyoruz. ve kazancın güçlü olmanın peşinde koşuyoruz. o yüzden yakınımızdaki takımın her gün maçına gitmektense belki hiç stadına gitmediğin bir takımın maçını her gün televizyonda izliyoruz.
Bu iş duygu işidir, mantığa sigdirmaya çalışmak sacmaliktir, Antalya'da doğup büyüdüm ortaokul yıllarından beri sadece antalyasporluyum, şimdi ise baska bir anadolu şehrinde yasıyorum, oradan ekmek yiyorum antalyasporlulugumdan vaz geçmem lazım bu mantığa göre.
benimde hayalimdir, basta antalya olmak uzere butun anadoluda şehir takımı kültürünün gelişmesi, ama adamların icine işlemiş bi kere istanbul takımlarının sevgisi, bu adamı zorlayamazsin..
Bi arkadasım vardi 16 yasına kadar fanatik gs li, ben ona sadece antalyaspor askını aşıladım, istanbul takımı tutmanın saçmalığını anlattım ekmek yediğimiz sehir falan diye, aşı tuttu tribünde istanbul takımı taraftarlarına çok giydirdik beraber,
Ama şimdi Facebook ta gs formali fotolarını görüyorum, ortam degisikligi bastırdığı duygusunu ortaya çıkardı o kadar..
edit: insan nasıl istanbul büyükşehir belediyesporluyum der ? neyin fazla geldi ya da neyin eksik de istanbul büyükşehir belediyesporlu oldun sen ? egonda mı problem var ? bilinçaltı meselesi mi ? noluyoya sana ? freud bunu açıklasın. hadi freud bunu da açıkla.
kendi şehrine ihanettir. belli bir yaşa kadar amca dayı baba özentiliğiyle evet yapılabilir ama akıl kemale erdikten sonra onların yaptığı yanlışı devam ettirmemek gerekir. trabzon bu konuda en istikrarlı şehrimizdir. darısı diğer şehirlerimizin başına. bursa, sivas, antalya, kayseri...
türk insanının en büyük yanılgısıdır. elbette insanlar, doğup büyüdükleri şehrin takımını tutmak zorunda değillerdir. lakin neden bizim şehrimizin takımı üst ligde değil diye hayıflanmak bu insanların ne kadar dönek olduklarına en büyük kanıttır.
şimdi kardeşim,
sen takımını desteklemezsen, ben zaten desteklemem. e destek alamayan takım haliyle hep alt liglerde kalacak, sen de maçına gidemediğin bir takım için ömür çürüteceksin...
oysa bak bursa'ya, adam istanbul takımını sıcak evinde desteklemek yerine, şehrinin takımını tribünden destekledi. manchester united'ı şehrine getirdi.
e birader, gelmesin mi valencia izmir'e?
gelmesin mi liverpool trabzon'a?
kayseri'deki o güzel stada gelmesin mi barcelona?
gelsin diyorsan gideceksin birader, takımına desteğini verip istanbul takımları yerine kendi şehrine getireceksin quaresma'yı hagi'yi...
Efendim belki de haklıdırlar, kırşehir doğumlu bir insan amatör kümedeki yeni kırşehirspor'u tutmak istemeyebilir; haklıdır da kendince.
Ancak, başka bir büyükşehirde doğduysanız, ya da istanbul'Da yaşıyorsanız, yine haklısınız efendim.Sempatizanı olursunuz doğdunuz yerin takımının**.Önemli olan doğduğun değil; doyduğun yer.